Kadına yönelik şiddet mumyalarda da tespit edildi

 

Hülya Karabağlı

T24 / Ankara

 

Arkeologlar kadın mumyalar üzerinde yaptığı çalışmalarda, kafa kırıklarının bireysel şiddet nedeniyle olduğunu ortaya koydu. rına dikkat çekiliyor. İncelemeler erkek mumyalarda rastlanan kemik kırıklarının savaş, kadınların ise fiziksel şiddete bağlı olduğunu gösteriyor.

 

Anadolu Hemşirelik ve Sağlık Bilimleri Dergisi’nde, “Kadına Yönelik Şiddet Tanılamada Acil Hemşirenin Rolü” başlıklı bir derleme yayımlandı. Çalışma fiziksel şiddet mağduru kadınların durumunu dünya, Türkiye ve tarihi süreçle ele alıyor. Acil hemşiresinin hastaya, ailesine yapacağı yardım ile psişik ve fiziki zararların daha ileri boyutlara ulaşmasının önüne geçileceğine dikkat çekilen derlemede şunlara yer verildi:

 

 

Hemşireler kadına yönelik şiddeti tanılama ve bu bireylere danışmanlık yapma konusunda anahtar konumunda rol oynamaktadırlar. Çoğunluğunun kadın olması nedeniyle hemşireler, hastalarıyla kurdukları güven ilişkisi çerçevesinde pek çok şiddet mağduru kadına ulaşmayı daha rahat başarabilmektedirler.

 

 

Ancak hemşirelik eğitimi sürecinde ve mezuniyet sonrası hizmet içi eğitim programlarında “kadına yönelik şiddet” konusunda yeterli eğitimin verilmemiş olması, hemşirelerin kadına yönelik şiddeti tanılama ve gerekli girişimlerde bulunmalarında sorunlar yaşamalarına neden olmaktadır. Acil servislere başvuruda bulunmuş şiddet mağduru kadınlar da şiddet öyküleri aydınlatılmadan evlerine geri gönderilmektedirler. Bu nedenle şiddeti tanılamaya yönelik eğitim, gerek hemşirelik eğitimi veren fakülte ve yüksekokullarda gerek hizmet içi eğitimlerde, gerekse yüksek lisans ve doktora programları sırasında mutlaka verilmeli ve özellikle kadına yönelik şiddet konusunda hemşirelerin danışmanlık ve eğitici rolleri göz ardı edilmemelidir.

 

 

Türkiye’de de hâlâ birçok kadın, dört duvar arasında ya da başkalarının tanıklığında şiddetle karşı karşıya kalmaktadır. Bir başka deyişle ailede kadınlara gizli ya da açık şiddet uygulanmaktadır. Türkiye’de aile içi sorunlar gizli kabul edildiğinden dört duvar arasında kalmaktadır. Türkiye’de her üç kadından birinin fiziksel şiddet gördüğü, diğer yandan da on kadından dokuzunun dayağı haklı görmediği ortaya konulmuştur.

 

 

Kadınların fiziksel şiddetle karşı karşıya kalmaları binlerce yıl öncesine kadar uzanmaktadır. Arkeologlar erkek mumyaların kemiklerinde yüzde 9-20 oranında kırığa rastlarken, kadın mumyaların kemiklerinde bu oranın yüzde 30-50 olduğunu bildirmişlerdir. Bu kırıkların savaştan çok, bireysel şiddete bağlı kafa kırıkları olduğu dikkat çekiyor.

 

 

Eşlerin fiziksel şiddetiyle karşı karşıyakalan kadınların ortalama yaşı 33.  Bir kez şiddete uğrayan kadınların yüzde 94’ü bu davranışla tekrar karşılaşıyor. Kadın, şiddet uygulayan erkek partnerinin bağımlı, kıskanç, sahiplenme yapısına ve ilgisine karşı duyarlı. Bu nedenle çocukluk ihmali ve erken evlilik kadının fiziksel şiddetle karşı karşıya kalmasında risk faktörlerinden.

 

 

Minimal bir provokasyon, örneğin kızarmakta olan bir dilim ekmeğin yanması şiddeti başlatmakta, bu arada kadınsiniyor. Kadın sindikçe de erkek partner şiddetini arttırıyor. Olayın denetimden çıktığı ikinci evrede dayak olayı başlıyor. Bu evrede erkek partner barışma girişiminde bulunur, kadın olanları unutma, partnerine bir şans daha verme eğilimindedir. Kadının hoşgörüsü arttığı oranda dayak sıklığı artıyor.