İstanbul Kadıköy'de, Şilili kadınların, kadın cinayetlerini protesto etmek için düzenlediği ve dünyaya yayılan performansı 'Las Tesis'in sergilenmesinin ardından gözaltına alınan 7 kadın, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Kadınların serbest bırakıldığını açıklayan avukat Tuba Torun, Twitter'da yaptığı açıklamada, "Arkadaşlarımız adli kontrolle serbest. Yalnız şunu bilmemiz lazım: Aslında yine cezalandırıldık. Haftada bir imza, insan özgürlüğüne konulan ağır bir tedbirdir. Tüm bunlar zaten hiç yaşanmaması gerekirdi. Bunu hiç unutmayalım ve mücadelemize daha güçlü devam edelim" ifadelerini kullandı.
Ne olmuştu?
Kadınlar, Kadın Meclisleri'nin çağrısı üzerine Pazar günü İstanbul ve Ankara'da 'Las Tesis' performansı sergiledi ancak İstanbul'da polis, yüzlerce kadının katıldığı eyleme müdahale etti. Polis, müdahalesinde Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Temsilcisi Ayşen Ece Kavas, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim, Sevda Yeniköylü, Nisa Kör, Yaprak Okatalı ve Seda Elhan Barbaros gözaltına alındı.
Kadınlar gözaltına alındıktan sonra ters kelepçeyle alandan götürüldü. Avukat Esin Yeşilırmak, gözaltına alınan Ayşen Ece Kavas'ta ve Yaprak Okatalı'da ciddi darp izleri olduğunu; Kavas'ı darp eden çevik kuvvet polisinin kask numarasını alıp hakkında şikâyette bulunduklarını ifade etti.
Kadınlar, 'toplantı ve gösteri yürüyüşü kanununa muhalefet', 'cumhurbaşkanına hakaret' ve 'devlet kurumlarını aşağılamak' suçlarıyla suçlanıyor.
İstanbul Valiliği yaptığı açıklamada, şarkının Türkçe çevirisinde geçen "tecavüzcü sensin, öldüren sensin, polisler, hâkimler, devlet ve başkan" sözlerinin "suç olduğunu" belirtti.
Türkiye Barolar Birliği, Barolar ve Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu (TÜBAKKOM), "Kadınları değil kadın cinayetlerini durdurun" başlığıyla ortak açıklama yayınladı. Açıklama şu şekilde:
"Ülkemizde kadın cinayetlerinin hızla arttığı bir dönemde, son olarak birkaç gün önce tanımadığı bir cezaevi firarisi tarafından öldürülen Ceren Özdemir’in katledilmesinin üzüntüsünü ve dehşetini yaşadığımız bir süreçte, kadına karşı şiddeti protesto etmek amacıyla, kadınlar tarafından İstanbul’da yapılan barışçıl bir gösteriye güvenlik güçlerince yapılan müdahaleyi kınıyoruz.
Kadın cinayetlerine karşı yapılan haklı ve barışçıl bir toplantıya yönelik şiddet içeren bu müdahale ve gözaltılar, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının hukuka aykırı bir şekilde engellenmesidir. Kadın cinayetlerine karşı yaşam hakkını savunmak, şiddeti protesto etmek, sorumluları göreve çağırmak demokratik bir hakkın kullanılmasıdır.
Tüm dünyada kadına karşı şiddetin simgesi haline gelen bir dans gösterisinin, polis tarafından şiddet kullanılarak dağıtılması ve göstericilerin ters kelepçe takılarak gözaltına alınmaları kabul edilemez.
Kadına yönelen şiddeti önlemek, devletimizin yükümlülüğüdür. Bu doğrultuda, dayanışma gösterilmesi gereken kadınlara, kolluk güçlerinin ve talimat verenlerin uygulamış olduğu şiddeti kınıyor, gözaltına alınanların hemen salıverilmesini talep ediyoruz.
Türkiye Barolar Birliği, Barolar ve TÜBAKKOM olarak, kadına karşı şiddetin önlenmesi için haklı taleplerimizi dile getiriyor, mücadelemizi yılmadan sürdüreceğimizi kamuoyuyla saygılarımızla paylaşıyoruz."