İBB iştiraki KİPTAŞ, kurum tarihinde ilk kez gerçekleştirilecek olan ‘Tek Yapı Dönüştürme Projesi’ni, Kadıköy Kozyatağı’ndaki Özden Apartmanı’nda başlattı. Yeni Özden Apartmanı’nın temeline oluşturacak ilk harcı döken butona, binanın en küçük sakinlerinden 4 yaşındaki İdil Öztürk ile birlikte basan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Genel Müdürümüze ve diğer genel müdürlerimize söyledim; ‘100 tane, 200 tane, 300 tane şantiye istiyorum’ dedim İstanbul'un sokaklarında, mahallelerinde. Yapabilir miyiz? Yapabiliriz. Bir sene içinde buna ulaşabiliriz arkadaşlar. Ve yapmalıyız. Bu, gerçekten en büyük madalyamız olur” dedi.
Depreme karşı kentsel dönüşüm mücadelesinin topyekun seferberlik gerektirdiğini vurgulayan İmamoğlu, bu kapsamda ‘Deprem Koordinasyon Kurulu’ kurulması yönündeki çağrısını tekrarladı.
AFAD benzeri bir yapının bu konuda da oluşturulmasının gerekliliğine dikkat çeken İmamoğlu, “Bu işin siyaseti yok. Bu işin A, B, C partisine ait ilçe belediye başkanı diye bir kavram yok. Biz, hepsiyle en güçlü kol kola girmeye hazırız. Düşünsenize; bazı sivil toplum kuruluşları orada, meslek odaları orada, ilçe belediye temsilcileri orada, Büyükşehir Belediyesi orada, Valilik orada, Şehircilik Bakanlığı orada… Hep beraber düşünüyoruz, hep beraber hareket ediyoruz… Yetmedi; müteahhitler orada. Yetmedi; inşaat, malzeme üreten sektörün temsilcileri orada. Yetmedi; bankalar orada. Yetmedi; sigorta kuruluşları orada. Beraber ayağa kalkmanın ve bu işi bütüncül çözmenin gerçekten anahtarının orada olduğunu düşünüyorum. ‘Efendim şu konu var, şu mevzuat var.’ Onlarca mevzuat, onlarca yönetmelik üzerinden bu meseleyi hızlandırmış bir biçimde çözemeyiz” ifadelerini kullandı.
İBB iştirakleri KİPTAŞ, BİMTAŞ ve İmar A.Ş., kurum tarihinde ilk kez “Tek Yapı Dönüştürme Projesi” gerçekleştirecek. Kadıköy Kozyatağı Mahallesi’deki Özden Apartmanı’nda yaşayan kat maliklerinin depreme dayanıklı yeni yuvalarının temeli, “150 Günde 150 Proje” maratonu kapsamında İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından atıldı. İmamoğlu, temel atma töreni öncesinde bir konuşma yaptı. İstanbul’a kentsel dönüşümde bir zihniyet değişimi yaşattıklarını belirten İmamoğlu, KİPTAŞ’ın tarihinde ilk kez tekil bir binanın dönüşümünü gerçekleştirdiğini vurguladı. 3 yıldır dönüşüm noktasında özel bir süreci başlattıklarını kaydeden İmamoğlu, “Aldığımız gerçek veriler üzerinden arkadaşlarıma ilk söylediğim şu: Kardeşim, mahalle aralarına gireceksiniz, binaların değişimi noktasında siz bir güven zemini oluşturacaksınız ve bu güven zemini doğrultusunda da yüklenicilerle, müteahhitlerle iş birliği yapıp, kar amacı gütmeden, insanlarımızın evlerinin dönüşümüne destek olacaksınız. Bu, bir seferberliktir. Bu, memleketimiz için bir beka sorunudur. Gerçek beka sorunu budur İstanbul'un. Allah korusun can kayıpları, mal kayıpları, moral kaybı, finans kaybı… Bütününü üst üste koyduğunuzda; belimizi büker” uyarısında bulundu. Önceliklerinin can güvenliğini sağlamak olduğunun altını çizen İmamoğlu, “Rant yaratmadan, rant dağıtmadan bu binaların dönüşümüne imza atmamız şarttır” dedi.
İmamoğlu: 7-8 ay sonra vatandaşlarımız depreme dayanıklı yuvalarında rahat bir uyku uyuyacaklar
İBB’nin iştirakleri KİPTAŞ, BİMTAŞ ve İmar A.Ş. bu süreçte birlikte hareket ettiğini belirten İmamoğlu, bu kapsamda ilçe belediyeleriyle de ortak çalıştıklarına dikkat çekti. “Rant diye bakmadan, Özden Apartmanı'nın malikleriyle beraber oturduk, konuştuk. Arkadaşlarım, burada bu süreci sonuca bağladılar. Fazla değil, 7-8 ay sonra bu vatandaşlarımız depreme dayanıklı, pırıl pırıl yuvalarında rahat bir uyku uyuyacaklar. Bunun huzuru parayla satın alınmaz” ifadelerini kullandı. “Kentsel dönüşüm meselesine, can güvenliği meselesi değil de zenginleşme meselesi diye bakan her kim var ise, hayatında kendisine daha büyük bir zarar vereceği iş yapmıyor demektir” diyen İmamoğlu, “Ben, bu sektörü bilirim. Bu sektörün içerisinde bir insanım. Bu masaların içerisinde yaklaşık 30 yıldır varım. Ve ne yazık ki bunun çok örneklerini yaşadık. Yapmayın, yaptırmayın. Bu anlamda bütün vatandaşlarıma çağrımız odur ki; KİPTAŞ'ın sınırı yok, limiti yok. Bizim sağlam, teminatını da aldığımız yüklenicilerle, müteahhitlerle iş yapmaya kapımız açıktır” şeklinde konuştu.
“Vatandaşlarımızın yüzde 35’i bizi binalarına sokmadı
“Genel Müdürümüze ve diğer genel müdürlerimize söyledim; ‘100 tane, 200 tane şantiye istiyorum’ dedim İstanbul'un sokaklarında, mahallelerinde” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
“300 tane istiyorum. Yapabilir miyiz? Yapabiliriz. Bir sene içinde buna ulaşabiliriz arkadaşlar. Ve yapmalıyız. Bu, gerçekten en büyük madalyamız olur. Yarın, öbür gün, ‘Biz bu şehirde çürük binalarda yaşıyorken, 1-1,5 sene içerisinde, 10 bin, 15 bin aileyi sapasağlam evlerine, mahalle işlerinde kavuşturduk’ meselesi, bizde muazzam bir huzur yaratır. Ben, bu madalyayı milletimle beraber kazanmak istiyorum. Bu bağlamda benim yol arkadaşlarım, büyük bir seferberlikle bu süreci çalışacaklar. Özellikle 99 yılı öncesinde yapılmış bütün binaların, bu riski gözetip mutlaka binalarını kontrol etmelerini ya da ettirmelerini istiyoruz. Yüzde 35-40’a yakın insan, bizi binalarını kontrol ettirmeye sokmadılar. Vatandaşımız bununla yüzleşmek istemiyor. Olmaz. Bundan daha büyük mühim bir mesele yok. Elbette burada 25-30 sene öncesinin mahkemesini kurmuyoruz. Ama bununla yüzleşip, bunu çözmekle yükümlüyüz. Bir hata yapmış olabiliriz, bir eksik yapmış olabiliriz milletçe. Bunu çözmek zorundayız. O bakımdan bu duyarlılığa, bu katılımcılığa vatandaşlarımızı bekliyoruz. Depreme dayanıklı, yeni ve nitelikli binaların temelini atmak istiyoruz. Ve bu işin partisi yok. Bu işin siyaseti yok. Bu işin A, B, C partisine ait ilçe belediye başkanı diye bir kavram yok. Biz, hepsiyle en güçlü kol kola girmeye hazırız.”
“Onlarca mevzuat üzerinden bu meseleyi çözemeyiz”
Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı’yla ortak hareket etmeye her zaman hazır olduklarının altını çizen İmamoğlu, şu çağrıyı yaptı:
“Hiçbir gün, bakanlıkla bu mevzularda siyasetin A'sını bile gündeme getirmedik. Her konuda masaya en özgün, en özgür şekilde oturmaya gayret ettik. Sağ olsun, büyük oranda Bakanlık da bizimle ilişkilerinde bunu gözetti. Teşekkür ediyorum buradan. Sadece şu konuda sitemim var: Deprem meselesinin, siyaseti ve siyasi propagandası olmaz üzerinden, gelin İstanbul'da bütünlükçü bir yapıyla, bir ‘Deprem Koordinasyon Kurulu’ anlayışıyla, kararların hızlı alındığı -bakanlığa teklif ettiğimiz meselede herkesin içinde olduğu bir sistemden bahsediyorum- aynen AFAD gibi, afetin bir bütüncül mesele ile ele alınıp İstanbul özelinde nasıl yönetim hedefleniyorsa, afet öncesi en büyük mesele olan İstanbul'un yenilenme meselesinin de bu kapsamda bir çatı altında olduğunu düşünsenize. Bazı sivil toplum kuruluşları orada, meslek odaları orada, ilçe belediye temsilcileri orada, Büyükşehir Belediyesi orada, Valilik orada, Şehircilik Bakanlığı orada… Hep beraber düşünüyoruz, hep beraber hareket ediyoruz. Yetmedi; müteahhitler orada. Yetmedi; inşaat, malzeme üreten sektörün temsilcileri orada. Yetmedi; bankalar orada. Yetmedi; sigorta kuruluşları orada. Beraber ayağa kalkmanın ve bu işi bütüncül çözmenin gerçekten anahtarının orada olduğunu düşünüyorum. ‘Efendim şu konu var, şu mevzuat var.’ Onlarca mevzuat, onlarca yönetmelik üzerinden bu meseleyi hızlandırmış bir biçimde çözemeyiz. O bakımdan ben bu çağrımı yeniliyorum, yineliyorum. Yani yarın seçim olsa, aynı çağrıyı yaparım. Çünkü bunun seçimi yok, partisi yok. Çünkü depremin saati yok, dakikası yok, saniyesi yok. Şurada konuşuyorken bile deprem yaşayabiliriz. Bunu çığlıkla anlatmak zorundayız.”
Kadıköy Belediye Başkanı Odabaşı: Zihniyet değişikliği yaşandı
İstanbul’da 23 Haziran 2019 seçimlerinden sonra bir zihniyet değişimi yaşandığı tespitinde bulunan Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı da, “Vatandaşı temel alan anlayış bu zihniyet değişikliğinin en büyük göstergelerinden birisi, eskiden, ‘Ben yaptım, oldu’ zihniyetiyle yapılan projelerin bugün İstanbul'a getirdiği maliyeti, yaşam zorluklarını, bir sorunu çözmek yerine, bir sorun koyan anlayıştan vatandaşı temel alan, vatandaşı önemseyen, komşularımızı önemseyen bir anlayışa dönüşen cümleyi burada bulabilirsiniz” ifadelerini kullandı. Kadıköy’ün, İstanbul’un Kuzey Anadolu Fay Hattı’na en yakın ilçelerden birisi olduğunu hatırlatan Odabaşı, “Bu durum, son birkaç yılda bir yandan depreme dayanıklı olmayan yapıları dönüştürmeye talep artarken, diğer yandan da sunulan sınırlı arz sebebiyle, konut ve kira fiyatlarının da oldukça yükselmesine neden oldu. Yine bu süreçte piyasanın, sektörün insafına terk edilen İstanbullular, Kadıköylüler, canlarıyla malları arasında bir seçim yapmak zorunda kaldılar” şeklinde konuştu.
“Fikirtepe faciası”na gönderme
Kadıköy sınırları içinde “Fikirtepe faciası” yaşandığına dikkat çeken Odabaşı, “Fikirtepe bölgesinde, bakanlığın yapmış olduğu, ‘En iyisini ben yaparım, en iyisini ben bilirim’ anlayışının bugün getirdiği nokta, Fikirtepe'de acı olarak yaşanıyor. Bugün bu projeyle, bunların tam tersi bir anlayışla Kadıköy'de sadece bir bina yenilenmiyor. Biraz önce bahsettiğim zihniyet yıkılıyor, yerine komşularıyla, vatandaşıyla, arsa sahibiyle paydaş olan, onlarla beraber iş üreten bir anlayış, belki burada yeniden inşa ediliyor. Onun için, burayı bir binanın yıkılması ve bir binanın yenilenmesi olarak düşünmeyin. Burada 25 yıllık bir zihniyet yıkıldı; halkı önemseyen, komşusunu önemseyen yeni bir anlayışın temelini ve inşaatını yapıyoruz. Bu nedenle; başta Sayın İBB Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu olmak üzere, bütün çalışma arkadaşlarına, bütün Büyükşehir kadrolarına çok teşekkür ediyoruz bu anlayışı Kadıköy'de başlattıkları için, eski zihniyetin anlayışını yıkıp, yeni bir anlayışla, yeni bir dönemin temelini atıp bu binayı burada gerçekleştirdikleri için. Umarım Kadıköy'de bu yapı dönüşüm projesinin benzerlerini çok daha fazla görürüz” dedi.
KİPTAŞ A.Ş. Genel Müdürü Kurt: Talebin yüzde 66’sı tek yapılardan
Yaklaşık bir yıl önce ‘İstanbul Yenileniyor’ sloganıyla yola çıktıklarını belirten KİPTAŞ A.Ş. Genel Müdürü Ali Kurt ise, “İstanbul'da 99 öncesi yapılmış, mülkiyet ve plan problemi olmayan tüm yapıları maliyetine yenilemeyi taahhüt ettik. Bu süreci, çok şeffaf ve katılımcı bir şekilde yönettik. Bugüne kadar, İstanbul'daki 964 mahallenin 624’ünden başvuru aldık. Bugüne kadar aldığımız başvuru, bağımsız birim bazında 149 bin 597, burada yaşayan vatandaşlarımızın sayısıysa 547 bin 472’dir. 39 ilçemizin tamamından başvuru aldık ve şu anda, aktif olarak 6 bin 730 farklı noktada süreç yönetiyoruz. Bu başvuruların yaklaşık 66’sı tek yapılardan gelmektedir” bilgilerini paylaştı. Yaşanan ekonomik krizden kaynaklı maliyet artışlarından kendilerinin de olumsuz anlamda etkilendiğini vurgulayan Kurt, “Maliyet artışları durdurulmadığı sürece, Türkiye'de ne kadar konut üretirsek üretelim, maalesef barınma krizinin önüne geçemeyiz” dedi.
“Bizim ölçeğimizdeki hiçbir şirket, tek yapıların dönüşümünü dert etmiyor”
KİPTAŞ’ın bugünkü ekonomik şartlara rağmen, Türkiye'nin en büyük 11’nci inşaat şirketi olduğunu aktaran Kurt, “Bizim ölçeğimizde hiçbir şirket, mahalle arasına girip, tek yapıların dönüşümünü bu kadar dert etmiyor. Az önce filmde de gördük. Olası deprem olsaydı, belki biz bugün, enkaz altından buradaki hak sahiplerini çıkarıyor olacaktık. Çünkü bir kepçe darbesiyle yıkılan bir yapıdan bahsediyoruz. Ve maalesef bu bölgede, bundan onlarcası var. Aslında amacımız, Türkiye'nin değişebileceğini göstermek ve ‘İstanbul Yenileniyor’ sistemini tüm Türkiye'de bir model olarak uygulanmasını sağlayarak, tüm riskli yapıların dönüşebileceğini ispatlamaktı” diye konuştu. Kurt, vatandaşlara, “Her zaman söylediğimiz gibi; temel atmak önemlidir ama aslolan, riskli yapıları olası bir depremden önce tahliye edip, can güvenliğini sağlamak. İstanbul'daki vatandaşlarımıza, ‘Gelin uzlaşın, maliyetine yapıları yenileyelim’ diyoruz” çağrısını yaptı.