İnsan Hakları Hukukçusu Avukat Tuğçe Duygu Köksal, Taliban'dan kaçmak isterken Kabil Havalimanı'nda yaşamını yitiren Afganların ölümünün Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde yargılama konusu olabileceğine dikkat çekti. Emekli Hava Pilot Korgeneral Erdoğan Karakuş da, "ABD'nin çekilme operasyonu tam bir fiyasko. Olayın ortaya çıkış şekline baktığımızda insani bir hareket tarzı olmadığını görüyoruz" dedi.
Afganistan'dan çekilme kararı alan ABD, sivillerin tahliyesi için Pazartesi günü Kabil Havalimanı'na askeri kargo uçağını göndermiş, havalimanına akın eden yüzlerce Afgan, uçağın kanat ve iniş takımlarına tutunarak Taliban'dan kaçmaya çalışmıştı.
Kalkış sırasında çok sayıda kişi yaşamını yitirmiş, uçak havalandıktan kısa bir süre sonra uçaktan düşen 2 Afganlının görüntüleri de dünya kamuoyunda infial uyandırmıştı. Yaşananların ardından Amerikan Hava Kuvvetleri, havalimanındaki kaos sırasında havalanan uçağın tekerlekleri arasında insan vücudu parçaları bulunduğunu doğruladı.
Re'sen soruşturma başlatılabilir
Kabil Havalimanı'nda Pazartesi günü yaşanan kaos ve sonrasında izlenebilecek hukuki süreçle ilgili T24'ün sorularını yanıtlayan İnsan Hakları Hukukçusu Avukat Tuğçe Duygu Köksal, havalimanındaki ölümlerin Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde yargılama konusu olabileceğini belirterek, şu ifadeleri kullandı: "Afganistan'dan Katar'a giden ABD uçağının kalkışı sırasında yaşamını yitiren kişilerle ilgili hukuki açıdan yürütülebilecek süreçler büyük ölçüde usuli engellere takılıyor. Birincisi, ABD, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi bireysel başvuru kabul yetkisini kabul etmemiş. BM Komitesini harekete geçirebilmek usulen mümkün görünmüyor.
Diğer taraftan Afganistan açısından bu olaylar Uluslararası Ceza Mahkemesi önünde re'sen başlatılacak bir soruşturmada incelenebilir. Olaylarda sorumluğu olanları araştırıp, bununla ilgili yargılama süreci başlatabilir. Burada savcılık kadar BM Güvenlik Konseyinin tavrının ne olacağı da önemli. Henüz bu konuda bir gelişme yok.
Evrensel yetki de kullanılabilir
Diğer bir süreç ise bir ülke tarafından evrensel yetkinin kullanılması olabilir. Suriye açısından Almanya kullanmıştı. Tabii şahsi ceza sorumluluğu kapsamında evrensel yetkisini kullanarak soruşturma açabilir. Ancak burada da gıyabında bir yargılama söz konusu olamaz. Her iki süreçte de atfedilebilirlik meselesine de bakmak gerekiyor. Pilot ve süreci idare edenler bütün yükümlülüklerini yerine getirdi mi? Önleme imkanları var mıydı? Önleme imkanına yönelik gayret gösterildi mi? Bunların bilinmesi gerekiyor."
"Çekilme tam bir fiyasko"
Tahliye operasyonunu askeri açıdan değerlendiren Emekli Hava Pilot Korgeneral Erdoğan Karakuş ise, ABD askerlerinin ortaya koymuş olduğu ihmallere dikkat çekti.
Karakuş, şunları söyledi: "ABD'nin Afganistan'dan çekilmesi baştan aşağı fiyaskolarla dolu. Çekilmenin şartları vardır, önce sivilleri tahliye edersin, askeri sonra çekersin. Tüm bu olaylar, çekilme şartlarına uyulmamasından kaynaklanmıştır. ABD askeri Bagram Hava Üssü’nden bir gecede silah ve teçhizatlarını bırakarak kaçtı. Havaalanında yaşananlar da aslında tüm bu plansız çekilmenin sonucu. Orada pilot ne komut aldı bilmiyoruz. Pilota ne dediler, onu da bilmiyoruz.
Dolayısıyla burada sorumluluk sadece pilota ait olmayabilir. Harekatı idare eden tüm yetkililer o kişilerin ölümünden sorumlu olabilir. Olayların ortaya çıkış şekline baktığımızda, en aşağıdan üst makamlara kadar insani bir hareket tarzı olmadığını görüyoruz. Alanda yeterli koordinasyon sağlanamadığında pilota dur emri verilebilirdi, uçak kalkmayabilirdi."