Gündem

Kaan Sezyum: Köşe yazımın başlığı 'Diliniz KABA, vicdanınız TAŞ' olacaktı ama EFT işleminde bi sıkıntı oldu

Polisin 2560 saatlik görüntü izleyip de ‘Amirim gomtenim bi şey yok burada’ demesine gerek yoktu

10 Mart 2015 18:46

Kaan Sezyum*

Diliniz KABA, vicdanınız TAŞ

* Kabataş’a gidiyorum, bi isteğiniz var mı?

* Açıkçası polisin 2560 saatlik görüntü izleyip de ‘Amirim gomtenim bi şey yok burada’ demesini beklemeye gerek yoktu sanki. Acaba memurlara 2560 saatlik mobese görüntüsü izlettikten sonra memurlar hayata nasıl bakar, onu merak ediyorum.

* Kabataş yalan ya da gerçek, benim tek bildiğim şey, eğer dedikleri gibi herhangi bir yerde ‘Üstü çıplak, ellerinde kırbaçlar, deri elbiseler içinde dolaşan insanlar’ olsaydı, birisi de çıkartırdı telefonunu ‘Abi bu ne ya?’ diye kaydederdi. Kaldı ki zaten normal bir günde birisine ‘Abi Kabataş’ta ellerinde kırbaçlar, sağa sola işeyen, deri elbiseli ve üstü çıplak adamlar gördüm’ desen ‘Canım senin kıçın açıkta kalmış ya da birisi senin içkine ilaç atmış, şu anda Hollanda’da Gay Parade’desin derdi. Gün gelmiyor ki başka bir kalitesiz süreç ilerlesin.

* Amirin kızına Twitter üzerinden DM yoluyla suikast planlandığı haberi de bambaşkaydı mesela. Ama şimdi öncesinde Kabataş gibi bir karambole inanmaya yakınsanız, emin olun ki Twitter üzerinden DM yoluyla suikast planlandığına da inanabilirsiniz. Hatta bu işi planlayanların isimleri gizlemediğinden, ayan beyan ‘Şimdi psikopat tuttum, bi kutu Malbora’ya cenaze teslim’ gibi muhabbetler ettiğine inanabilirsiniz. Hatta bu ekip sanırım daha önce Vatzap’ta ‘Çok önemli suikast’ diye bir grup da kurmuş ama güvenlik sebebiyle kapatmışlar. Kapıcılar bile dairede kalan insanların yerine daire numaralarıyla anlaşıyor arkadaş. Ama diyeceksiniz ki ‘Emniyetin bilgisayarlarının şifresi de 123456 idi’ doğrudur, siz de haklısınız.  

* Bence amirin işi giderek zorlaşıyor. Bir kere amir artık kavramlara atarlanır duruma geldi. Mesela dövize kızıyor, Merkez Bankası gibi bir kuruma kızıyor, en son Nobel heykeline kızmıştı yanılmıyorsam.

* Diyorum ki, eğer gomtenim dolara kızıyorsa, bu kesin kendisinin ya da çevresinin avantajınadır. Sonuçta amirim çevrecinin en kralı. Sarayda oturmasından belli olmuyor mu? Bugüne kadar çalışanını, işçisini, doktorunu, öğretmenini, öğrencisini pek de düşünmeden, dinlemeden ne istediyse yaptı, belki de cukkada ‘Sadece senin paraların var bbcm?’ durumu vardır... Kim bilebilir? İşin ilginci reyiz bu hareketle işverenleri ve dövizle borçlananları da bayıltıyor. Ben amir olsam, bu şirketler hazır baygınken çıkartırım cepten cukkayı, hepsini satın alırım. Görsünler bakalım kim kral kim imparator, kim demokrat, kim genel müdür!

* Geçen hafta köşe yazımın başlığı “Diliniz KABA, vicdanınız TAŞ” olacaktı ama EFT işlemlerinde bi sıkıntı oldu. Neyse ki bugün itibariyle olay çözüldü. Bence özgün bir başlık. Her ne kadar benden önce aynı gün içinde 13 köşe yazarımız bu özgün başlığı kullandı ama sonuçta kalite farkı var. Aynı başlığı ben atınca anlamı bi acayip oldu. Herkesten özür dilerim.

* Bir de olumlu bir haberle yazımın sonuna geleyim. Biliyorsunuz, Erdoğan Bayraktar zamanında ‘Valla ne yaptıysam hepsini de amirim biliyor’ demişti, sonra bi şekilde ‘Ya kuzenim yapmış o açıklamayı ehe’ seviyesine gelmişti. Neyse ki iyi haber geldi: Bayraktar’ın 2013’te 42 milyon TL’ye aldığı arsası kentsel dönüşüme sokuldu. Aile şimdi 114.4 milyon TL alacak. İşte ilahi adalet.

* Bu ülke çalışana yine çok kazandırıyor, kıskananlar çatlasın.

***Bu yazı Birgün gazetesinden alınmıştır.