Dünya

Japonya'daki nükleer sızıntı insan sağlığını etkileyebilecek düzeyde!

Japonya'da hükümet, depremde hasar gören Fukuşima nükleer santralındaki radyasyon seviyesinin insan sağlığını etkileyebilecek düzeye ulaştığını açıklad

15 Mart 2011 02:00
T24 - Japonya'da hükümet, depremde hasar gören Fukuşima nükleer santralındaki radyasyon seviyesinin insan sağlığını etkileyebilecek düzeye ulaştığını açıkladı.

Japonya'da felaket üstüne felaket - FOTO GALERİ

Tsunami böyle geldi - VIDEO

Nükleer santral patlarken kameralar kayıttaydı




8.9 büyüklüğündeki deprem ve ardından gelen tsunami Japonya’nın kuzeydoğusunu yerle bir etti. Her geçen gün bilanço büyürken, depremden zarar gören nükleer santrallerde yaşanabilecek büyük çaplı bir patlama ve ardından gelecek radyoaktif sızıntı felaketi dünyayı endişelendiriyor.

Başbakan Naoto Kan, santralın 30 kilometre çevresinde yaşayanların evlerinden çıkmamasını istedi. Bu açıklama öncesinde santralın bir raktöründe daha patlama meydana gelmişti. Richter ölçeğine göre 9 büyüklüğündeki deprem ve tsunami sonucu şimdiye kadar 2 bin 400 kişinin öldüğü doğrulandı. Ancak tahminler bu sayının 10 bini geçebileceği yönünde.


'Tehlike büyüyor'


Japon Kabine Sekreteri Yukio Edano, santralın iki numaralı reaktöründe sabahın erken saatlerinde meydana gelen patlamadan bir süre sonra "Şimdi radyasyon seviyesi insan sağlığını etkileyecek düzeye geldi" dedi.

Edano, bu seviyenin santralde yapılan ölçümlerde tespit edildiğini belirterek, tesisten uzaklaştıkça radyasyon düzeyinin de azalması gerektiğine dikkat çekti.
Başbakan Kan da televiyondan yayımlanan açıklamasında, daha fazla radyasyonun yayılması riskinden söz etti.

Kan, santralın 20 kilometre kadar çevresinde yaşayan herkesin derhal bölgeyi terk etmesi gerektiğini söyledi. Santralı işleten Tepco şirketine göre, tesis çevresinde bir saat dura bir kişi, yıllık izi verilen miktarın sekiz katı kadar radyasyona maruz kalıyor. Halihazırda ölçülen radyasyon miktarı saatte 8,218 mikrosievert. İzin verilen yıllık seviye ise 1000 mikrosievert. Soğutma sistemleri devre dışı kalan santralda, farklı reaktörlerde dört gün içinde üç patlama meydana geldi. Bir reaktörde de yangın çıktı. Bu yangında radyasyon sızıntısının oluştuğu tahmin ediliyor. Kyodo ajansı santralın güneyinde radyasyon seviyesinin yükseldiğini duyurdu. 250 kilometre uzaklıktaki başkent Tokyo'da da radyasyon seviyesinin arttığı ancak henüz insan sağlığı için bir tehdidin söz konusu olmadığı açıklandı. Santralda reaktörlerin soğutulması için zamana karşı yarış veriliyordu. Japon Atom Enerjisi Kurumu, son patlamada iki numaralı reaktörü barındıran kazanın hasar görmüş olabileceğini açıkladı. Uzmanlar uzun süre soğutma suyu verilememesi halinde yakıt çubuklarının zarar görebileceğini bunun da erime riskini artıracağını belirtiyorlar. Erime reaktör çekirdeğinden radyasyon sızıntısıyla sonuçlanabiliyor.

Reaktörlerdeki patlamalar ardından sızıntı olasılığına karşı santralın çevresinde yaşayan 200 binden fazla kişi tahliye edilmişti. Japon hükümeti Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'ndan yardım için uzman bir ekip göndermesini istedi.

Uzmanlar 1980'lerdeki Çernobil ölçeğinde bir nükleer felaket olasılığının düşük olduğunu, çünkü Fukuşima santralındaki reaktörlerin daha yüksek bir güvenlik standardına sahip olduğunu söylüyor. Fakat Amerika Birleşik Devletleri, sahilden 160 kilometre uzakta düşük düzeyde radyasyon tespit edilmesi ardından, bölgede bulunan bir uçak gemisini geri çektiğini bildirdi.

NTV'de yer alan habere göre, uzmanlar nükleer reaktörlerde yaşanacak büyük boyutlu bir patlamayla oluşacak radyoaktif serpintinin küresel ölçekte bir felakete neden olabileceğini vurguluyor.

Kötü senaryoya göre patlama sonrasında oluşacak radyoaktif bulutlar, güçlü rüzgarların da etkisiyle Pasifik Okyanusu’nu geçerek Japonya'dan 8 bim km. uzaktaki ABD’nin batı sahillerine, hatta daha az bir olasılıkla da olsa tüm ABD kıtasına ulaşabilir.


Bir haftada Alaska, 11 günde Los Angeles'ta

Analizlerin Fukuşima nükleer reaktörünün patlamasıyla oluşacak radyoaktif bulutun bir haftada Alaska’ya onbir günde de Los Angelas’a ulaşacağını gösteriyor.


Japonya'dan Fransa'nın ölçümlerine teyit yok

Japon Nükleer Güvenlik Ajansı, Fukuşima santralindeki kazadan sonra Fransızların, radyasyon seviyesinin arttığı açıklamasını teyit etmedi.

Japon kurumundan isminin açıklanmasını istemeyen bir yetkili, Fukuşima santralindeki kazadan kaynaklanan radyasyon seviyesinin yükseldiğine ilişkin kurumlarında bir konuşma olmadığını söyledi.

Fransa'daki Nükleer Güvenlik İdaresi (ASN) Başkanı Andre-Claud Lacoste, Fukuşima 1 nükleer santralindeki iki numaralı reaktörün durumunun değerlendirilmesinden sonra, kazanın 1 ile 7 arasındaki Uluslararası Nükleer ve Radyolojik Durum Ölçeği'ne göre 6 seviyesinde olduğunu belirtti.

ASN Başkanı Lacoste ayrıca, iki numaralı reaktörün izolasyon bölümünün patlamadan sonra sızdırmaz olmadığını kaydetti.


Lufthansa Tokyo'ya uçmayacak

Alman havayolu şirketi Lufthansa, radyasyon endişesi ile Japonya'nın başkenti Tokyo'ya uçmama kararı aldı.

Lufthansa'nın bir sözcüsü, Tokyo seferlerinin, bu kentin biraz daha güneyinde bulunan Osaka ve Nagoya kentlerine yönlendirileceğini ve 31 Marta kadar Japonya'ya uçuş rezervasyonu bulunanların da bunu Tokyo yerine başka bir kent ile değiştirebileceğini belirtti.

Bu arada Lufthansa'nın bugün Frankfurt-Tokyo seferinin Osaka'ya, Münih-Tokyo seferinin de Nagoya'ya yönlendirildiği bildirildi.

Japonya'dan gelen uçaklarda radyasyon kontrollerinin yapıldığı, şu ana kadar olağanüstü bir artış tespit edilmediği de kaydedildi. Japonya'daki felakete rağmen uçuşlarda büyük bir rezervasyon iptali olmadığına dikkat çekildi.


THY radyasyonlu bölgeden geçmiyor


Türk Hava Yollarının (THY) Japonya'ya giden uçaklarının nükleer santraldeki sızıntı nedeniyle NOTAM'da (havacılara uyarı) yayımlanan radyasyonlu bölgeden geçmediği bildirildi.

Japonya'da meydana gelen depremin ardından Fukuşima nükleer santralinden sızan radyasyon nedeniyle Japon sivil havacılık otoritesi, radyasyonlu bölgeyle ilgili bir NOTAM yayımladı. NOTAM'da, radyasyonun etkilediği kara üzerinde 15 kilometre, deniz üzerinde 15 kilometre olmak üzere toplam 30 kilometre çapındaki ''Bongo'' bölgesi konusunda havayolu şirketleri uyarıldı. NOTAM'da, Japonya'ya uçan havayolu şirketlerinden rotalarını radyasyonlu bölgeden geçmeyecek şekilde ayarlamaları istendi.

Bu arada, Japonya'nın Tokyo ve Osaka kentlerine uçuş gerçekleştiren THY'nin, NOTAM yayımlanan bölgeden uçmadığı, bu nedenle de Japonya'dan Türkiye'ye gelen uçaklarda da radyasyon taraması yapılmadığı öğrenildi.

Öte yandan, Lufthansa Havayolları ve bazı hava yolu şirketlerinin Japonya'dan gelen uçaklarında radyasyon taraması yaptığı bildirildi.


Merkez Bankası'ndan 98 milyar dolar daha

Japon Merkez Bankası mali istikrarı sağlamak için piyasalara yeniden müdahale etti. Banka piyasaya 98 milyar dolar daha pompaladı. Pazartesi günü de piyasaya 180 milyar dolar enjekte edilmişti. Tokyo borsasında bugün hisse senetlerinin değeri ortalama yüzde 10 oranında düştü. Nikkei endeksi dün de yüzde yedi oranında düşmüştü.


"Nükleer sızıntı Türkiye'yi etkilemez"


Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürü Mehmet Çağlar, Japonya'daki depremin ardından nükleer santrallerde meydana gelen sızıntının Türkiye'yi etkilemesinin mümkün olmadığını söyledi.

Atmosferin yüksek kesimlerindeki hava akımlarının yönü itibariyle patlamalardan ABD'nin doğu kesimlerinin etkileneceğini ifade eden Meteoroloji Genel Müdürü Çağlar, şunları söyledi:

''Söz konusu nükleer sızıntının Türkiye'yi etkilemesi mümkün değil. Bölgedeki gelişmeleri sürekli izliyoruz. Türkiye'yi ilgilendirecek bir durum söz konusu olursa bunu kamuoyuyla ve ilgili tüm kuruluşlarla anında paylaşmak suretiyle gerekli önlemlerin alınması noktasında hazırız. Ancak, şu anki tablo itibariyle Türkiye'nin Japonya'daki nükleer sızıntıdan etkilenme ihtimali yüzde sıfır olarak görünüyor.''

Öte yandan Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Nobuo Tanaka, Japonya'da meydana gelen deprem ve tsunami felaketinden sonra bu ülkenin petrol ihtiyacı konusunda kaygı duymadığını ve talep gelirse IEA'nın stratejik stoklarından harcama yapmaya hazır olduğunu vurguladı.

Tanaka, yüksek petrol fiyatlarının küresel ekonomik toparlanmaya etkisinden duyduğu kaygının devam ettiğini belirterek, ''Fiyatlar yıl boyunca 100 dolar seviyesinde devam ederse, küresel ekonomik toparlanma için zararlı olacaktır. Daha da yükselmesi durumunda mutlaka daha fazla problem yaratacaktır'' dedi.

Libya'daki olaylara da değinen Tanaka, küresel petrol arzında Libya'da yaşanan gelişmelerden kaynaklanan bir sıkıntı olmadığını ifade etti.

IEA'nın aylık raporunda, petrol fiyatlarının şubat ayında en yüksek seviyeye çıktığına dikkat çekilerek, petrol fiyatlarının eylül ayına kadar mevcut seviyelerde kalması ya da yükselmeye devam etmesi halinde küresel ekonominin belirgin bir şekilde yavaşlayacağı belirtildi.

''Fiyatların etkisini değerlendirmek herkesin bildiği üzere zor'' ifadelerine yer verilen raporda, petrol fiyatlarındaki yüzde 10 oranında artışın küresel gayri safi yurt içi hasıla (GSYH) üzerinde bir önceki yıla göre 0,2 ile 0,7 aralığında bir etkisinin olacağı vurgulandı.


Avrupa borsaları geriledi

Ayrıca nükleer santraldeki patlamaların ardından yüksek radyasyon seviyesi konusundaki uyarısını takiben Avrupa borsaları, son 14 haftanın en düşük seviyesine kadar geriledi.

Uzmanlar, nükleer santralle ilgili belirsizliğin devam etmesinin borsaları baskı altında tuttuğunu belirtiyor.

Gün ortasında, İngiltere'de FTSE 100 Endeksi yüzde 2,42 (139,83 puan) azalarak 5.635,41 puan, Almanya'da DAX Endeksi yüzde 4,55 (312,27 puan) değer kaybedip 6.554,36 puan ve Fransa'da CAC 40 Endeksi yüzde 3,55 (137,79 puan) azalıp 3.740,25 puan oldu.

İspanya'da IBEX 35 Endeksi yüzde 2,39, İtalya'da FTSE MIB Endeksi de yüzde 3 değer kaybetti.

Öte yandan, Körfez'deki Arap ülkelerinin borsaları Bahreyn ve Libya'daki karışıklıklar ve Japonya'da deprem sonrasında yaşanan nükleer santralle ilgili kaygılar nedeniyle düştü. Özellikle Suudi askerlerin Bahreyn'e girmesiyle ilgili kaygılar, borsaların değer kaybetmesinde etkili oluyor.