Dünya

Jamaikalı Marksist baba ile Hintli araştırmacı annenin başkan yardımcılığına uzanan aktivist kızı; 'ilk'lerin kadını Kamala Harris kimdir?

Kamala Harris, ABD’de Başkan Yardımcılığı’na yükselen ilk kadın, ilk siyah ve ilk Asyalı Amerikalı; ABD Başkanı Biden’ın yarıştan çekilmesiyle Harris’e sunduğu destek şimdi de onu ülkenin ilk kadın başkanı olma yoluna sokabilir

23 Temmuz 2024 14:29
Buse Söğütlü

T24 Dış Haberler

ABD Başkanı Joe Biden’ın, “Partimin ve ülkenin çıkarları için en iyisi bu” diyerek kasım ayındaki başkanlık yarışından çekildiğini açıklaması ve Demokrat Parti’nin olası başkan adayı olarak Kamala Harris’i işaret etmesiyle tarihî bir hamleye tanıklık ettik. daha sonra ABD Başkan Yardımcısı Harris, aday olduğunu açıkladı ve şimdilik partisinin yapacağı Ulusal Kongre’de başkan adayı olarak belirlenmesi için yeterli sayıda delegenin desteğini almış görünüyor. Öte yandan Biden’ın, haziran ayı sonunda Cumhuriyetçi Parti adayı Donald Trump’la girdiği ve kendisinin de kötü bir performans sergilediğini kabul ettiği münazaranın ardından düşen bağışlar da Harris’in olası adaylığıyla rekor düzeyde arttı.

Kamala Harris, ABD’de Başkan Yardımcılığı’na yükselen ilk kadın, ilk siyah ve ilk Asyalı Amerikalı. ABD Başkanı Biden’ın yarıştan çekilmesiyle Harris’e sunduğu destek şimdi de onu ülkenin ilk kadın başkanı olma yoluna sokabilir.

Kanser araştırmacısı annenin ve Marksist ekonomist babanın kızı

1964’te California’da doğan Harris’in annesi Hindistanlı biyomedikal bilimci Shyamala Gopalan bir kanser araştırmacısı; Jamaika doğumlu babası Donald Harris ise kendisini Marksist olarak tanımlayan bir ekonomist. Beyaz Saray’ın yayımladığı biyografiye göre Harris’in anne ve babasının yolu aktivizmleri sayesinde kesişti. Hatta Harris henüz bebek arabasındayken ikilinin kızlarını protesto yürüyüşlere götürdüğü biliniyor.

“Annem, iki siyah kız yetiştirdiğinin farkındaydı”

Yedi yaşındayken anne ve babasının boşanması üzerine Harris’in bakımını annesi üstleniyor. 2019’da kaleme aldığı otobiyografisinde, annesinin kendisini yetiştirme biçimiyle ilgili olarak “Annem iki siyah kız yetiştirdiğinin çok iyi farkındaydı; kendine güvenen, gururlu siyah kadınlar olarak yetişmemizi sağlamaya kararlıydı” diyor.

Harris, solda, kız kardeşi Maya ve annesi Shyamala ile birlikte; Ocak, 1970

Protestolu Howard yılları

Harris, 12 yaşındayken annesi ve kız kardeşi Maya ile birlikte Kanada’ya taşındı ve liseyi Quebec’te bitirdi. Daha sonra tarihsel olarak Siyahların gittiği bir okul olan Howard Üniversitesi’nde okumak üzere Washington’a döndü. Oysa Harris, ilkokuldan beri çoğunluğu beyaz olan okullara gitmişti. Anılarında, "Howard'ın güzelliği, öğrencilere her şey olabileceğimizi, genç, yetenekli ve siyah olduğumuzu ve hiçbir şeyin başarımızı engellemesine izin vermememiz gerektiğini söylemesiydi” diye yazdı.

Siyaset bilimi ve ekonomi alanında uzmanlaşan Harris, birçok hafta sonunu National Mall'da Güney Afrika'daki ırk ayrımcılığını protesto ederek geçirdi. Ayrıca 1983 yılında öğrenci gazetesi editörünün okuldan atılmasını protesto etmek için yönetim binasında yapılan oturma eylemine katıldı.

1982'de Howard Üniversitesi'ndeki ilk yılında
Gwen Whitfield ile birlikte apartheid karşıtı bir protestoda

Harris, Howard'dan mezun olduktan sonra 1989 yılında California Üniversitesi Hastings Hukuk Fakültesi'nden hukuk diploması aldı. California Eyalet Barosu'na 1990 yılında kabul edildi, Oakland'daki Alameda İlçe Savcılığı’na katıldı ve çocuklara yönelik cinsel saldırı davalarında uzmanlaşmış bir bölge savcı yardımcısı oldu.

“İçeriden” birinin ilklerle dolu kariyeri

Harris daha sonra, azınlıkları orantısız bir şekilde etkileyen ceza infaz sistemini değiştirmek için “içeriden” çalışmak istediğini söyledi.

San Francisco Bölge Savcılığı'nda görev yapmaya başlayan Harris, burada Kariyer Suç Birimi'nin yönetici avukatı olarak seri suçluları kovuşturdu. Daha sonra San Francisco Şehir Savcılığı'nın Aileler ve Çocuklar Bölümü'nü yönetti.

Kamala Harris, 2003 yılında San Francisco Bölge Savcısı olmak için daha önce beraber çalıştığı bir kişiye karşı adaylığını koydu. Yarışı kazanan Harris, bu göreve gelen ilk ‘Afrikalı Amerikalı kadın’ ve ‘Asyalı Amerikalı kadın’ oldu. Yedi yıl sonra, bölge savcısı olarak ikinci döneminde California Başsavcısı seçildiğinde de aynı ilkleri taşıyordu. 2010 yılında California Başsavcılığı yarışını popüler bir Cumhuriyetçi olan Los Angeles County Savcısı olan Steve Cooley’i yenerek kazandı ve bu “tüm olasılıklara meydan okuma” olarak nitelendirildi.

Harris'in bölge başsavcısı olarak görev yapması, eyalet çapındaki başsavcı adaylığında ve daha sonra Senato adaylığında ona yardımcı oldu.

İdam cezasına karşı çıktı ama ileri gitmedi

Harris, başsavcı olarak yerel yetki alanlarında polis kamerası kullanma ve polis tarafından vurulmaları soruşturma yetkisini korudu. Vücut kameralarının kullanımını destekledi ancak bu kameraların kullanımı için eyalet çapındaki standartları uygulamadı ve başsavcılığın, polis tarafından vurulmaları soruşturmasını gerektirecek bir yasa tasarısına karşı çıktı. Polisin kullandığı vücut kameraları, ABD’de özellikle Siyahlara yönelik polis şiddetini önlemek için önemli bir araç olarak görülüyor.

Harris, bölge savcısı olarak idam cezasına karşı çıktı. San Francisco'da, yerel polis sendikalarının tepkisini çeken bir kararla, bir polis memurunun öldürülmesiyle ilgili kamuoyu tarafından yakından izlenen bir davada bile idam cezası davalarını kovuşturmayı reddetti. Ancak başsavcı olarak idam cezasının anayasaya aykırı olduğunu ilan eden bir California mahkemesi kararını da temyize götürdü.

Harris, 2014 yılında California’da başsavcı olarak görev yaparken Los Angeles'ta avukatlık yapan Doug Emhoff ile küçük bir törenle evlendi. Emhoff'un önceki evliliğinden olan iki çocuğu, Ella ve Cole, Harris'e “Momala (İngilizce’de ‘anne’ anlamına gelen ‘mom’ ve Kamala’nın son üç harfinin birleşimi)” lakabını verdi.

Harris, 2016 yılında dönemin Başkanı Barack Obama ve Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın desteğiyle ABD Senatosu için yarıştı. Diğer Senato adayı Temsilci Loretta Sanchez'i kolaylıkla yendi. Trump'ın başkanlığı garantilediğini gören Demokratlar için parlak bir nokta olan zaferinin ardından üst meclise katılan sadece ikinci siyah kadın oldu.

Senato seçimleri sonrası destekçilerine teşekkür ediyor

Senato görevinde öne çıkan özelliği, dönemin başkanı Donald Trump’ın atadığı isimleri sorgulama biçimi olmuştu. Yargı Komitesi’nde görev yapan Harris özellikle kürtaj hakkı konusunda Trump’ın atadığı isimleri köşeye sıkıştırması ve ABD Yüksek Mahkemesi adayı Brett M. Kavanaugh'a kürtaj yasaları gibi bir erkeğe vücuduyla ne yapacağını söyleyen herhangi bir yasa bilip bilmediği konusundaki sorularıyla gündeme geliyordu.

Harris, Senato'da yemin ettikten iki yıl sonra, 2019'da başkanlığa aday olduğunu açıkladı. Harris aday adaylığı için kürsüye çıkan tek siyah aday oldu.

Harris, Demokrat Parti içinde yükselen bir kadın yıldız olarak görülse de başkanlık yarışı sırasında anketlerde sürekli destek toplamakta zorlandı. Aralık 2019'da, ilk ön seçim oylarının kullanılmasından iki ay önce başkanlık yarışından çekildi. Harris, destekçilerine gönderdiği notta, yarıştan çekilmesinin ardındaki neden olarak kampanyasının mali zorluklarını vurguladı.

Beyaz Saray'a ilk adım

2020 yazında, Joe Biden, onu Başkan Yardımcısı aday adayı olarak seçtiğini açıkladı ve yardımcılığa bir kadını getireceğine dair söz verdi. Biden, açıklamasında, "Bu sabah, bu ulusun her yerinde küçük kızlar uyandı, özellikle de toplumumuzda sık sık göz ardı edildiğini ve değer görmediğini düşünen küçük siyah ve kahverengi kızlar. Ama bugün, belki de, sadece belki de, kendilerini ilk kez yeni bir şekilde görüyorlar" dedi.

Biden, 2020 Kasım seçimlerinde zaferini ilan ettiğinde, Harris yakın tarihte başkanla birlikte zafer konuşması yapan ilk seçilmiş Başkan Yardımcısı oldu. Sadece bir asır önce kadınlara oy hakkı sağlayan kadın hakları savunucularına bir saygı duruşu niteliğindeki konuşmasında "Bu gece, onların mücadelesini, kararlılıklarını ve vizyonlarının gücünü yansıtıyorum, olmuş olanın yükünü taşımadan olabilecekleri görmek için. Ve ben onların omuzlarında duruyorum" dedi.

Joe ve Jill Biden, 12 Ağustos 2020'de bir kampanya etkinliğinde
Harris ve eşini selamlıyor

Başkan Yardımcılığı görevinin başlarında Biden, Harris'e yönetim için siyasi açıdan çetrefil bir konu olan göçün altında yatan nedenleri ele alma görevini verdi. Başkan Yardımcılığı’ndaki ilk yılının ardından, ofisinde çok sayıda yüksek profilli ayrılık yaşandı ve personel değişimi Harris'in yönetim tarzı hakkında soru işaretlerine yol açtı.

Yüksek Mahkeme'nin 2022'de, 1973'te Roe v. Wade ile tesis edilen temel kürtaj hakkını iptal etme kararı Harris için bir dönüm noktası oldu. Harris, kürtaja erişimin kısıtlanması konusunda Biden'dan daha açık ifadelerle konuştu ve kürtaj hakkıyla daha fazla anılır hale geldi. Hatta kürtaj hizmeti veren bir sağlık merkezini ziyaret etmesiyle bu tür bir tesisi gezen ilk Amerikan Başkan Yardımcısı oldu.

Kamala Harris önemli konularda nerede duruyor?

Harris şimdi Demokrat Parti’nin en güçlü başkan adayı olarak sahnede. Biden’ın yarıştan çekilmesi ve kendisini yeni aday olarak işaret etmesinin ardından rekor düzeyde bağış topladı; Ulusal Kongre’de resmen duyurulması beklenen adaylığı için de yeterli sayıda delegenin desteğini kazandığı belirtiliyor. Ancak Harris’in Donald Trump’ı “kolayca” yenmesine hâlâ kesin gözüyle bakılmıyor. Çünkü Harris’in “düşük profilli” olarak geçirdiği Başkan Yardımcılığı görevinin ve özellikle Gazze savaşı konusundaki “kararsız” tutumunun yarıştaki pozisyonunu etkileyeceği öngörülüyor.

Harris, Demokrat Parti’nin yerleşmiş politikalarından nadiren uzaklaşan biri. Ancak zaman zaman hangi politika pozisyonlarını tuttuğunu aktarmakta güçlük çekti ve bu belirsizlik aslında 2020 kampanyasının da sonunu getirmişti.

Harris, uzun süredir kamuoyunun gözü önünde ve özellikle Başkan Yardımcısı olduktan sonra Cumhuriyetçilere karşı kampanya yürütme konusunda giderek daha sesli ve etkili bir figür olmaya başladı.

Kürtaj haklarını benimsemesi ve İsrail'in Gazze'deki savaşını desteklemekten biraz da olsa uzaklaşması gibi Demokrat Parti'nin cazibesini artırabilecek konularda bir profil çizdiği düşünülüyor.

Trump’a karşı en keskin zıtlık

Harris'in en iyi bilinen politika pozisyonu, kadınların kürtaj hizmetine erişebilmesi gerektiğini düşünmesi. Bu Demokratların da en güçlü olduğu konulardan biri ancak 81 yaşında Katolik bir erkek olan Biden bu konuda çok net bir tutum sergilememişti. Harris, Demokratların tabanı açısından, kürtaj hakkını “üreme hakları” olarak güçlü ve açık bir şekilde savunarak ve Cumhuriyetçilerin kürtajı sınırlama girişimlerini Amerikalıların özgürlüklerine bir saldırı şeklinde çerçeveleyerek adından söz ettirdi.

Demokratlar henüz kürtaj haklarını savunarak bir başkanlık seçimi kazanamadı. Ancak Yüksek Mahkeme'nin iki yıl önce Roe v. Wade'i bozarak ulusal kürtaj korumalarını ortadan kaldırmasından bu yana kürtaj hakkı savunucuları seçim sandığında birçok büyük mücadele kazandı.

Demokratlar Harris'in bu noktada Donald Trump'a karşı en keskin zıtlığı yaratma fırsatına sahip olduğunu söylüyor.

Sınır

Biden başkanlığının ilk dönemlerinde Harris'ten Orta ve Güney Amerika'daki ülkelere odaklanarak sınırdaki göçün temel sorunlarını ele almasını istemişti. Harris de Haziran 2021’deki bir ABD-Meksika sınırına yaptığı bir gezisi sırasında "Gelmeyin. Geri çevrileceksiniz" demişti.

Sınır geçişlerinin neden bu kadar yüksek olduğu ve Biden ya da Harris'in bu konuda fazla bir şey yapıp yapamayacağı konusunda sıcak bir tartışma var.

Gazze

ABD Başkanı’nın mesaisinin büyük kısmı dış politikayla ilgili olmasına rağmen Harris’in bu cephedeki duruşu tanımsız. Ancak kimi analistler de bunun Harris için bir avantaja dönüşebileceğini savunuyor. Çünkü Biden’ın anketlerdeki düşük puanı büyük oranda dış politika konularından geliyor. Biden'ın özellikle Gazze'deki savaşın başlangıcında “soykırım”la suçlanan İsrail'e verdiği güçlü destek, Demokrat Parti’de ciddi bir karmaşaya yol açmıştı.

Harris'in İsrail hükümetinin Gazze'deki durumuna Biden'dan daha eleştirel baktığı, önemli konuşmalarında Gazze'ye insani yardımın gerekliliğine dair cümleler kurduğu biliniyor. Harris, bu yılın başlarında yaptığı bir konuşmada "Çok fazla sayıda masum Filistinlinin öldürüldüğü ve İsrail'in masum sivilleri korumak için daha iyisini yapması gerektiği konusunda netiz" demişti.

Ekonomi

Harris 2020'de Biden'a karşı başkan adaylığı için yarışırken, işçi sınıfı için büyük vergi indirimleri, kiracılar için vergi kredileri ve sağlık sigortasının büyük ölçüde genişletilmesi üzerine kampanya yürüttü.

Ancak şimdilik pek çok gözlemci Harris'in kampanyasının büyük ölçüde Biden'ın ekonomi konusunda bıraktığı yerden devam etmesini bekliyor.

ABD, pandemiden sonra dünyanın en iyi ekonomik toparlanmasına sahip; tüketici harcamaları yüksek; istihdam geniş ve ücretler enflasyona ayak uydurmaya yardımcı olacak şekilde arttı.

Harris'in ofisiyle yakın çalışan bazı politika uzmanları, çocuk bakımı, yaşlı bakımı ve engelliler için evde bakımı iyileştirmeye yönelik federal yatırımlar yoluyla "bakım ekonomisi"ni iyileştirme taahhüdünü vurgulamasını bekliyor.

İklim krizi

Harris siyasi kariyerinde uzun süredir iklim değişikliğiyle mücadeleye odaklanıyor. San Francisco'da bölge savcısı olarak bir çevresel adalet ofisi kurdu. California Başsavcısı olarak kirliliği azaltmak için petrol şirketlerine dava açtı. Senato'da da temiz enerji ekonomisine geçişi hızlandıracak iddialı bir plan olan Yeşil Yeni Anlaşma'ya imza attı.

Harris 2020'de Demokratların adaylığı için Biden'a karşı yarıştığında, iklim konusunda kendisini onun solunda konumlandırmıştı.