Kriz nedeniyle özelleştirme çalışmaları yarım kalan İzmir Limanı ihracatçıları hayal kırıklığına uğrattı.
Kriz nedeniyle boş kalan limanda özelleştirme tamamlanamadığı için yenileme ve altyapı çalışmaları yapılamıyor. Yükün az olduğu zamanda kapasitenin artıp ekonomi canlandığı dönemde limanın hazır olmasını umut eden ihracatçılar hayal kırıklığı yaşıyor. Tarım ürünleri ihracatının arttığı şu aylarda yaşanan sıkışıklıklar ileride çekilecek büyük sıkıntıların habercisi.
İhracattaki kıpırdanma İzmir Limanı'ndaki altyapı ve eleman yetersizliğini yine gün yüzüne çıkardı, limanda sıkışıklık yaşanmaya başladı. İhracatta tarım sezonunun açılmasıyla birlikte geçen hafta, yaklaşık 20 gemi İzmir Körfezi'nde yük almak veya boşaltmak için beklemeye girdi. Bu gelişme yine limanın özelleştirme sıkıntısı, eleman ve altyapı yetersizliğini gündeme getirdi.
İzmir Limanı'nın özelleştirme ihalesini en yüksek teklifi 1 milyar 275 milyon dolarla Global-Hutchison-EİB konsorsiyumu kazanmasına rağmen halen sahiplerine devri gerçekleştirilmediği için limanda ek yatırımlar yapılamıyor. Bu da Türkiye'nin en önemli ihracat limanında sorunların büyümesine neden oluyor. Tam 2 yıl 4 aydır özelleştirilmesi bir türlü gerçekleştirilmeyen İzmir Limanı'nda, ilerleyen zamanda ihracat ve ithalatın arttığı ortamda mevcut yapısıyla limanın çalışamayacak olması sektör temsilcilerini tedirgin ediyor.
Limandaki yoğunluk artınca sıkışıklığın da tekrar gündeme geldiğini anlatan Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Öztürk, limanda elleçleme kapasitesi, vinç sayısının azlığı ve eleman yetersizliği nedeniyle geçen hafta bir sıkışıklığın yaşandığını belirtti. Limana yeni vinçler ve operatörler gerektiğini dile getiren Öztürk, ayrıca "Liman özelleşti diye yeni yatırım da yapılmıyor. Artık ne olacaksa bir an önce olmasını istiyoruz. Sorun ne ise acilen çözülmesi gerekiyor. Özelleştirilmeyecek ise acilen buraya yatırım yapılması gerekiyor" diye konuştu.
Kriz sonrası sıkıntı artar
Şu anda kriz nedeniyle limanda çok büyük bir yoğunluk yaşanmadığını anlatan Öztürk, ancak ihracatta kriz öncesi kapasitesine dönülmesi halinde limanın eskisinden daha da kötü vaziyette olacağını vurguladı. Öztürk, kriz döneminin limana yatırım için en ideal zaman olduğuna dikkat çekerek "Umudumuz, yükün az olduğu zaman ekipman alınıp, kapasitenin artırılması yönündeydi. Bunlar yapılsaydı yarın ekonomi canlandığında hazır olacaktık. Ekonomi canlandığı zaman bugünkü altyapı ile bir şey yapılmaz. Yine 30 gemi burada bekler. Ama bir süre sonra burada durmaz ve farklı bir limana gider. Armatörler portföyü önüne koyacak ve kaybı fazla ise 'İzmir'e uğramayacağım' diyecek. Çünkü durduğu her an onun için zarar. Bu haliyle sıkışıklık zammı da tekrar gündeme gelebilir. Bu da ihracat ve ithalatı baltalar" diye konuştu.
Konsorsiyumun küçük ortağı EİB-LİMAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Ünlütürk ise özelleştirme sürecinde hâlâ Danıştay onayı beklediklerini söyleyerek "2 yılı geride bıraktık. Mayıs 2007'de ihale yapılmıştı. O dönemde dünyadaki ekonomik şartlar, iş ve ticaret hacmi en üst düzeydeydi. 2007 yılının ikinci yarısında özelleştirme işlemi tamamlanmış olsaydı, bugün limandaki gerekli yatırımlar yapılmış olacaktı. Gerekli büyüme planları tamamlanacaktı. Tabi ekonomik krizle birlikte birtakım sıkıntılar yaşanacaktı ama işin derlenme, toparlanma ve plana konma süreci geride kalmış alacaktı. Özelleştirme gerçekleşseydi kriz sonrası yoğunluğa hazırlıklı olurduk" dedi.
Özelleştirme ile birlikte limanın büyütülmesi, körfezin derinliğinin artırılması ve altyapıya ilişkin yatırımların planlandığını hatırlatan Ünlütürk, "Bundan sonra şöyle bir şansız dönem yaşanacak. Bu süreç tamamlanır ve bu yıl sonunda özelleştirme süreci başlar ise birtakım yatırımlar gündemde. Ancak azalan iş hacmi, kriz nedeniyle kredi bulma zorluğu gibi etkenleri de dikkate aldığımızda yatırım süreci hayal ettiğimiz hızda gerçekleşmeyebilir. Bunun sonucunda yine İzmir'deki bir yatırım daha uzun bir sürede tamamlanmış olacak. Bir yıl sonra işler yine açıldığında yine aynı şeyleri konuşuyor olacağız. Limanın yetmediğini konuşacağız. Sıkışıklık gündeme gelecek. Halbuki zamanında özelleştirme gerçekleştirilseydi bu yatırımları yapmış olurduk. İzmir her zaman olduğu gibi yine çok ciddi zaman kaybetti ve geri kaldı. Burada kaybeden yine İzmir oluyor" diye konuştu.
Ünlütürk, sürecin uzamasının yabancı ortakları rahatsız ettiğini ancak planda bir değişiklik olmadığını sözlerine ekledi.
İzmir Limanı özelleştirme süreci
İzmir Limanı'nın özelleştirilmesine ilişkin olarak 04.01.2006 tarihi itibariyle yayımlanan ilanlarla ihaleye çıkıldı. Söz konusu ihale süreci 03.5.2007 tarihinde yapılan nihai pazarlık görüşmeleri ile tamamlandı. İzmir Limanı'nın özelleştirilmesine ilişkin olarak 03.7.2007 tarih ve 2007/47 sayılı ÖYK kararı çıktı. İmtiyaz sözleşmesi paraflanarak Danıştay'a gönderildi. Şu anda Danıştay görüşü bekleniyor.
Yatırımla en büyük konteyner limanı olacak
Mayıs 2007'de İzmir Limanı'nın işletme hakkının 49 yıllığına özelleştirilmesi için yapılan ihaleyi Hutchison-Global-Limaş konsorsiyumu 1 milyar 275 milyon dolar teklif vererek kazandı. Konsorsiyumun devirden sonra planladığı yatırımlar arasında liman su yolunun derinleştirilmesi, konteynir depolama sahalarının yeniden düzenlenmesi, yeni rıhtım yapılması, vinç ve ekipmanların modernizasyonu yer alıyor. Yatırımların tamamlanması ile İzmir Limanı 850 bin teu olan konteynir elleçleme kapasitesini 2-3 kat artırıp Türkiye'nin en büyük konteynir limanı olma fırsatını yakalayacak.