'İzmir Baba' lakabıyla tanınan Sancar Maruflu, kalp ve solunum yetmezliği nedeniyle kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Maruflu'un ölümü, kentte büyük üzüntü yarattı.
İzmir'i Sevenler Platformu Başkanı Sancar Maruflu, kalp ve solunum yetmezliği nedeniyle daha önce Eşrefpaşa Hastanesi'ne kaldırılmıştı.
Hastalıklara bağlı problemler nedeniyle vücudundaki enfeksiyon seviyesinin arttığı öğrenilen Maruflu, Özel Can Hastanesi'ne sevk edildi. Burada entübe edilen Maruflu'dan acı haber bu akşam geldi. Maruflu, kalp ve solunum yetmezliğine bağlı problemler nedeniyle hayatını kaybetti.
Konak Belediyesi'nden yapılan açıklamada, "Büyük bir değerimizi kaybettik. Sevgili #SancarMaruflu, İzmir Baba, seni çok özleyeceğiz… Işıklar içinde uyu, ruhun şad olsun" denildi.
"İzmir sevdalısı"
CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, "İzmir’in simge isimlerinden, İzmir Baba Sancar Maruflu'yu tedavi gördüğü hastanede maalesef kaybettik. Mekanı cennet olsun. Ailesine, sevenlerine sabırlar diliyorum" derken eski CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger ise "İzmir sevdalısı, İzmir’in sembol ismi, çok değerli abimiz Sancar Maruflu’yu kaybettik" mesajını paylaştı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "İzmir sevdalısı, vefa anıtı Sancar Maruflu'nun vefat haberini büyük üzüntüyle öğrendim. İzmirliler, İzmir'e gönül verenler onu hiçbir zaman unutmayacak. Kendisine Allah'tan rahmet, ailesi ve sevenlerine başsağlığı dilerim" dedi.
Sancar Maruflu kimdir?
Maruflu, kendini İzmir Dergisi'nde verdiği bir röportajda şöyle tanıtmıştı:
"Yıl 1967, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Heykel Bölümü’nde öğrenim görüyorum. Memur çocuğuyum, İzmir’den İstanbul’a gitmişim. Başımı sokacak bir ev var ama imkanlar kısıtlı. Mecburen çalışma ihtiyacı duydum. Dönemin İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İsmail Sivri aracılığıyla Milliyet Gazetesi’ne, Abdi İpekçi ile görüşmeye gittim. Abdi Bey beni polis ve adliye muhabiri olarak işe aldı. Kısa zamanda başarılarım ve çalışkanlığım sayesinde Abdi Bey’in gözüne girdim. Bir süre sonra Abdi Bey, beni o dönemin ünlü magazin yazarı Ümit Deniz’in yanında görevlendirdi. O yılarda Ümit Deniz aynı zamanda Murat Dalman tiplemesiyle Türkiye’nin ilk polisiye romanlarını yazan çok popüler bir gazeteciydi. Milliyet Gazetesi’nin halkla ilişkilerini de yapıyordu. Tüm iş dünyasının, sanatçıların yakın dostuydu. Onun yanında İstanbul’da gitmediğimiz mekan, tanışmadığımız ünlü neredeyse kalmadı. Vehbi Koç’tan Sakıp Sabancı’ya, Üzeyir Garih’ten Vitali Hakko’ya, Kadir Has’tan İshak Alaton’a kadar Türkiye’nin ünlü iş adamlarını yakından tanıma fırsatı yakaladım."