İtalya'da kadın örgütlerinin uzun süredir talep ettiği kürtaj yasası değişikliğinin kabul edilmesiyle "kürtaj hapı" hastaneye yatırılma gereği olmadan ve 9 haftaya kadar yasal olarak kullanılabilecek.
Kadın örgütleri, bu değişikliğin özellikle koronavirüs pandemisi döneminde daha da acil hale geldiğini belirtiyordu. Pandemi nedeniyle hastanelerin yatak sıkıntısı yaşamasının ve olası risklerin artması nedeniyle "kürtaj hapı" olarak bilinen "RU486" ilacının kullanım şartlarının gevşetilmesi talep ediliyordu.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) de geçen ay yaptığı bir açıklamada, "Covid-19 İtalya'da yasal kürtajın önündeki engelleri artırıyor" eleştirisinde bulunmuştu. İnsan Hakları İzleme Örgütü, diğer Avrupa hükümetlerinin aksinde İtalya'da pandemi döneminde ilaçla kürtaj seçeneğine erişimin kolaylaştırılması için adım atılmadığını vurgulamıştı.
Bakan: İleriye adılmış önemli bir adım
İtalya Sağlık Bakanı Roberto Speranza bugün sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada farmakolojik yöntemle gebeliğe son verilmesi hakkındaki yasal düzenlemenin bu yönde değiştirildiğini duyurdu. Bakan, "bilimsel kanıtlara dayanan" yeni düzenlemeyle, farmakolojik kürtaj seçeneğine hastaneye yatırılma şartı olmaksızın ve gebeliğin 9. haftasına kadar başvurulabileceğini söyledi.
İtalya'da daha önce bu ilacın kullanımına 7. haftaya kadar izin veriliyor ve prosedür için 3 gün hastaneye yatırılma şartı uygulanıyordu. Bu kuralların değiştirilmesini isteyenler, bazı kadınların 7 hafta içinde hamile olduklarını fark edemediklerini, diğer zorluklar nedeniyle de bu süre içinde kürtaja erişimin engellenebildiğini belirtiyordu.
Sağlık Bakanı Speranza, İtalya'da 1978'de kürtajı suç olmaktan çıkaran 194 sayılı "kürtaj yasasına" atıfta bulunarak yeni yasal düzenlemenin, "bir medeniyet yasası olan 194 sayılı kanunla tam uyum içinde, ileriye doğru atılmış önemli bir adım" olduğunu belirtti.
Sağlık Bakanı'nın bu kararı ve mesajı kadın örgütleri tarafından olumlu karşılandı.
Kadın hakları örgütü "Bir Kişi Daha Eksilmeyeceğiz" (Non Una di Meno), bu gelişmeyi "Kazandık" mesajıyla kutladı.
Kadınların tercih hakkını savunan, güvenli kürtaj ve üreme sağlığı kampanyaları yürüten Pro-choice (tercih yanlısı) Ağı da "Bu büyük bir zafer, şimdi sıra uygulamada" şeklinde bir açıklama yaptı. Örgüt, yıllardır bu "harika sonuç" için mücadele ettiklerini vurguladı.
Pro-choice Ağı'nın da aralarında yer aldığı örgütler, bu yasal değişiklik için imza kampanyaları, gösteriler düzenliyordu.
Gecen Nisan ayında da, koronavirüs salgını nedeniyle bu sorunun daha da aciliyet kazandığına dikkat çekerek hükümetten adım atmasını talep etmişlerdi.
Pro-choice Ağı üyesi ve Avrupa Doğum Kontrolü ve Üreme Sağlığı Derneği (ESC) Yönetim Kurulu Üyesi Jinekolog Marina Toschi de Nisan'da BBC Türkçe'ye yaptığı açıklamada, ülkede kürtaja erişimde önceden de önemli sıkıntılar yaşandığını, koronavirüs salgını nedeniyle bu zorlukların daha da ağır hale geldiğini söylemişti.
Jinekologların yüzde 70'i 'vicdani retçi'
Kürtaj hakkını savunan derneklerden Laiga'nın Başkanı Jinekolog Silvana Agatone de salgının ilk aylarında özellikle ülkenin kuzeyindeki hastanelerin kürtaj bölümlerinin büyük kısmının koronavirüs hastalarına ayrılmak için kapatıldığını belirtmişti.
Agatone, "Zaten az sayıdaki vicdani retçi olmayan anestezi uzmanı da yoğun bakımlarda görevlendirildi. Ne yapacaklarını bilemeyen çaresiz kadınlardan her gün telefon alıyoruz" demişti.
İtalya'da 1978'de kabul edilen 194 numaralı yasa ile kadınlara 90 güne kadar gebelikleri gönüllü olarak sonlandırma hakkı tanınıyor. Ancak yasalar doktorlara dini inanç gibi gerekçelerle "vicdani ret" hakkı da veriyor.
Geçen Haziran'da yayımlanan verilere göre ülke çapındaki jinekologların yüzde 70'i vicdani ret hakkından faydalanarak kürtaj yapmayı reddediyor. Ülkenin güney bölgelerinde ise vicdani retçi jinekolog oranı yüzde 80-90 seviyelerine ulaşıyor.