Övgü Pınar
Roma
İtalya’da kamu yayıncısı Rai’de, hükümet müdahalesi gerekçesiyle ardı ardına ayrılıklar yaşanıyor. Geçen yıl Ekim ayında iktidara gelen sağcı hükümet, siyasi amaçlı tasfiye yapmakla ve kamu işlerinin tam kontrolünü ele geçirmeye çalışmakla suçlanıyor.
Rai CEO’su Carlo Fuortes, iki hafta önce görev süresinin dolmasına bir yıl kala istifa kararı aldı. Fuortes istifa kararında, 2023 başından bu yana kendisi ve pozisyonu üzerinden bir siyasi tartışma yaşandığını ve bunun Rai’yi zayıflattığını belirtti.
2021’de bu göreve gelen Fuortes, “Rai’nin çıkarına olmayan programları ve yayın çizgisindeki değişimleri kabul etmek gibi bir taviz veremeyeceğini” söyledi.
Fuortes’in istifası muhalefet tarafından, “hükümetin Rai’deki koltukları doldurma amacının bir parçası” olarak yorumlandı. Muhalefetteki Demokratik Parti’den Parlamento Rai Denetleme Komisyonu Üyesi milletvekili Stefano Graziano, hükümeti “siyasi amaçlı tasfiye” yapmakla suçladı.
Graziano, “İtalya’nın en büyük kültür şirketinin özgürlüğünü ve özerkliğini savunmak için her şeyi yapacağız” dedi.
Muhalefet partilerinden İtalya Solu’nun (SI) lideri Nicola Fratoianni de “Fuortes’in istifasıyla kamu yayıncılığının tam kontrolünü elde etme dansı başlıyor. Profesyonellik, çoğulculuk, yetkinlik önemli değil, önemli olan tek sesli bir mesajı iletebilmek: Hükümetin ve çoğunluğun mesajını” dedi.
‘Sınırları aşan bir açgözlülük’
Fuortes’in istifasının ardından Rai’de 20 yıldır yayımlanan popüler talk-show programı “Che tempo che fa” da geçen Pazar günü ekranlara veda etti.
Ülkenin en tanınmış ekran yüzlerinden olan sunucu Fabio Fazio, programın sona ermesinin nedenini şöyle açıkladı:
“Siyaset, seçim sonuçlarının kendisine, kamu yararına saygı göstermeksizin ve sınırları aşan bir açgözlülükle kamu işlerinin mülk sahibi gibi hareket etme hakkı verdiğini düşünüyor.”
Yıllardır programında eski ABD Başkanı Barack Obama’dan Katolik Kilisesi lideri Papa Francesco’ya, Hollywood ve spor yıldızlarına kadar çok sayıda isimle söyleşi yapan Fazio, yayın hayatını özel bir kanalda sürdüreceğini de açıkladı.
Fazio, haftalık Oggi dergisindeki açıklamasında şöyle devam etti:
“Bildiğiniz gibi anlatı değişti. Ama profesyonel kişiler yaptıkları işlerle ve özgeçmişleriyle kendi anlatılarını kendileri yazar. Başkalarının anlatısının parçası olamayız, hele de o bir başkası o anın kazanan siyasetiyse.”
Koalisyon hükümetinin büyük ortağı aşırı sağcı İtalya’nın Kardeşleri (FdI) Partisi'ne yakın oldukları belirtilen yeni Rai CEO’su Roberto Sergio ve yeni Genel Müdür Giampaolo Rossi’nin 25 Mayıs’taki yönetim kurulu toplantısını yönetmesi planlanıyor.
Rai’de yeni ayrılıkların ve yeni atamaların da yaşanması bekleniyor.
Yeni Genel Müdür Giampaolo Rossi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i, eski ABD Başkanı Donald Trump’ı destekleyen, aşı karşıtı açıklamalarıyla da tanınıyor.
Kültürel hegemonya tartışması
İtalya’da siyasi iktidar değişimlerinin kamu yayıncısı Rai’ye yansımaları geçmişte de yaşansa da bu kez bir “kültürel hegemonya” savaşından söz ediliyor.
Geçen yıl Eylül ayında yapılan seçimlerle ülkede iktidar, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk kez aşırı sağ liderliğindeki bir koalisyon hükümetinin elinde.
Sağ kanat uzun süredir, solun bir kültürel hegemonya kurduğu söylemini benimsemişti. Şimdi ise sağın kültür dünyasında bir egemenlik tesis etme çabası tartışılıyor.
Il Domani gazetesi bugün bu konudaki bir yorum yazısında, sağın bir kültürel hegemonya kurma niyetinin imkansız olduğunu, çünkü kültürel içerik üretenlerin bu siyasi çizgide olmadıklarını savundu.
“Sağ ve imkansız hegemonya. Kültür neferleri başka tarafta” başlıklı yazıda, “Mesele, koltukların yönetimi ile içerik üretimini ayırt edebilmek. O zaman, kültürel hegemonya elde etmek istiyorsanız yazarlara, mimarlara, yönetmenlere ihtiyacınız olacağını anlayacaksınız” denildi.
Rai’deki “Che tempo che fa” programına düzenli olarak katılan gazeteci-yazar Roberto Saviano da, sosyal medyada yayımladığı mesajda sunucu Fabio Fazio’ya destek vererek şöyle dedi:
“Fabio Fazio Rai’den atıldı çünkü bu yabancı düşmanı sağın onun alanına ihtiyacı var. Kendi kültürel hegemonyalarını empoze etmek için değil, kendi hegemonyalarını empoze etmek için. Bu yabancı düşmanı sağın kültürel hiçbir yanı yok.”
Programın geçen Pazar günü yayımlanan son bölümünde komedyen Luciana Littizzetto ise yaşananlara espriyle yaklaştı ve geçen hafta Başbakan Giorgia Meloni’nin Papa Francesco ile bir araya gelmesine atıfla şunları söyledi:
“Meloni Papa’yla görüşmüş, acaba neden? Yoksa onu da mı yollamak istiyorlar?”