Gündem

Önce kavas sonra marjinal dedi, sonunda itiraf etti: 'Gavat' demişim

Adana Valisi: 'Kavas demiş olabilirim' dedim ama sonradan gelip görüntüleri izledim ve orada görülüyor, duyuluyor; öyle bir kelime ağzımızdan çıkmış

12 Kasım 2013 12:07

10 Kasım törenlerinde kendisini protesto eden bir vatandaşa söylediği ‘gavat’ sözüyle büyük tepki toplayan Adana Valisi Hüseyin Avni Coş, "evet maalesef, istemeden ağzımızdan çıkmış bir kelimedir. Herkesin şunu bilmesini istiyorum. O sözcüğü, orada bulunan halka karşı sarf etmiş değiliz. O küfürbaz şahsa yöneliktir o söz" dedi.

Vatan gazetesinden Murat Çelik, önceki gün Adana’daki 10 Kasım törenlerinde yaşanan gerginlikle ilgili telefonda, Adana Valisi Hüseyin Avni Coş’la görüştü:

- Sayın Vali, gerçekten o “G” ile başlayıp “vat” diye biten sözü söylemediniz mi? “Kavas” mı dediniz gerçekten?

Sıcağı sıcağına, o yoğun program içinde bana sorulduğunda “Kavas demiş olabilirim” dedim ama sonradan gelip görüntüleri izledim ve orada görülüyor, duyuluyor; öyle bir kelime ağzımızdan çıkmış.

- “G” ile başlayan o küfür ifadesi yani...

Evet maalesef, istemeden ağzımızdan çıkmış bir kelimedir. Herkesin şunu bilmesini istiyorum. O sözcüğü, orada bulunan halka karşı sarf etmiş değiliz. O küfürbaz şahsa yöneliktir o söz.

- Ama İçişleri Bakanı dahil herkesin görüşü, “ne olursa olsun böyle bir ifade kullanmamanız gerekirdi” şeklinde...

Bakanımızın değerlendirmesine saygı duyuyoruz tabii. Ancak olayı şartları içinde değerlendirmek lâzım. Bakan Bey ile görüştüm telefonda. Kendisine de izah ettim.

- Hakkınızda bir inceleme mi başlatıldı? Müfettiş görevlendirildi mi?

Bilemiyorum. Bize intikal eden bir şey yok. Biz de müfettişlik yaptık. Müfettiş görevlendirilse, verecek cevabımız var.

- Peki, “Her şeye rağmen o sözü söylememeliydim” diyor musunuz?

Bakın orada istifa sloganları ve yuhalamalara bile el sallayarak, tebessüm ederek cevap verdim. Sonra makam aracıma bindim, aracın önünü kestiler. İçlerinden biri, “Seni atayan Tayyip’in de, senin de...” şeklinde sinkaflı küfür etti. Sonra da, “Şerefsiz, Allah belanı versin” dedi. O anda, o asabiyet içinde, ağır tahrik nedeniyle bir sürçü lisan etmişiz. Yani durduk yerde olan bir şey değil. Sayın Başbakanımız’a ve şahsıma ana avrat küfür edilmesi üzerine, tamamen o küfürbaz şahsa yönelik kullandık o ifadeyi.

- O zaman, “Bir vali o ifadeyi kullanmamalıydı” görüşüne katılmıyorsunuz?

Biz de etten kemikteniz. Hiç hak etmediğimiz bir tavır. Olayı anlattım. Ortada bir küfürbaz adam var. Şimdi de kayıp, bulamıyoruz. Ama o koşullarda, o sözleri işitip peygamber sabrı gösterebilecek biri varsa, ben de tanımak isterim o insanı. “Böyle olmamalıydı” diyenlerin kaçta kaçı o koşulları yaşadığında sessiz kalabilirdi merak ediyorum. Allah aşkına biraz empati... Şimdi herkes oturmuş reçete yazıyor. Bize doktordan ziyade, damdan düşen lâzım. Belki o zaman durumumuzu anlayabilirler.

- Bu sözlerinizden anladığım, özür dilemek gibi bir düşünceniz yok...

Elbette üzgünüz tabii ki. Ama öncelikle bize yapılanın görülmesi gerekmiyor mu? Orada devletin, hükümetin temsilcisi olarak bize ve Başbakan’a yapılan hakaretin de bir empati yapılarak algılanması lâzım.