Dünya

İşte IŞİD’in tepeden tırnağa siyaha bürünmüş Al-Khansaa kadın tugayı

Topuklu giyene ve makyaj yapana kırbaç cezası...

15 Temmuz 2015 15:31

IŞİD’in tamamı kadınlardan oluşan ve diğer kadınların şeriat kurallarına uygun yaşayıp yaşamadığını denetleyen AL-Khansaa Tugayı’nda görev yapanlardan biri olan Umm Abaid, radikal İslamcı örgütün kadınlar için belirlediği kurallara uymayanların başına neler geldiğini, “Eğer bir kadın giyim kurallarını çiğnerse, yapacağımız ilk şey onu tutuklayıp kırbaçlamak olur” ifadeleriyle anlattı.

ABD merkezli bağımsız yayıncılık organizasyonu PBS’in belgesellerinden biri olan Frontline’ın “IŞİD, diğer kadınları denetlemek için nasıl kadınları kullanıyor” başlıklı bölümünde konuşan Abaid, AL-Khansaa Tugayı’nın kuruluş amacını da “Kadınlar arasında dinimiz hakkında farkındalık yaratmak ve kanuna uymayanları cezalandırmak” şeklinde tanımladı.

 

'Sadece siyah, başka renk yok'

 

İlk gösterimi dün, ABD'nin Doğu Yakası'nda saat 22:00'de yapılan "How ISIS Is Using Women To Police Other Women" (IŞİD, diğer kadınları denetlemek için nasıl kadınları kullanıyor) başlıklı belgeselin, pbs.org'ta yer alan tanıtım yazısının çevirisi, Eren Topçu tarafından T24 için Türkçeye çevrildi:

"Burka giymek mecburi, topuklu yok, sadece siyah, başka renk yok"

IŞİD’in tamamı kadınlardan oluşan ve kadınların ahlak zabıtalığından sorumlu Al-Khansaa Tugayı’nda görev yapmış olan UMM Abaid, IŞİD’in fiili başkenti Rakka için uygun gördüğü giyim kurallarını böyle anlatıyor.

Abaid “Eğer bir kadın giyim kurallarını çiğnerse, yapacağımız ilk şey onu tutuklayıp kırbaçlamak olur” diyor videoda:

”Sonra kıyafetlerini çıkarır, şeriat yasasının uygun gördüğü kıyafetlerle değiştiririz. Ardından yeni kıyafetlerin bedelini ödemek üzere kocasının parasını alırız.”

 

'Gözleri dahi görünemez, makyaj yapamazlar ve kıyafetleri, cüzdanlarına kadar siyah olmalı'

 

Fakat hüküm bu kadarla bitmiyor. Son adım olarak kadının kocası da, günaha izin vererek iştirakten dolayı kırbaçlanarak cezalandırılıyor.

IŞİD tarafından alıkonulan kadınların özgürce ortalıkta dolaşmasına izin verilmiyor. Kanunlara göre, kadınlar topluluk içinde her zaman yanlarında erkek bir refakatçi ile dolaşmalılar ve tepeden tırnağa siyah burka ile kapanmış olmalılar; gözleri dahi görünemez, makyaj yapamazlar ve kıyafetleri, cüzdanlarına kadar siyah olmalı.

Kadınlara dayatılan tüm bu katı kurallara rağmen, içlerinden bazıları İslam Devleti’nin vizyonunu güçlendirmek adına örgüt için aktif olarak savaşıyor.

“Tugayı, kadınlar arasında dinimiz hakkında farkındalık yaratmak ve kanuna uymayanları cezalandırmak üzere kurduk” diyor Abaid.

 

'Cihat yalnızca erkek işi değildir!'

 

Geçen yıl Syria Deeply internet sitesine verdiği demeçte IŞİD’in Rakka’daki resmi görevlerinden olan Abu Ahmad de; “Cihat yalnızca erkek işi değildir. Kadınlar da üzerlerine düşeni yapmalıdır” demişti.

UMM Abaid; “Kadınların yanlış yaptıklarını hissettim, o halde yasaya destek vermeliydim” diye ekliyor ve kocasının gerçekleştirdiği intihar saldırısının ardından Suriye’yi terk ettiğini söylüyor.

 

Ezidi kadınların hikayelerini içeren
BM raporları

 

BM, geçen yıl Irak’ta büyük topraklar ele geçirdikten sonra, IŞİD’in doktor, hukukçu ve diğer meslek sahibi kadınlara saldırdığını ve onları öldürdüğünü; öldürülmeyen kadın doktorların çalışırken giyim kurallarına harfiyen uymaya zorlandıklarını ve karşı gelmeleri halinde evlerinin yıkılacağı tehdidinde bulunulduğunu rapor etmişti.

BM ayrıca, IŞİD militanlarının kadın politikacıları ve topluluk liderlerini de kaçırdığını, bu kadınların işkenceye maruz kaldıklarını ya da öldürüldüklerini rapor etmişti.

Örgütün yasaları gereğince bütün kadınlar kısıtlanırken, IŞİD en şiddetli muameleyi Ezidi kadınlara saklamıştı. Ağustos 2014’te IŞİD Ezidi toprakları Kuzey Irak’a girdiğinde, bu kadınların pek çoğu alıkonulmuştu.

Örgütün elinden kaçmayı başaran Ezidi kadınlar BM’e çoğunun İŞİD savaşçılarıyla zorla evlendirildiğini veya açık artırma ile satıldığını söyledi. Bazıları ise cinsel şiddet ve tecavüze maruz kaldıklarını anlattı.

 

'IŞİD, Ezidi aileleri İslam’a geçmeye zorladı'

 

BM ayrıca IŞİD’in, ele geçirdiği Ezidi aileleri İslam’a geçmeye zorladıktan sonra onları Suriye’ye taşıdığını bildiren raporlar da almış.

Subat 2015 tarihli BM raporlarından birisinde bu kadınlardan ikisi başlarına gelenleri anlatıyor:

“Bir kadın Musul’da nasıl tecavüze uğradığını tarif ediyor. Kendilerinin bulunduğu ana salondan bitişikteki ufak odaya alınarak tecavüz edilen kızların seslerini duyduğunu anlatıyor ve bir IŞİD militanının direnen bir genç kıza silah doğrulttuğunu gördüğünü ekliyor. Kadınlar Musul’dan sonra Tal Afar’da 100’den fazla çocuk bulunduğu rapor edilen bir okula götürülmüşler.”

 “İkinci kız IŞİD tarafından kaçırıldıktan sonra Musul’da diğer kadınlarla birlikte tutulduğu bir salonda tecavüze uğradığını anlatıyor. IŞİD gardiyanlarının kendisine üç gün boyunca günde üç kez tecavüz ettiğini söylüyor. Onun hikayesine göre sekiz-dokuz yaşlarında bir kız çocuğuna da aynı salonun ortasında açıkça tecavüz edilmiş. IŞİD ardından kendisini ve diğer kadın ve kızları Tal Afar’da terkedilmiş bir okula bırakmış.”

 

IŞİD’den kaçış

 

Kaçmayı başaran Ezidi kadın ve çocuklar korkunç deneyimlerini ve IŞİD’den kaçış hikayelerini bugün FRONTLINE’da yayınlanacak olan “IŞİD’ten kaçış” belgeselinde anlatacaklar. (14 temmuz 22:00 EST)

“Onların hikayeleri IŞİD zulmünün belgelenmesine ve IŞİD topraklarında hapsolmuş kaçış yolu arayan diğer kadınlara rehberlik edecek bir yeraltı ağı oluşturulmasına  yardımcı oldu.”*

Frontline, “IŞİD’den kaçış” belgeselini uygun saatte bu linkten canlı izleyebilirsiniz.


*Kaynak: “How ISIS Is Using Women To Police Other Women” Frontline