Dünya

İşte haritalarla 15 aylık savaşın Gazze Şeridi'nde yarattığı yıkım

19 Ocak 2025 20:42

Gazze'de ateşkes anlaşmasına varıldı ancak 15 ay süren çatışmalar Filistin topraklarında büyük bir yıkıma neden oldu.

Gazzeliler ateşkesin, sonunda bir barışı getirebileceğini umuyor ancak Birleşmiş Milletler bölgenin toparlanmasının onlarca yıl alabileceği konusunda uyarıyor.

BBC Görsel Gazetecilik Ekibinin hazırladığı görsel rehber, 7 Ekim'de başlayan savaşla birlikte Gazze'de hayatın sarsıcı değişimini gözler önüne seriyor.

Yıkımın boyutları

Hamas savaşçılarının sivil nüfus arasına saklandığını iddia eden İsrail'in bombalama kampanyası önce Gazze'nin kuzeyine odaklandı.

Kuzey sınırından 2 km içerideki Beyt Hanun İsrail saldırılarında ilk vurulan yerlerden biri oldu ve ağır darbe aldı.

11 Ocak itibarıyla Gazze'nin büyük bir bölümü İsrail saldırıları nedeniyle hasar almıştı.

İsrail, Ekim ayı sonunda kara harekatına başlamadan önce Gazze Şehri'ni ve kuzeydeki diğer kent merkezlerini bombalamaya devam etti.

İsrail ordusu, sivillerin Gazze Nehri'nin güneyindeki ''güvenli'' bölgelere tahliyesini istedi.

Ancak İsrail, yüz binlerce Gazzelinin kaçtığı güney şehirlerine de hava saldırıları düzenliyordu.

Kasım ayı sonuna kadar, Gazze'nin kuzeyinin büyük kısmı ve güneyinin bir kısmı harabeye dönmüştü.

Ocak ayına kadar Gazze'deki binaların yarısından fazlası hasar görmüş veya yıkılmıştı.

ABD'de CUNY Lisansüstü Merkezi ve Oregon Eyalet Üniversitesi'nden uydu verilerini analiz eden uzmanların tahminlerine göre, 15 aylık çatışma Gazze Şeridi'ndeki binaların yaklaşık yüzde 60'ına zarar verdi.

Gazze Şehri ise yıkımın en ağır olduğu yerdi.

BM, Gazze'deki konut birimlerinin yüzde 90'ından fazlasının hasarlı binalar arasında yer aldığını, 160 bin konutun yıkıldığını ve 276 binin de ciddi veya kısmen hasar gördüğünü tahmin ediyor.

Devasa çadır kent

Gazze'de savaştan önce de hayat zordu.

İsrail ve Mısır'ın doğudan ve güneyden ablukası, Gazze'ye giriş çıkışları önemli ölçüde sınırlıyordu

İki ülke de bu ablukanın güvenlik için gerekli olduğunu savunuyordu.

Dünya Bankası'na göre Gazze nüfusunun neredeyse üçte ikisi yoksul.

Savaş öncesi de binlerce kişi BM'nin mülteci kamplarında yaşıyordu. Buna karşın yine de Gazze Şeridi'nde hastane, okul ve işyerleri vardı.

Ancak yalnızca 41 kilometre uzunluğa, 10 kilometre genişliğindeki Gazze Şeridi büyük ölçüde yaşanamaz hale geldi.

Bazı semtler tamamen yerle bir olmuş durumda.

Bir zamanlar seraların bulunduğu tarım için kullanılan alanlar, İsrail'in yol açma operasyonlarında kullandığı ağır araçlar ve askeri tankların manevralarıyla yerle bir oldu.

Savaştan önce 2.2 milyon nüfusun çoğu dört ana kentte yaşıyordu.

Güneyde Refah ile Han Yunus, merkezde Dayr el-Balah ve 775 bin kişinin yaşadığı Gazze Şehri. Ancak bu nüfusun çoğunluğu yerinden oldu.

İsrail askeri operasyonunun ağırlık merkezlerini değiştirdikçe aileler yerlerinden ayrılmak zorunda kaldı.

İlk aşamada kuzeydeki halka, Gazze Şeridi'ni aşağı yukarı ikiye ayıran nehir yatağının güneyine geçmeleri söylendi. Ardından da güneydeki bazı bölgelerin tahliyesi başladı.

İsrail'in Ekim 2023'te sivillerin yerleşmesi için "insani alan" ilan ettiği Akdeniz kıyısındaki el-Mawasi'nin uydu görüntülerinde yerlerinden edilen kişilerin kurduğu çok sayıda çadır görülüyor.

İsrail Mayıs ayında yaklaşık bir milyon kişinin sığındığı Refah'taki hedeflerine yönelik kara saldırısını başlattıktan sonra, Han Yunus ve Dayr el-Balah'ın bazı bölümlerini de "genişletilmiş insani yardım bölgesi" ilan etti.

Ancak İsrail, Hamas militanlarının halk arasında saklandığı iddiası ile saldırılarını genişletmesiyle, insani yardım bölgeleri daraldı.

Birleşmiş Milletler'e göre Ağustos ayında el-Mawasi'de 1.2 milyondan fazla kişinin sığınmış halde yaşıyordu.

Kritik altyapı ve temel hizmetlerin mevcut olmadığı gibi bu kamp bölgesinin boyutu da bu süreçte 7 kilometrekareden 72 kilometrekareye genişledi.

BM kamplardaki aşırı kalabalığın endişe konusu halinde geldiğini duyurmaya başladı.

Açlık sorunu

Kıtlık çekilen bölgeleri tespit üzerine çalışan IPC isimli kurum, Gazze'de 1.8 milyon kişinin yüksek seviyede gıda sıkıntısı çektiğini, 133 bin kişinin ise yıkıcı etkileri olabilecek şekilde besine ulaşma sıkıntısı içinde olduğunu duyurdu.

IPC'nin Eylül 2024-Ağustos 2025 dönemine yönelik analizlerine göre akut besin sıkıntısı seviyeleri savaş öncesine göre 10 kat arttı.

Savaş öncesi de Gazze'deki nüfusun neredeyse yüzde 80'i insani yardıma muhtaçtı.

7 Ekim'den sonra İsrail ve Mısır'ın sınırlarını kapamasıyla yaklaşık 10 gün boyunca yardım malzemelerinin sevkiyatı da durdu.

Sevkiyat yeniden, çok daha düşük seviyelerde başladı ve BM'ye göre Ocak'ta her gün ortalama 50 yardım kamyonu Gazze'ye girdi.

İsrail BM verilerine karşı çıksa da kendi verileri de Ocak ayında yalnızca 140 kamyonun Gazze'ye girdiğini, en fazla günlük kamyon girişinin de Nisan'da 226 günlük kamyon ile gerçekleştiğini gösteriyor.

Mart ayında açıklama yapan Dünya Gıda Programı, temel gıda ihtiyaçlarının karşılanması için Gazze'ye her gün en az 300 kamyonun Gazze'ye girmesi gerektiğine işaret etmişti.

Bu rakama savaşın başından beri ulaşılamadı.

BM yetkilileri, gıda kamyonlarının engellenmesi ile ilgili olarak İsrail ordusunun kısıtlamalarını, süregelen şiddeti ve kanun ile nizamın çökmüş oluşunu gösteriyor.

İsrail ise BM kurumlarını suçluyor ve engelleme yapmadığını savunuyor.

Ayrıca İsrail Hamas'ı da yardım malzemeleri çalmakla suçladı. Örgüt bu iddiaları reddediyor.

Yoksulluk artıyor

Çatışmaların aynı zamanda Gazze'nin ekonomisi üzerinde de yıkıcı bir etkisi oldu.

Dünya Bankası'na göre Gazze ekonomisi 2024'ün ilk çeyreğinde yüzde 86 daralırken bu "kayıtlara geçen en büyük ekonomik daralma" oldu.

Dünya Bankası'na göre Gazze'deki nüfusun neredeyse yüzde 100'ü yoksulluk içinde yaşarken bu oran savaştan önce yüzde 64'tü. Temel ihtiyaçların fiyatı da neredeyse yüzde 250 arttı.

BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) raporuna göre, savaşın yarattığı hasarın maliyeti 18.5 milyar dolar olarak hesaplanıyor. Bu rakam Gazze'nin 2022'deki gayrisafi yurtiçi hasılasının neredeyse yedi katı.

Dünya Bankası, bir ateşkes sonrası Gazze'nin ekonomisini 2022 seviyesine çıkarmanın 350 yıl sürebileceğini açıklamıştı. 2007'den beri süren kısıtlamaların kaldırılması halinde bu durum değişebilir.

Birçok sağlık kurumu hasardan, malzeme ve yakıt eksikliğinden dolayı işleyemez hale geldi.

Birçok hastane de İsrail güçleri tarafından basılırken İsrail ordusu bu binaların Hamas tarafından askeri amaçlarla kullanıldığını iddia etti. Hamas ve hastane yetkilileri bu iddiaları reddetti.

Gazze Şehri'nin El Şifa Hastanesi bir zamanlar Gazze'nin en büyük tıp kurumuyken yıkıldı. Bugün ayakta olan tek bölümü acil servisi.

İsrail ordusu, hastaneye yönelik iki operasyonunda "hastanenin her yerinde" yüzlerce "terörist" öldürdüğünü ya da esir aldığını, silah ile istihbarat ele geçirdiğini iddia ediyor.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Gazze'deki 36 hastaneden yalnızca 18'inin kısmen işlediğini, 11 sahra hastanesinin işler halde olduğunu kaydediyor.

Uzun bir yeniden yapım süreci

İnsani bilançosunun yanısıra, Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) Gazze'deki yeniden inşa sürecinin uzun zaman alacağını kaydediyor.

Su ve kanalizasyonu sistemlerinin "neredeyse tamamen devredışı" olduğunu açıklayan UNEP, kampların ve sığınakların yakınındaki çöp yığınlarına da dikkat çekiyor.

Kurum, patlatılan güneş panellerinden ve cephaneden yayılan kimyasalların da su kaynaklarını kirleteceği uyarısında bulunuyor.

UNEP yıkımın sonucunda 50 milyon ton enkaz oluştuğunu tahmin ediyor.

Yalnızca savaşın arkasında bıraktığı enkazı ve patlayıcıları temizlemenin 21 yıl sürebileceği belirtiliyor.

UNEP Direktörü Inger Andersen, "Gazze'deki ciddi ve büyüyen çevre hasarı halkı acılı, uzun bir toparlanma sürecine mahkum etme riski taşıyor" diyor.