Hülya Karabağlı/ANKARA
8 Ağustos tarihinden beri Tunceli’de olan CHP’li Hüseyin Aygün’ün PKK tarafından nasıl kaçırıldığına ilişkin ayrıntılar gelmeye başladı.
Ovacık’tan, beraberindekilerle Tunceli merkeze hareket eden Tunceli milletvekili Hüseyin Aygün’ün aracı Fırtına Veli Çeşmesi’nde, eli silahlı iki militan tarafından kesiliyor. Örgüt mensupları Aygün’e, “ Örgüt kararı kesin. Sizi götürmek zorundayız” diyor. Aygün, bu sözlere “ Bu ne saçmalıktır yol devam ediyoruz” deyince PKK’lılar silahlarını araç şoförüne ve danışmana çeviriyor. Aygün, bu kez, “ “ Bu çocukların kılına zarar gelmesin. Vuracaksanız beni vurun” diye bağırıyor. Ortam iyice geriliyor. “ Ben dersim Milletvekiliyim. Halk için buradayım” diyen Aygün’e, PKK’lılar , “ Biz, Türk kamuoyunun duyarsızlığına karşıyız” yanıtı veriyor.
İşte, kaçırılma anında geçen diyaloglar:
Hüseyin Aygün: Ben Dersim Milletvekiliyim. Halk için buradayım. Yanımdaki gençleri riske atıyorsunuz? Siz kimsiniz?
PKK: Örgüt kararıyla sizi götürmek zorundayız. Kesin emir budur. Emir uygulanacaktır. Lütfen zorluk çıkarmayın. Araçtan inin.
Aygün: Bu ne saçmalıktır. Yola devam ediyoruz
PKK(Şoföre silahı doğrultuyor): Araçtan inin Hüseyin Bey?
Aygün: Bu çocukların kılına zarar gelmesin. Vuracaksanız beni vurun? Hiçbir şekilde gelmiyorum.
PKK: Çok vakit kaybettik. Her an çatılma çıkabilir. Bu da, siz ve yanınızdakiler için sonucu hiç iyi olmaz? Zaman aleyhinize işliyor Hüseyin bey?
Aygün: Ben gelmeyeceğim?
PKK: Araçta, çatışmanın ortasında kalırsınız o zaman?
Aygün: Ben yanlış bir politika yapmıyorum? Halk için buradayım?
PKK: Biz, Türk kamuoyunun duyarsızlığına karşıyız?