Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK), AKP’nin iptalini talep ettiği İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine ilişkin kararını en geç önümüzdeki hafta başına kadar açıklaması bekleniyor. CHP’li Ekrem İmamoğlu’na belediye başkanlığı mazbatasını veren YSK, AKP’nin 5 başlıkta toplanan, 3 valiz evrakla desteklemeye çalıştığı iddialarını karara bağlayacak. YSK, 39 ilçe seçim kurulundan gelen yanıtları inceledikten sonra kesin kararını açıklayacak.
YSK’nın incelemeye alacağı, 39 ilçe seçim kurulundan gelen - gelecek bilgi ve belgeler, AKP’nin iddiaları ve muhalefetin tezleri, özetle şöyle:
AKP, İstanbul seçiminin iptali istemini hangi gerekçelere dayandırdı?
İstanbul'daki seçimlerin yenilenmesini isteyen AKP’nin üç valiz belgeyle desteklediği 44 sayfalık olağanüstü itiraz dilekçesinde, 5 binden fazla döküm cetvelinde mühür, 694 tanesinde imza, 214 tanesinde ise hiçbir yazı bulunmadığı, hükümlü, kısıtlı, ölü 19 bin 350 kişiye oy kullandırıldığı, kısıtlı seçmenler ve 5 bin 287 hükümlünün seçmen listesinde isimlerinin bulunduğu, 300 binden fazla usulsüz oy olduğu, 62 bin sandık başkanı ve memur üyenin yaklaşık 19 bininin kamu görevlisi olmadığı iddiaları yer alıyor. AKP, KHK ile kamu hizmetinden çıkarılan seçmenlerin oy kullanma hakkının bulunmadığını da öne sürdü.
YSK, bu iddialarla ilgili herhangi bir karar verdi mi?
YSK, KHK’lıların oy kullanamayacağı ve oylarının geçersiz sayılması yönündeki başvuruyu reddetti. AKP’nin diğer iddiaları için İstanbul İl Seçim Kurulu ile İstanbul’daki 39 ilçe seçim kuruluna yazı gönderen YSK, 5 gün içerisinde yanıt verilmesini istedi.
YSK, seçim kurullarından seçmenlerle ilgili hangi araştırmaların yapılmasını istedi?
Ara karar metninde ilçe seçim kurullarının; 1229 ölen kişi, 10 bin 290 taksirli suçlardan hükümlü, 5 bin 287 kasıtlı suçlardan hükümlü, 2 bin 732 kısıtlı seçmen, 236 yerleşim yeri cezaevi olarak görünen tutuklu ve hükümlü, 21 bin 358 zihinsel engeli nedeniyle kısıtlı seçmenle ilgili araştırma yapması isteniliyor. Ayrıca ölü seçmen araştırması da talep edildi. Böylece araştırılması istenen hükümlü, kısıtlı ve ölü seçmen 41 bin 132 oldu. Bu kişilerden kaçının oy kullanma hakkının bulunduğu, hakkı bulunmayanlardan oy kullananların olup olmadığının tespit edilmesi talep ediliyor. YSK, AKP’nin daha sonra 5 bin 315 kısıtlı seçmenle ilgili de araştırma yapılması istemini kabul etti. Böylece, durumu araştırılan kişi sayısı, 46 bin 447 oldu.
YSK, seçim kurullarından sandık kurulları ile ilgili hangi araştırmaların yapılmasını istedi?
YSK, ilçe seçim kurullarından 6 bin 539 sandıkta sandık kurulu başkanının ve 13 bin 84 sandıkta sandık kurulu üyelerinin kamu görevlisi olmadığı iddiaları üzerine ilçe seçim kurullarından bu kişilerin nasıl seçildiğini bildirmelerini talep etti.
Seçim kurullarının vereceği yanıtlar, sonucu nasıl etkileyecek?
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu, seçimi 13 bin 729 farkla kazandı. Usulsüz oy kullandığı tespit edilen seçmen sayısı bu rakamın üzerinde çıkarsa, YSK’nın seçimi iptal etmesi söz konusu olabilecek. Örneğin oy kullanan kısıtlı seçmen sayısı 13 bin 730 olursa, YSK içtihatlarına göre seçimin iptali gerekecek. Sandık kurullarının usulsüz oluşturulduğu ve bunun sonucunda seçimin sonucunu etkileyecek usulsüzlüklerin yapıldığının tespiti halinde de seçim iptali gündeme gelebilecek.
Kısıtlı seçmen incelemesi nasıl yapılıyor?
Medeni Kanun’a göre, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı, savurganlık, alkol ve uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı, kötü yönetim, bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkum olma durumunda mahkemeler ‘kısıtlılık’ kararı verebiliyor. Hakkında kısıtlılık kararı verilen kişiye vasi tayin ediliyor. Bu kişilerin ya da onun yerine vasisinin seçimlerde oy kullanma hakkı bulunmuyor. Seçmen kütüklerine bu kişilerin ‘kısıtlı’ olarak işlenmesi gerekiyor. Listelerin askıda olduğu sürede seçmenler hakkında ‘kısıtlılık’ itirazında bulunulabiliyor. Hakkında kısıtlılık kararı olan ancak listeye seçmen olarak eklenen kişiler, itiraz üzerine listeden çıkartılıyor. İlçe seçim kurulları, kısıtlı olmasına rağmen oy kullanan seçmen olup olmadığını, bu kişilerle ilgili süresinde itiraz edilip edilmediğini inceleyecek. Kısıtlı olarak seçmen kütüğüne işlenmesine rağmen oy kullanan olup olmadığı da araştırılacak. YSK’nın içtihatları, oy kullanan kısıtlı seçmen sayısının seçim sonucunu etkileyecek sayıda olması durumunda, seçimin iptal edilebileceğini gösteriyor. Kısıtlı seçmene süresinde itiraz edilmemesi durumunda bile YSK, oyların geçersizliğine karar verebiliyor. Bu duruma göre, İstanbul seçimi için oy kullandırılan kısıtlı seçmen sayısı önem taşıyacak.
Sandık kurulları nasıl oluşturuluyor?
298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Kanunu’nun 22 ve 23’üncü maddelerinde sandık kurullarının nasıl oluşturulacağı düzenleniyor. Söz konusu maddelerde "Yukarıdaki fıkralar gereğince belirlenen sandık kurulu asıl üyelerinden göreve gelmeyenin yerine, öncelikle, gelmeyen üyenin yedeği alınır. Sandık kurulu başkan ve üyelikleri için ad çekme işlemleri, ilçe seçim kurulu huzurunda, bu kurulun başkanı tarafından yapılır. Üyeliklerin bu şekilde doldurulması mümkün olmazsa, eksikler, ilçe seçim kurulu başkanı tarafından, o çevrede bulunan ve sandık kurulunda görev verilmesinde sakınca olmayan kimselerden doldurulur” hükmü yer alıyor. Buna göre, sandık kurullarının öncelikle kamu görevlilerinden oluşturulması gerekiyor.
Bankacıların sandık kurullarında görev alması hukuki mi?
Hukukçuların yorumlarına göre, söz konusu düzenleme, İstanbul gibi nüfusu yoğun illerde, sandık kurullarında çalışacak yeterli sayıda kamu görevlisi bulunmaması durumunda, il ve ilçe seçim kuruluna sandık kurulunu oluşturmak için kamu görevlisi olmayanlardan yararlanma hakkı da tanıyor. Seçim kurulları, geçen yıl yapılan 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçimde de İstanbul’da sandık kurullarını tamamlamak için bankacılardan yararlandı. 31 Mart seçiminde de aynı banka çalışanları “kamu görevi” ile görevlendirildi. Seçim kurulunun bu görevlendirmesine bankacıların ya da başka meslek çalışanlarının itiraz hakkı bulunmuyor. AKP ise bunun hukuksuz olduğunu savunuyor.
YSK, geçmişte bu konularda hangi kararları verdi?
YSK, 2018 seçiminden önce Samsun Atakum İlçe Seçim Kurulu’nun görüş sorması üzerine, “Sandık kurullarının öncelikle o yerleşim yerindeki kamu görevlilerinden oluşması gerektiği, sayı yetersiz kalırsa, o ilçedeki diğer kamu görevlilerinden yararlanılması, bu sayı da yetersiz olursa seçim çevresinde görev yapan kamu görevlilerinden oluşturulması gerektiği” kararını bildirdi. YSK, Erzurum Pasinler’le ilgili bir başka kararında ise sandık kurullarında kamu görevlisi sayısının yetersiz olması durumunda il ve ilçe seçim kurullarının uygun bulduğu isimlere bu görevi verebileceğini iletti. YSK, usulsüz üye atanması durumunda ise bu kişilerin seçim sonuçlarına nasıl etki ettiklerinin somut olarak belirlenmesi gerektiğini bildirdi. AKP’nin sandık kurulu itirazları için benzer kararların verilip verilmeyeceği, başkaca bir usulsüzlük iddiasının yansıyıp yansımayacağı, ilçe seçim kurullarının tespitlerinden sonra netleşecek.
Karar ne zaman verilecek?
YSK’nın ilçe seçim kurullarına verdiği 5 günlük inceleme süresi bugün doluyor. Ancak bazı ilçelerden “Henüz inceleme tamamlanmadı” yanıtının geldiği belirtiliyor. YSK, bu ilçelere “En kısa sürede bitirin” görüşünü iletti. Buna göre, incelemelerin birkaç gün içinde bitirilmesi bekleniyor. YSK, daha sonra AKP’nin itirazları, muhalefetin karşı tezleri, ilçe seçim kurullarından gelen bilgiler, Büyükçekmece ve Maltepe için ayrıca yapılan itirazları hep birlikte değerlendirecek ve kararını açıklayacak. Kararın büyük olasılıkla hafta sonu, en geç ise önümüzdeki hafta başı verilmesi bekleniyor.