Halkların Demokratik Partisi Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü'nün, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nden 30-40 yaş aralığında ‘polikistik over sendromu’ olup, kürtaj yaptıran kadınların listesini istemesiyle ilgili Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın yanıtlanması istemiyle bir soru önergesi verdi. Kerestecioğlu, "Hasta gizliliğini ihlal eden ve ciddi mağduriyetlere yol açabilecek bu emri veren kişiler hakkında idari ve adli soruşturma başlatılmış mıdır?" diye sordu.
TIKLAYIN - İstanbul Emniyet Müdürlüğü, kürtaj yaptıran 30-40 yaş aralığı kadınların listesini istedi
Sağlık hizmeti veren kişilerin, hasta hakları ve kişisel verilerin gizliliği gerekçesiyle bu bilgileri gizli tutması gerektiğini ifade eden Kerestecioğlu'nun, Hasta Hakları Yönetmeliği’ni (HHY) işaret ederek verdiği soru önergesi şöyle:
Yasal düzenlemede genel kural olarak tıbbi uygulama sürecinde edinilen hastaya ilişkin bilgiler gizli tutulmak zorundadır. Bu ilke gereğince, sağlık hizmetinin verilmesi sebebiyle edinilen hastaya ait tüm kayıt ve bilgiler, kanun ile müsaade edilen haller dışında, hiçbir şekilde açıklanamayacaktır (HHY m. 23/1). Kişinin rızasına dayansa bile, kişilik haklarından bütünüyle vazgeçilmesi, bu hakların başkalarına devri veya aşırı şekilde sınırlanması neticesini doğuran hallerde bilginin açıklanması, bunları açıklayanın hukuki sorumluluğunu kaldırmaz (HHY m. 23/2). Kanun ile müsaade edilen haller ile tıbbi zorunluluklar dışında, hastanın özel hayatının ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz (HHY m. 5/f). Türk Ceza Kanununa (TCK) göre de hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydeden kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir (TCK m. 135).
AİHM’ne göre de, sağlık verilerinin gizliliğine saygı gösterilmesi, sözleşmeye taraf devletlerin yasal sistemlerinde temel bir ilkedir.
Özellikle kürtaj gibi bilgi gizliliğinin büyük önem taşıdığı, birçok kadının bilgilerinin ortaya çıkacağı endişesiyle özel kurumları tercih ettiği bir işleme ilişkin bilgilerin görevli sağlık personeli dışında kişilerle paylaşılması kadınların temel haklarının ihlali anlamına gelmektedir. Üstelik, yalnızca soruşturmada adı geçen kişilerin bilgileri değil; İstanbul’daki tüm kadınların sağlık bilgilerinin listesi talep edilmekte; 8 milyona yakın kadının yaşadığı İstanbul’da binlerce kadının bilgilerinin gizli tutulmasına ilişkin hukuki hakları ihlal edilmektedir.
Türkiye’de gebeliklerin kanunen 10. hafta sonuna kadar, kadının mağdur olması durumunda ise 20. hafta sonuna kadar sonlandırılması yasal olmasına rağmen devlet hastanelerinde kürtaj hakkına erişmekte sıkıntı yaşayan kadınlar, bu tip ihlaller nedeniyle de istenmeyen gebelikleri sürdürmeye veya "merdiven altı" diye tabir edilen yerlerde, hayatlarını riske atarak kürtaj yaptırmaya zorlanmaktadır.
Bu bağlamda;
- Hasta bilgilerinin gizliliği ilkesini ihlal eden bu yazının iptali için İçişleri Bakanlığı ve İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü ile görüştünüz mü? Hasta gizliliğini ihlal eden ve ciddi mağduriyetlere yol açabilecek bu emri veren kişiler hakkında idari ve adli soruşturma başlatılmış mıdır?
- “FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Rüşvet ve Cumhurbaşkanı ile Devlet büyüklerine hakaret” konuları ile ‘polikistik over sendromu’ olup, kürtaj yaptıran kadınların nasıl bir ilişkisi olabilir?
- Bu işlem tamamen hukuka aykırı olmakla birlikte, yine de neden sadece soruşturma kapsamında bilgilerine ihtiyaç duyulan kişilerin değil, İstanbul’da kürtaj işlemi yaptıran tüm kadınların bilgileri talep edilmektedir?
- “FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Rüşvet ve Cumhurbaşkanı ile Devlet büyüklerine hakaret” soruşturmaları bu kez de kadınların “fişlenmesi” için mi bahane edilmektedir?
- Kadınların sağlık bilgilerine yetkisiz kişilerin erişimi sonucunu doğacak mağduriyet ve hak ihlalleri konusunda Cumhurbaşkanlığı ve hükümetin sorumluluğunu göz önünde bulundurarak bu yazının durdurulması için gerekli adımları atacak mısınız?