İstanbul Kartal'da bir kadın boşanmak istediği Erol Elbasan tarafından takip edilerek silahla öldürülmek istendi. Tabancanın tutukluk yapmasıyla amacına ulaşamayan erkek, kadının yüzüne silah kabzasıyla defalarca vurdu. Vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sevk edilen ambulansla hastaneye kaldırılan Derya Elbasan, tedavisinin ardından taburcu edildi.
Olay dün sabah saatlerinde Kartal’da meydana geldi. Edinilen bilgiye göre; 40 yaşındaki 2 çocuk annesi Derya Elbasan, boşanmak istediği eşi Erol Elbasan tarafından takip edildi. Derya Elbasan, her gün işe gitmek için kullandığı yolda yürüdüğü sırada adamın kendisini beklediğini gördü. Aralarında yaşanan tartışmanın ardından Erol Elbasan, kadını dövmeye başladı.
Hızlı adımlarla yürümeye başlayan Derya Elbasan’ı tenha bir noktaya çeken Erol Elbasan, yanında getirdiği silahla ateş etmek istedi. Fakat silah tutukluk yapınca kendisinden boşanmak isteyen eşini silahın kabzasıyla dövdü.
Vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sevk edilen ambulansla hastaneye kaldırılan Derya Elbasan, tedavisinin ardından taburcu edildi. Erol Elbasan ise polis ekipleri tarafından yakalanarak gözaltına alındı ve yapılan işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi.
"Kendisi cinayet sabıkalı"
Yaşananları anlatan Derya Elbasan, şu ifadeleri kullandı:
"Ben her sabah saat 08.30’da iş başı yapan biriyim. Özel bir firmada çalışıyorum. Akşam 19.00’da evimde oluyorum. Her gün aynı güzergahı kullanarak işime gidip geliyorum. Evim ile işim arası 5 dakika.
Anlaşmalı olarak boşanmaya karar verdiğimiz eşim, bu ayın 26’sında mahkememiz var. Beni parkta beklerken gördüm evimin güzergahında.
Benimle konuşmak istediği için benim önümü kesti. Ben de işe geç kaldığım için ve onunla konuşacak bir şeyim olmadığı için işime yetişmek zorunda olduğumu söyledim. Beni tartaklamaya başladı.
Tenha bir yol olduğu için kendimi minibüs yoluna atmak için daha da hızlandım. Ondan sonra bana hakaret, tehdit ve birçok şey söyledi. Çirkin şeyler söyledi bana. Halbuki 20 yıllık evliliğimizde kendisi suçluydu.
Hiçbir sorumluluğunu yerine getirmeyen, 1 ay çalışıyorsa 11 ay çalışmayan her türlü maddeyi kullanan, evimde bana çocuklarıma yakınımdakilerin de şahit olduğu bir şekilde şiddet uygulayan herkesin bildiği bir durum vardı.
Kendisi zaten cinayet sabıkalı. Birçok dosyası var. Bu işle ilgili başkalarına yaptığı şiddet, hakaret hürriyete kastetmeden dolayı bir sürü mahkemeye çıkmıştır. Amatem’de bir sürü dosyası var kullandıklarına dair."
"İstersem ölürsün, istersem yaşarsın"
"Bana, ‘Ya ölürsün ya beni affedersin’ şeklinde bir kamyonun arkasına sıkıştırdı. Yumruk attı bana sonra cebindeki silahı çıkarttı. Sonra beni diz çöktürdü. Ve iki kere tetiğe bastı. Ama silah tutukluk yaptı.
O silahla oynarken mermiyi ağzına verirken ben gözlerimi açtım, neden ateş etmiyor gibisine düşünceye kapıldım. Her şey çok saniyelik oldu. Ben kafamı kaldırır kaldırmaz silahın kabzasıyla suratıma vurdu.
Benim kan gölü şeklinde suratım dağıldı. Ondan sonra zaten kendimden geçmişim. Sonra üstüme çullandı. Silahı onaramayınca cebinden bir maket bıçağı çıkarttı. Maket bıçağının jelatinini açmaya çalışıyor.
Ama benim üzerime oturduğu için ben hareket edemiyorum. Ben bağırmaya çalıştım hem o acıyla hem de o korkuyla sesim çok çıkamıyor ama maket bıçağını elinden attı ben bağırmaya çalışınca. Açmaktan vazgeçti.
Bıçağı elinden atınca ağzıma soktu parmaklarını ben bağıracağım diye. Zaten bundan dolayı raporlarımda da belli, ağzımın içinde ve dışında büyük hasarlı zedelenme var.
Gırtlağıma kadar çünkü. Bağıramadım, üstüme çullandı eliyle kapattı. ‘Hadi seni kurtarsınlar, senin yaşamın benim elimde. İstersem ölürsün istersem yaşarsın gördün mü?’ dedi."
"Defalarca darp etti"
"Çünkü derdi ben ayakları üzerinde duran, çocuklarına bakabilen bir kadınım. O hiçbir şey yapabilen biri olmadığı için, benim hayatımda parazit olmak istediği için, asalak yaşamak istediği için ve ben onu beni defalarca darp etti, aldattı.
Hiçbir sorumluluğunu yerine getirmediği için ayrılmak istediğim için bu haldeyim. Ben ölebilirim ama ben öldükten sonra kıymetli olmasını istemiyorum. Benim çocuklarım var.
Bugün Emine Bulut’un çocukları ne kadar mutlu olabilir, kızı ne kadar mutlu olabilir. Dünya serilse ne olur, Ayşe Paşalı ne farkım var, Özgecan Aslan ne farkım var? Bir de anneyim 2 çocuğum var. Ne zaman bitecek bütün bunlar?"
"'Yardım edin, karım düştü' diye bağırmaya başladı"
"Beni darp etti, daha sonra beni yarı baygın sürükleyerek o sessiz yerden taşıma pozisyonunda her zaman minibüse bindiğim orada da esnafın şahit olduğu yere götürdü.
Beni orada bıraktı ben zaten kafamı kaldıramıyordum. Sonra şu şekilde bağırmaya başladı. ‘Yardım edin karım düştü.’ diye beni bir arabaya bindirmeye çalıştı. Ben de son bir hayret gücümü toplayıp ‘Hayır bana bunu o yaptı.’ demeye çalıştım.
Ve bunu oradaki bir esnaf duydu dedi ki ‘Durun, bayan diyor ki o yaptı’ diyor. ‘Sen mi yaptın ağabey, nasıl yaptın, bu ne hal’ derken o fırladı kaçtı gitti. Sonra esnaf beni içeri aldı, polisi aradı, ambulansı aradı. Hastaneye gittik."
“Savcının gerekeni yapacağına inanıyorum, yarım bıraktığı işi tamamlayacak”
"Kartal aile içi bürosu benimle çok ilgilendi. Asayiş bürodaki Cemil Bey benimle çok ilgilendi. Kendisine çok teşekkür ediyorum ben eve gelmeden onu yakaladı, savcılığa sevk etti.
Savcının da gerekeni yapacağına inanıyorum. Çünkü bu yarım bıraktığı işi tamamlayacaktır. Ona bu fırsatı vermeyin lütfen. Ben bu haldeyim. Hiçbir suç zaten böyle bir cezayı hak etmez ama hiçbir suçum yok en yakınlarından beni sorabilirler. Hiçbir eksikliğim yok çok şükür, elhamdülillah ben güçlü bir kadınım.
Onun zaten olmayışı, yok oluşu, benim sırtımdan geçinemeyişi onu böyle bir şeye sevk etti. Ben onu asla daha parazit gibi çekmeyeceğim. Kambur gibi taşımayacağım ve kesinlikle bu işinin sonunu bırakmayacağım. Ondan davacıyım iki dünyada da. Devletimin de gerekeni yapacağına inanıyorum. Beni çocuklarımdan biri uçak mühendisliğini okuyor diğeri 20’sinde lise sınavına girecek.
Ortalaması en yüksek derecede. Benim hiçbir şeye ihtiyacım yok. Çocuklarımın anneye, benim de evlatlarımın başında durmaya ihtiyacım var." (DHA)