Gündem

İstanbul Barosu'ndan operasyona tepki

İstanbul Barosu, Ergenekon soruşturması kapsamında hukuka aykırı yakalama, arama ve gözaltı kararları verildiğini savundu

14 Nisan 2009 03:00
İstanbul Barosu, "Ergenekon soruşturması kapsamında verilen hukuka aykırı yakalama, arama ve gözaltı kararlarının hak ihlallerine neden olduğunu, bu durumun da toplumda yargının siyasallaştırıldığı düşüncesine ağırlık kazandırdığını" belirterek, bağımsız ve tarafsız yargı ile
tüm iddiaların en hızlı, en adil şekilde inceleme ve irdelenmesinin sağlanmasını, adil yargılanma hakkına gereken önemin verilmesini istedi.

Korku ve sindirme politikası

Barodan yapılan yazılı açıklamada, yeni gözaltı ve ev arama operasyonları ile bu kez üniversite
rektörleri, bazı dernek ve vakıflar ile medya kuruluşlarının hedef alındığı kaydedildi.

"Bitmek tükenmek bilmeyen, ucu açık soruşturmalarda seri ve uzun zaman aralıklı dalgalarla demokratlar, yurtseverler, Atatürkçüler, çağdaş ve aydınlık Türkiye'den yana olanlar korku, sindirme ve yılgınlık içine itilmek istenmektedir" denilen açıklamada, "yargının bağımsızlığından söz edilmesi olanağının bulunmadığı Türkiye'de makul şüphe olmadan, kuvvetli suç şüphesi
varmış gibi davranıldığı, yasalardaki açık hükme rağmen sanıktan delile gidildiği" savunuldu.

Yapılanlar kanunun amacına aykırı

Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) açık hükmüne rağmen, "içeriği itibariyle sınırları belirsiz bu kadar geniş ve süresi uzun" arama kararları verilmesinin kanunun amacına aykırı olduğu ileri sürülen açıklamada, CMK'da arama ve el koyma hükümlerine ilişkin düzenlemeler mevcut olduğu halde, soruşturmada bu hükümlere aykırı uygulamalara yer verildiği ve bunların alışkanlık haline getirildiği ifade edildi.

Kanuna aykırı olarak bu soruşturmada gerek arama kararı ve gerekse arama sonucunda tutulan arama tutanaklarının da ilgililere gizlilik kararı olduğu gerekçesiyle verilmediği kaydedilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi:

Aramalarda savcı niye yok?

"Yasanın 153. maddesinin 3. fıkrasında hakkında arama kararı verilenlerin ve arama işlemi yapılanların yapılan işlem ve tutanaklara ilişkin suret alma ve bilgi edinme hakkının mevcut olmasına rağmen bunun engellenmesi gizlilik kararı ile açıklanamaz. Hele hele arama esnasında savcının ya da hazır bulunacak kişilerin yasada belirtilmesine rağmen bu kişilerin arama mahallinde olmaması ve aramaların sadece kolluğa bırakılması yasaya açıkça aykırılık teşkil etmektedir.

Savunma hakkına müdahale ediliyor

Keza arama işleminin nasıl yapılacağı ve özellikle arama mahallinde bir sıra ile ve biri bittikten sonra diğerine geçilmek suretiyle aramanın gerçekleştirilmesi gerekirken, bütün odalara aynı anda girilmesi ve arama işleminin bütün odalarda aynı anda yapılması da denetlenemez olup, açıkça yasanın ruhuna aykırıdır. Aramalarda ele geçirilen ve el konulan belgeler ile bilgisayarlardaki bilgilerin birer suretlerinin de ilgilisine ve müdafilerine isteme rağmen verilmemesi hem yasaya aykırılık hem de savunma hakkına ciddi bir müdahaledir."

"Bu ağır ve ciddi hukuk ihlallerinden en başta yara alacak olanın, yargı kurumu ve demokrasi" olduğu vurgulanan açıklamada, İstanbul Barosu'nun, her olayda olduğu gibi burada da serinkanlı, nesnel, hukuka ve insan haklarına saygılı davranılmasını istediği ve beklediği belirtildi.