Dünya

İsrail ve Filistin basını, Kudüs ve Gazze'deki son gelişmeleri nasıl yorumluyor?

İsrail polisi ile Filistinliler arasında Doğu Kudüs'de Mescid-i Aksa'da yaşanan olayların ardından gerilim Gazze Şeridi'ne taşındı

11 Mayıs 2021 15:06

İsrail polisi ile Filistinliler arasında Doğu Kudüs'de Mescid-i Aksa'da yaşanan olayların ardından gerilim Gazze Şeridi'ne taşındı. Filistinli yetkililer, İsrail'in Gazze'ye yönelik hava saldırılarında 25 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Gazze'deki Filistin Yönetimi Sağlık Bakanlığı yetkilileri, yaşamlarını yitirenler arasında 9 çocuğun da bulunduğunu söyledi.

İsrail basınında merkeze yakın ana akım basında ve bazı bağımsız gazetelerde İsrail hükümetinin Gazze'de yürüttüğü politikaları eleştiren ifadeler yer aldı. Başbakan Binyamin Netanyahu'ya yakın bazı gazeteler ise Gazze'de daha sert yanıt verilmesi gerektiğini yazdı.

Filistin basınında Hamas'a yakın bazı kaynaklar ise Gazze ve Kudüs'te Filistinlilerin "meşru şekilde kendilerini savunduğunu" vurguladı. Filistin Özerk Yönetimi'ne egemen El Fetih'e yakın bazı kaynaklarda ise "İsrail'in eylemlerinin çok daha büyük bir infilaka yol açabileceği" uyarısı yapıldı.

BBC İzleme Servisi, İsrail ve Filistin basınından, Kudüs ve Gazze'deki son gelişmelere ilişkin yorumları derledi.

İsrail basını

Merkezdeki ana akım Yedioth Ahronoth gazetesi yazarı Nahum Barnea:

"İsrail'in başkentine roket atılması, yeni bir bakış açısı gerektiğini gösteriyor. Öncelikle İsrail halkının hükümetin yürüttüğü politikaların başarısız olduğunu anlaması gerekiyor. İran'da yaşananlar gibi, Filistinlilerle yaşanan çatışmalarda da durum benzer: İsrail iki cephede de çaresiz bir durumda. Elinde herhangi bir çözüm yok: Askeri operasyonlar bazı adımları engelleyebilir ya da geciktirebilir ama çözüm üretemez. Hamas'ın askeri kanadına öldürücü darbe vurulmalı, Kudüs ve Batı Şeria'daki Hamas yapılarının sert bir şekilde icabına bakılmalı. İsrail-Filistin ilişkileri kadar İsrail-Ürdün ilişkileri de onarılmalı."

Merkez soldaki Haaretz gazetesi:

"Bütün bunlar zamanında önlenebilirdi. İsrail'de istihbarat servisleri, ordu ve polis hükümeti işlerin bu noktaya gelmesinin beklendiği yolunda uyardı. İsrail hükümetinin orduya sert müdahale izni vermesi, Kudüs Sorunu'nu çözmeyecek. Ancak iki tarafın birbirlerine karşı müdahalelerini kontrol etmeye yönelik diplomatik çabalar sonucu sular durulabilir."

Netanyahu hükümetine yakınlığıyla bilinen Yisrael Hayom gazetesi yazarı Amnon Lord:

"İsrail halkı ordunun bildiği şeyi yapmasını bekliyor. Hamas, İsrail vatandaşlarına yönelik büyük çaplı saldırılarını yinelerken Yahudilerin buna karşılık olarak ciddi bir adım atacak güçten yoksun olacağını hesap ediyor olabilir. Beklenen yanıt, Gazze'deki terör örgütlerini şok edecek kapsamda olmalı. Kimin bağışlanıp kimin bağışlanmayacağına ilişkin stratejik hesaplar yapmadan, neye izin var ne yasak diye bakmadan yok edilmeliler. Birkaç komutanın bertaraf edilmesi yetmeyecektir. Halk bize Irak, Lübnan ve hatta belki de İran'da bize atfedilen eylemlerin yarısını dahi yapabilir miyiz yapamaz mıyız, bunu görmek istiyor."

Filistin basını

Arapça yayın yapan Kudüs merkezli, El Fetih yanlısı Al-Quds gazetesi:

"İsrailli liderler eylemlerinin şu an tanık olduğumuzdan daha büyük bir infilaka yol açacağının farkına varmalılar. Bu kibirli yaklaşımlarına son vermeliler. Aksi takdirde bölgede çok büyük bir gerginlik patlak verecek."

Hamas'ın Gazze merkezli internet gazetesi Falastin'in yazarı Yusuf Rizqah:

"Kudüs ve Gazze, meşru müdafaa hakkını kullanıyor. Gazze, Kudüs'e destek veriyor. İki taraf da Filistinlilerin ulusal haklarından feragat edemez. Gazze gözlemliyor ve hazırlık yapıyor ama savaşa gitmek istemiyor. Bu yüzden Filistinli grupların liderleri sorumlu bir yaklaşım içinde ve kademeli adımlar atıyorlar."

Ramallah merkezli Hamas yanlısı El Ayyam gazetesinin yazarı Rajab Abu-Sirriyah:

"İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve bakanlarının Filistinlilere karşı cepheyi heraketlendirme çabalarının arkasında, Netanyahu'nun iktidarını kurtarma isteği gizli. İran ve ABD arasında bir anlaşmaya varılması yönündeki uluslararası çabaları baltalayarak, iki ülke arasında 2015'te imzalanan nükleer anlaşmaya geri dönülmesini engellemeye çalışıyorlar."