İsrail, Suriye'de Beşar Esad yönetiminin devrilmesinin ardından ülkeye hava saldırıları düzenlemeye başladı.
İsrail ordusunun Esad'ın düşmesinden beri Suriye genelinde 300'den fazla hava saldırısı düzenlediği haberlerinin ardından, İsrail'in Suriye ile sınırındaki Golan Tepeleri'nde yer alan ve 1973'ten beri askerlerden arındırılmış olan tampon bölgeyi aşarak Suriye'ye girdiği haberleri de basına yansıdı.
Reuters'a konuşan üç güvenlik kaynağı, İsrail ordusunun tampon bölgenin ötesine geçtiğini söyledi.
Ajansa konuşan Suriyeli bir kaynak, ordu birliklerinin tampon bölgeyi geçerek Şam'a 22 kilometre uzaklıktaki Katana kasabasına ulaştıklarını da iddia etti.
Fakat BBC'ye konuşan ve ismi belirtilmeyen bir ordu yetkilisi bu iddiaları yalanlayarak askeri güçlerin tampon bölgeden ayrılmadıklarını ifade etti.
Reuters da İsrailli bir ordu sözcüsünün iddiaları yalanladığını bildirdi.
"Basında yer alan İsrail tanklarının Şam'a doğru ilerlediği iddiası yanlıştır. IDF birlikleri, daha önce belirtildiği gibi tampon bölge içerisinde konuşlandırılmıştır" dedi.
Dışişleri: 'İsrail işgalci zihniyetini tekrar sergilemektedir'
Türkiye Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada ise İsrail'in "Suriye topraklarında ilerlemesi" kınandı, İsrail'in 1974'te imzalanan Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması'nı ihlâl ettiği kaydedildi.
Açıklamada, "Suriye halkının uzun yıllardır hasret olduğu barış ve istikrara kavuşma ihtimalinin ortaya çıktığı bu hassas dönemde, İsrail işgalci zihniyetini tekrar sergilemektedir" denildi.
Türkiye'nin yanı sıra Mısır, Katar, Ürdün, Irak, Suudi Arabistan ve Kuveyt de İsrail'in tampon bölgeyi ele geçirmesini kınadı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Esad'ın devrilmesinden kısa bir süre sonra işgal altındaki Golan Tepelerinden yaptığı açıklamada, ülkesinin buradaki tampon bölgenin kontrolünü sınır güvenliği için "geçici olarak" ele geçirdiğini duyurmuştu.
New York Times gazetesi isminin yayımlanmasını istemeyen iki İsrailli yetkiliye dayanarak İsrail kara kuvvetlerinin hafta sonu İsrail-Suriye sınırındaki silahsızlandırılmış bölgenin ötesine geçtiğini ve böylece 1973 Yom Kippur Savaşı'ndan bu yana ilk kez Suriye topraklarına açıkça girdiğini yazmıştı.
SOHR: İsrail 300'den fazla hedefi vurdu
İsrail, Suriye'de kontrolü ele geçiren Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) temsilcileriyle çatışma arayışında olmadığını söylüyor ancak hava kuvvetleri Suriye'deki silahların aşırılıkçı grupların eline geçmesini engellemek için üç gündür ülke genelindeki hedefleri bombalıyor.
İsrail ordusunun Esad'ın düşmesinden beri Suriye genelinde 300'den fazla hava saldırısı düzenlediği belirtildi.
Suriye insan Hakları Gözlemevi'ne (SOHR) göre Şam, Dera, Lazkiye ve Hama'daki askeri tesisler hedef alındı. Bunlara cephanelikler, depolar ve havaalanlarının da dahil olduğu belirtildi.
SOHR, saldırıların Suriye'deki "en önemli askeri hedefleri" vurduğunu söyledi.
İsrail, "kalan kimyasal silahların veya uzun menzilli füze ve roketlerin aşırılık yanlılarının eline geçmemesi için" vurulduğunu kaydediyor.
SOHR'a göre Berze'deki bir "bilimsel araştırma merkezine" de saldırılar düzenlendi.
Berze'de hangi araştırma merkezinin vurulduğu bilinmiyor, ancak 2017'de BBC, Berze'deki Bilimsel Çalışmalar ve Araştırmalar Enstitüsü'nün (SSRC) bir şubesini kimsayal silah üretimiyle bağlantılandıran bir belge görmüştü.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, basına yaptığı açıklamada İsrail'in saldırılarla "Mevcut yönetimin elindeki tüm ekipmanı ve teçhizatı kullanılamaz hale getirmek istediğini" söyledi.
BM'nin Suriye özel temsilcisi Geir Pedersen, saldırıları "çok rahatsız edici bir gelişme" olarak nitelendirdi ve "Bunun durması gerekiyor" dedi.
İsrail ise Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne Suriye çatışmasına dahil olmayacağını, sınır güvenliğini sağlamak için "sınırlı ve geçici önlemler aldığını" belirtti.
BBC'nin Şam'daki muhabiri Yogita Limaye, ilk belirlemelere göre hava saldırılarının yerleşim yerlerine isabet etmediğini, askeri altyapıyı hedef aldığını bildirdi.