İsrail'de Başbakan Binyamin Netanyahu'nun koalisyon ortağı Mavi ve Beyaz Hareketi'nın lideri Savunma Bakanı Benny Gantz, Hamas'la temasa geçmeye hazır oldukları mesajı verdi.
Pazartesi günü Birleşmiş Milletler'in Ortadoğu Barış Süreci Özel Koordinatörü Nickolay Mladenov'la görüşen Gantz, görüşme sonrası Twitter'da bir paylaşım yaptı:
https://twitter.com/gantzbe/status/1330944890210021379?s=20
"Filistin Yönetimi'yle koordinasyonun yeniden başlamasına yardımcı olduğu için Mladenov'a teşekkür etme ve Hamas'ın ülkemizin güneyinde egemenliğimiz ihlâl edişini görüşme fırsatı yakaladım.
"İsrail Devleti'nin, uzun vadeli sükûnette ve evlatlarımızın geri dönüşünde uzlaşabilirsek; bir çözüme ulaşmaya ve Gazze'de yaşayanların koşullarını geliştirmeye katkıda bulunmaya hazır olduğunu vurguladım."
Gantz, "Evlatlarımızın geri dönüşü" derken, Hamas'ın çatışmalar sırasında esir aldığı İsrailli asker ve sivilleri kastediyor.
Hamas'ın elinde, 2014'teki çatışmalar sırasında esir aldığı iki İsrail askeriyle birlikte toplam dört İsrailli esir var. Gazze Şeridi'ni kontrolü altında tutan Hamas, esirlerin serbest bırakılması için İsrail hapishanelerinde tutuklu Filistinlilerin serbest bırakılmasını talep ediyor.
Gantz'ın bu açıklaması, kritik iki gelişmenin hemen ardından geldi:
Geçen hafta Filistin Yönetimi, İsrail'in Batı Şeria'nın bazı bölümlerini ilhak etme kararı sebebiyle askıya aldığı görüşmelere yeniden başlayacağını duyurdu.
Hafta sonu da İsrail Başbakanı Netanyahu ve İsrail Dış İstihbarat Servisi'nin (Mossad) başkanı Yossi Cohen'ın, ABD Dışişleri Bakanı Pompeo ile birlikte Suudi Arabistan'a gittiği bildirilmişti.
Suudi Arabistan, İsrail'le normalleşme için Filistin devletini şart koşuyor
İsrail Başbakanı Netanyahu'nun Pazar günü Pompeo ile birlikte Suudi Arabistan'a gizli bir ziyaret yaptığına dair haberler, İsrail ve ABD basınında yer aldı.
İsrail medyasına göre Netanyahu, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman'la bir araya geldi.
Haberlerde hem İsrail hem Suudi Arabistan'dan üst düzey yetkililerin görüşmeyi teyit ettiği bilgisi yer alıyor. Ancak tepkilerin ardından Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Farhan, "Görüşmede sadece Amerikalılar ve Suudiler vardı" diyerek haberleri yalanladı.
Suudi Arabistan, İsrail'le yakınlaşma için Filistinlilerin taleplerinin gerçekleşeceği bir barış anlaşmasının imzalanması gerektiğini söylüyor.
Gantz da, pazar günü yapılması planlanan kabine toplantısına katılmayarak Suudi Arabistan'a giden Netanyahu'yu, kendisine haber vermediği için eleştirerek bir anlamda görüşmeyi doğrulamış oldu. Görüşme sonrası İsrail basınına özellikle sızdırılmasını ise eleştirdi:
"Başbakan'ın gizlice yaptığı uçuşu sızdırmak sorumsuzca bir davranış. Ben başbakan olsam böyle yapmazdım. Bence İsrail vatandaşları bu durumdan kaygı duymalı."
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Sudan, ABD Başkanı Donald Trump'ın arabuluculuğuyla İsrail'le ilişkilerini normalleştirme kararı almıştı. BAE ve Bahreyn, İsrail'le anlaşmaları 15 Eylül'de Beyaz Saray'da imzaladı.
Trump'ın, Suudi Arabistan'ı da İsrail'le bir anlaşma imzalamaya ikna etmeye çalıştığı biliniyor. Henüz anlaşmalar imzalanmadan önce, konuyla ilgili bir soruya yanıt veren Trump "Suudi Arabistan'ın da İsrail'le diplomatik ilişki kurma kararı almasını bekliyorum" demişti.
Körfez'de yakın işbirliği içinde olduğu diğer ülkelerin İsrail'le anlaşma imzalamalarına olumsuz bir tepki göstermeyen Suudi Arabistan, karşılıklı gidiş gelişler için İsrail uçaklarına hava sahasını da ilk kez açmıştı.
Ancak Riyad, İsrail'le diplomatik ilişki kurmak için önce bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını şart koşuyor.
Hamas: Görüşme Filistin halkına hakaret
Hamas da, Pazar günü çıkan haberlerin ardından görüşmeyi kınayarak "Bunun Filistin halkına bir hakaret olduğu" açıklaması yaptı.
Hamas Sözcüsü Sami ebu Zuhri, bu görüşmenin Filistin mücadelesi için "tehlikeli" olduğunu belirterek Filistinlilerin haklarının hiçe sayıldığını savundu.
Pompeo, Suudi Arabistan'dan önce İsrail'e de gitmiş ve burada yasa dışı yerleşim birimlerinden birini ziyaret etmişti. Filistinliler bu ziyarete büyük tepki göstermişlerdi.
Filistin Yönetimi İsrail'le görüşmelere yeniden başlayacak
Filistin Yönetimi'yle İsrail arasında kalıcı bir çözüm için yapılan görüşmeler de, Netanyahu'nun Batı Şeria'yı ilhak etme kararını açıklamasının ardından askıya alınmıştı.
BAE ve Bahreyn'in anlaşma imzalarken şartı, İsrail'in bu plandan vazgeçmesiydi. Böylece Netanyahu planlarını askıya aldı.
Filistin Yönetimi lideri Mahmud Abbas'ın danışmanlarından Hüseyin Şeyh de 17 Kasım günü, İsrail'in eski anlaşmalara sadık kalacağını vaat eden dair mektuplarından sonra görüşmelere yeniden başlama kararı aldığını duyurdu.
Filistinli gruplar Hamas ve Batı Şeria'daki yönetimin başında olan Filistin Kurtuluş Örgütü de birlik hükümeti kurulması konusunda iki ay önce anlaşmıştı.
24 Eylül'de imzalanan anlaşmayla üç aşamalı seçimlerin yapılması için sandıkların 6 ay içinde kurulmasına karar verildi. Hamas yetkililerinden Salih al Aruri, "Bu kez gerçek bir fikir birliğine vardık. Ayrılıklar ulusal hedeflerimize zarar verdi, artık buna bir son vermek için çalışıyoruz" demişti.
Gazze'de hafta sonu gerilim arttı
Hamas'tan Gantz'ın görüşmelere hazır olduklarına dair açıklamasına henüz bir yanıt gelmedi.
Gantz, esirlerin serbest bırakılması karşılığında bir çözüm için masaya oturabilecekleri mesajını verirken bir yandan da Gazze'de gerilim artmıştı.
Hamas, İsrail'in koronavirüs salgınıyla mücadelesini engeleyecek şekilde bölgeye tıbbi malzeme girişini engellediğini duyurdu. Ardından da cumartesi gecesi Gazze'den atılan bir roket, İsrail'deki bir fabrikayı vurdu.
Pazar günü bir açıklama yapan Gantz, "Egemenliğimizi ihlâl eden Filistinli grupların ödeyeceği bedel artıyor" uyarısında bulundu. Bu sırada İsrail'in top ateşi, Gazze'deki bir Hamas gözlem noktasını hedef almıştı.
Açıklamalar bu gerilimden ki gün sonra geldi.
2007'de Hamas'ın seçimi kazanıp Gazze'de yönetime gelişinden bu yana İsrail, bölgeye ambargo uyguluyor.
Elektrik ve su sisteminde büyük sıkıntılar olan Gazze'de temiz su bulmak çok zor. Elektrik de günün belli saatlerinde veriliyor. Bu da sağlık sistemini etkiliyor. Bölgeye ilaç ve tıbbi malzeme girişi de İsrail kontrolünde yapılıyor.
2007'den bu yana İsrail'le üç büyük savaşın yaşandığı Gazze'de yaşam standartları da kısıtlamalar sebebiyle düşük