İnsanlık yapay zekânın sınırlarını tartışadursun, The Guardian’da yer alan bir haber insan eliyle üretilen bir yapay zekâ uygulamasının Gazze’de nasıl bir ölüm makinesine dönüşebileceğini gösteriyor. Habere göre “Lavender” isimli yapay zekâ yazılımı, düşük rütbeli militanların ortadan kaldırılmasında sivil kayıplarını “göze alıyor”.
The Guardian bu çarpıcı habere ilişkin olarak, İsrail’in Gazze’deki hedefleri belirlemesi için Lavender yazılımını kullanan altı istihbarat kaynağının ifadelerine ulaştı. İfadeler, haberi ilk olarak yayımlayan İsrail-Filistin ortak yayını +972 dergisi ve İbranice yayımlanan Local Call için hazırlanan bir raporda yer alması amacıyla gazeteci Yuval Abraham’la paylaşıldı.
Altı görevlinin ifadeleri Lavender isimli yazılımın özellikle Gazze’deki saldırıların ilk aylarında çok daha yoğun bir şekilde kullanıldığını gösteriyor. Öyle ki, Lavender’i kullanan bir istihbarat subayı, askeri yetkililerin “istatistiksel bir veri kullanan bu makineye yas tutan bir askerden daha fazla güvendiklerini” söyledi ve ekledi:
"Ben de dahil olmak üzere oradaki herkes 7 Ekim'de insanlarını kaybetti. Makine bunu soğukkanlılıkla yaptı. Bu da her şeyi kolaylaştırdı."
Lavender 37 bin hedef belirlemiş
İsrail devleti tarafından sağlanan bir veri tabanını işleyen Lavender bu işlem sonucunda 37 bin potansiyel hedef belirledi. Bu 37 bin hedeften düşük rütbeli olanların vurulması için akıllı füze sistemleri fazla “pahalı” bulunduğundan ve İsrail’in savaş stoğunda kısıtlı sayıda yer aldığından, düşük rütbeli militanların “aptal bombalar” diye adlandırılan güdümsüz mühimmatlarla vurulması tercih edildi. Bu da sonuçta ortaya çıkan ‘zayiatı’ artırdı.
The Guardian’la özel olarak paylaşılan ifadelerin birinde İsrailli bir istihbarat yetkilisi "Pahalı bombaları önemsiz insanlar üzerinde harcamak istemezsiniz. Hem pahalıdır hem de sayıları azdır" dedi.
Tek bir hedef için 20 saniye harcanıyormuş
İstatistiksel olarak yüzde 10 hata payına sahip olduğu söylenen Lavender’in belirlediği hedeflerin vurulması için yalnızca 20 saniye harcadıklarını (hedefin cinsiyetini teyit etmek için) söyleyen istihbarat kaynakları, sadece onay mekanizması olarak görev yaptıklarını, hedef belirleme sürecini ise tamamen “makineye” bıraktıklarını dile getirdi.
UNIT 8200 adlı İsrail elit istihbarat birimi tarafından geliştirilen Lavender’in belirlediği hedeflerin vurulmasında özellikle evlerin tercih edildiğini ve evlerin üzerine en ucuz maliyetli ses bombalarının atılmasının uygun görüldüğünü belirten bir kaynak "Çünkü saldırıları genellikle ses bombalarıyla gerçekleştiriyorduk ve bu da kelimenin tam anlamıyla tüm evin içindekilerin üzerine çökmesi anlamına geliyordu. Ancak bir saldırı önlense bile umursamıyorsunuz ve hemen bir sonraki hedefe geçiyorsunuz. Sistem yüzünden hedefler hiç bitmiyor. Sizi bekleyen 36 bin kişi daha var" diye konuştu.
İfadelere göre Lavender, bireyler yerine bina ve yapıları hedef olarak öneren Gospel adlı başka bir yapay zekâ tabanlı destek sistemiyle birlikte kullanıldı.
Sistem militanları özellikle evlerinde arıyor,
15-20 sivil kaybına ‘müsamaha gösteriyor’muş!
Haberde açıklamalarına yer verilen altı kaynaktan ikisi, savaşın ilk haftalarında düşük rütbeli militanlara yönelik hava saldırılarında 15-20 sivil kaybına müsamaha gösterildiğini söyledi.
İki kaynak savaşın ilk haftalarında düşük rütbeli militanlara yönelik hava saldırıları sırasında 15 ya da 20 sivilin öldürülmesine izin verildiğini söyledi. Düşük rütbeli Hamas ve İslami Cihad militanlarını ortadan kaldırmak için daha çok bu kişilerin evlerinde olduğu zamanları tercih ettiklerini belirten kaynaklar, “Hamas militanlarını sadece askeri bir binadayken ortadan kaldırmakla ilgilenmiyorduk. Bu binalara saldırılarda bombaların etkisiz hale getirilmesi ihtimali daha yüksek, bu nedenle bir ailenin evini bombalamak daha kolay. Sistem onları evlerinde aramak üzerine kurulmuş” diye konuştu.
Kaynaklara göre İsrail Savunma Güçleri tek bir Hamas militanını hedef alan saldırılarda öldürülmesini kabul edilebilir bulduğu sivil sayısına önceden bazı sınırlar getiriyordu, bu sınırlar militanın rütbesi ve önem derecesine göre değişebiliyordu. Bir kaynak bu durumu “Tugay komutanı için kaç sivilin, tabur komutanı için kaç sivilin öldürülebileceğine dair bir hesaplamamız vardı” sözleriyle anlattı.
Düşük rütbeliler için 15 sivil zayiatı ‘normal’miş!
Bu sınır, saldırının ilk haftalarında “düşük rütbeli militanlar için 15 sivil zayiatının kabul edilebilir bulunması” şekilde olsa da kaynaklar bir binada kaç kişinin bulunduğuna dair net bir bilgiye sahip olmadıklarından toplam sivil kaybını tahmin edemediklerini söylediler. Bir kaynak, izin verilen sivil kayıp sınırının zaman içinde "inip çıktığını" ve bir noktada “beşe kadar düştüğünü” söyledi.
Tanıklıkların +972 ve Local Call'da yayınlanmasına yanıt veren İsrail Savunma Güçleri yaptıkları açıklamada operasyonlarının uluslararası hukuk çerçevesinde gerçekleştirildiğini savundu. Açıklamada ses bombalarının İsrailli pilotlar tarafından "yüksek düzeyde hassasiyet" sağlayacak şekilde kullanılan "standart silahlar" olduğu belirtildi.
İsrail Savunma Güçleri’nin açıklamasında "beklenen askeri avantaj ve ikincil zararın bireysel olarak değerlendirilmesini gerektirdiği" belirtildi ve şöyle denildi:
“İsrail Savunma Güçleri saldırıdan beklenen ikincil zararın askeri avantaja kıyasla aşırı olduğu durumlarda saldırı gerçekleştirmez. İsrail, on binlerce insanı evlerinde öldürmeye yönelik herhangi bir politikaya ilişkin iddiayı kesin bir dille reddetmektedir."
Açıklamada Lavender için, "Terör örgütlerinin askeri operatörleri hakkında güncel bilgi katmanları üretmek amacıyla istihbarat kaynaklarını çapraz referanslamak için kullanılan bir veri tabanı olarak tanımlanmıştır. Bu, saldırı için uygun olduğu teyit edilmiş askeri operatörlerin bir listesi değildir. İsrail Savunma Güçleri, teröristleri tanımlayan ya da bir kişinin terörist olup olmadığını tahmin etmeye çalışan bir yapay zekâ sistemi kullanmamaktadır. Bilgi sistemleri sadece hedef belirleme sürecinde analistler için bir araçtır" denildi.