Gündem

İsrail ile gizli temas skandalı İngiliz bakanı nasıl istifaya götürdü?

İngiltere Uluslararası Kalkınma Bakanı Priti Patel, Ağustos ayında aile tatili sırasında İsrail'de hükümet yetkilileriyle yaptığı gizli temasların ortaya çıkmasının ardından istifa etti. Peki İngiltere'de büyük tartışma yaratan bu siyasi skandal nasıl ort

29 Nisan 2018 20:30

İngiltere Uluslararası Ticaret Bakanı Priti Patel, Ağustos ayında aile tatili sırasında İsrail'de hükümet yetkilileriyle yaptığı gizli temasların ortaya çıkmasının ardından istifa etti.

Patel, Ağustos ayında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve hükümetten diğer bazı üst düzey isimlerle bir araya geldi.

Bakan, bu görüşmelerin ortaya çıkmasının ardından Pazartesi günü özür diledi. Dün de Başbakan Theresa May'in talimatı üzerine resmi bir ziyaret için bulunduğu Afrika'daki temaslarını yarıda kesip Londra'ya döndü.

Patel, dün akşam "yaptıklarının karşılanması beklenen yüksek standartların altında kaldığını" söyleyerek, istifa etti. Bu istifa, İngiliz siyaseti için oldukça sıra dışı kabul edilen bir dizi gelişmenin ardından yaşandı.

Bu süreçte neler oldu? Bu temaslar neden siyasi bir skandala yol açtı? Merak edilenleri dört başlık altında derledik:

Priti Patel, iktidardaki Muhafazakar Parti'nin üyesi 45 yaşında bir siyasetçi. Uzun bir zamandır partinin yükselen yıldızları arasında gösteriliyor.

Hükümette bugüne farklı görevlerde bulundu. Son olarak Haziran 2016'da, yurtdışındaki kalkınma projelerinin ve İngiltere'nin gelişmekte olan ülkelere yönelik yardım programlarının yürütülmesinden sorumlu olan Uluslararası Kalkınma Bakanlığı'na atandı.

Muhafazakar Parti'nin sağ kanadını temsil ediyor. Avrupa Birliği (AB) üyeliğine karşı çıkan, eşcinsel evliliklerin yasallaşmasını öngören tasarıya ret oyu veren, sigara yasağına itiraz eden ve İsrail'e desteğini açıkça beyan eden bir siyasetçi olarak biliniyor.

BBC, geçen hafta içerisinde Patel'in Ağustos ayında ailecek tatil için bulunduğu İsrail'de iş dünyasının ve siyasetin bazı önde gelen isimleriyle gizli görüşmeler yaptığını ortaya çıkardı.

Patel, İsrail'in önde gelen bazı siyasi partilerinin liderleri ile bir araya geldi ve bazı kuruluşları ziyaretinde bazı resmi meseleler de ele alındı.

Bu yapılanlar, bakanların başka ülkelerde resmi temaslarda bulunmalarını hükümete bildirmeleri gerektiğinden dolayı oldukça sıra dışı bir durum olarak gösteriliyor.

Patel, ziyaretin ardından İngiltere'nin yardım bütçesinin bir kısmının İsrail ordusuna ayrılması önerisi yaptı. Ayrıca, bakanlığındaki bürokratlardan İngiltere'nin İsrail'in işgal altında tuttuğu Golan Tepeleri'nde ordu aracılığıyla yürüttüğü insani yardım faaliyetlerine destek olma ihtimalinin incelenmesi talimatı verdi.

Bürokratlar bu talimatın "uygun olmadığına" hükmetti. Uluslararası toplumun geneli gibi, İngiltere de 1967 tarihindeki Altı Gün Savaşı sırasında Suriye'den işgal edilen Golan Adaları'nı İsrail toprağı olarak tanımıyor.

Patel, yaptığı temaslarıyla ilgili Dışişleri Bakanlığı'na bilgi vermediği için özür diledi ve Dışişleri Bakanı Boris Johnson'ı seyahat önce görüşme planlarından haberdar ettiğini söyledi.

Patel, "Şimdi geriye dönük baktığımda... bu toplantıların ayarlanması ve bildiriminin olağan süreçlere uygun olmadığını görüyorum. Bundan dolayı üzgünüm ve özür dilerim" dedi.

Hükümet, ilk tepki olarak Patel'in durumu "açıklığa kavuşturmasının" memnuniyetle karşılandığını söyledi. Hükümetten yapılan açıklamada, Başbakan May'in Bakan'a yükümlülüklerini "anımsattığı" da vurgulandı.

Dışişleri Bakanlığı'ndan bir yetkili, bu temaslara sahip çıktı ve ziyaretin ardından devlet politikasında herhangi bir değişiklik olmadığını vurguladı.

Ana muhalefetteki İşçi Partisi de Patel ile ilgili soruşturma başlatılması gerektiğini ya da kendisinin "doğru olanı yapıp istifa etmesi gerektiğini" söyledi. İşçi Partisi'nin Uluslararası Kalkınma Sözcüsü de bunun bakanlık protokollerinin çiğnendiği "siyah ve beyaz kadar net" bir durum olduğunu belirtti.

Patel'e aynı zamanda sosyal medyadan da tepki gösterildi ve bazı kullanıcılar aile tatilinin bir dünya lideri ile görüşmeyi de içermesinin tuhaf olduğunu ifade etti.

Dün ise bazen Patel'i, bazen hükümeti, bazense ikisini birden zor durumda bırakan bir dizi önemli gelişme yaşandı.

Patel'in Eylül ayında yanında resmi görevliler olmadan iki toplantı daha yaptığı ortaya çıktı. Patel'in İsrail Kamu Güvenliği Bakanı Gilad Erdan ile Londra'da, İsrail Dışişleri Bakanlığı'ndan Yuval Rotem ile de New York görüştüğü anlaşıldı.

Dünyanın en eski Yahudi gazetesi Jewish Chronicle'da yer alan bir haber işleri daha da karmaşık bir hale getirdi. Gazetenin haberinde, İngiliz hükümetinin New York'ta yapılan görüşmeden haber olduğu ve Patel'den bunu açıklamamasını istediği bildirildi. Hükümet ise bu iddiaları reddetti.

BBC Siyaset Editörü Laure Kuenssberg, "resmi kanallar dışında gerçekleştirilen görüşmelerle ilgili yapılan ifşaatların," Başbakan May'in Patel'i görevden almaması durumunda bu skandalın "zayıflık kokan ve devam eden bir sıkıntıya" dönüşeceği yorumunu yaptı.

Yapılan toplantıların ortaya çıkmasının ardından Patel, Uganda'ya yaptığı resmi ziyareti yarıda keserek, İngiltere'ye döndü. Dün gün içerisinde bazı sosyal medya kullanıcıları, Patel'in uçağını anlık takip etti.

Uçağında internet bağlantısı olmadığı için hemen herkes Bakan'ın İngiltere'ye indiği sırada siyasete yaşanan çalkantılardan da bihaber olacağının farkındaydı.

Akşam saatlerinde Patel'in görevinden istifa ettiğinin açıklanması da gün boyunca süren söylentilere bir son verdi.

Patel'in istifası, May hükümeti için oldukça sıkıntılı bir dönemde geldi.

Zira Dışişleri Bakanı Johnson da son dönemde İran'da hapis cezasına çarptırılan İran asıllı bir İngiliz vatandaşının bu ülkede "gazetecilik eğitim" verdiği yönündeki hatalı beyanından dolayı eleştiri oklarının hedefinde bulunuyor. Johnson'ın bu sözlerinin İran asıllı İngiliz vatandaşının hapis cezasının artırılmasına neden olmasından kaygı duyuluyor.

Ayrıca, kısa bir süre önce kadınlara yönelik uygunsuz davranışlarda bulunduğu gerekçesiyle Sir Michael Fallon da savunma bakanlığından istifa etmişti.

BBC Editörü Kuenssberg, May açısından bu haftanın oldukça kaotik geçtiğini belirterek, May'in özellikle Patel'in bu hafta içerisinde özür dilemek için yaptığı ziyaret sırasında Eylül ayındaki temaslarını söylememiş olmasından dolayı tepkili olduğuna dikkat çekiyor.