Dünya

İsrail erken seçime gidiyor

Siyasi gözlemciler 17 Mart 2015 tarihinde yapılacak seçimlerle ilgili bir tahmin yürütmenin çok zor olduğunu belirtiyor.

03 Aralık 2014 19:20


İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu kısa süre önce yaptığı bir açıklamada erken seçime gitmeyi düşünmediğini dile getirmişti. Ancak koalisyon hükümetinin liberal kanadına mensup iki bakanın görevlerinden alınmaları ile sayısal olarak parlamentoda çoğunluğu kaybeden hükümet adına erken seçim kaçınılmaz oldu. Başbakan Netanyahu da televizyondan İsrail halkına seslenerek, neden sözkonusu iki bakanı görevden aldığını, meclisi feshettiğini ve üç ay sonra erken seçime gidileceğini ilan etti. Ülkeyi yönetmenin imkânsız bir hale geldiğini ifade eden Netanyahu, ülkede güvenliği sağlamanın, ekonomiyi teşvik etmenin, geçim masraflarını düşürmenin ve İsrail halkı ile ilgilenmenin kendi sorumluluğunda olduğunu dile getirdi.

Öte yandan İsrail halkına geçim masraflarını düşürmenin kendi sorumluluğunda olduğundan söz eden Netanyahu bir süre önce genç ailelere vergi indirimi ön gören bir tasarı hazırlayan Maliye Bakanı Yair Lapid’i görevinden alarak söylediklerine tezat bir karar aldı.

Koalisyon ortaklarından liberal çizgideki Gelecek Partisi’nin de başkanı olan Lapid’in tasarısı ilk defa ev satın alan genç ailelere vergi kolaylığı sağlamayı hedefliyordu. Ancak Netanyahu, İsrail Ordusu için önemli bir kaynak olan bu verginin düşürülmesine karşı çıkarak Lapid’den tasarıyı geri çekmesini talep etti. Görevden alınan Maliye Bakanı Yair Lapid ise Başbakan Netanyahu’yu sorumsuzlukla suçladı. Lapid yaptığı açıklamada, başbakanın bir çok alternatif varken, erken seçim kararı alarak sorumsuzca davranmasından üzüntü duyduğunu belirtti.

Etnik kökene dayalı devlet tartışması

İsrail Adalet Bakanı Tzipi Livni görevden alınan ikinci isim. Netanyahu her iki bakanın koalisyon hükümeti içinde muhalefet yaptıklarını ve kendine karşı bir darbe hazırlığı içinde olduklarını iddia ediyor. Ancak Netanyahu basının karşısında bunları dile getirirken, Yahudi Ulusal Devleti yasa tasarısı hakkında hiç konuşmadı. Oysa koalisyon hükümeti içinde en çok tartışılan konunun bu olduğu biliniyor. Adalet Bakanı Livni de, İsrail’i tüm dünyadaki Yahudilerin etnik kökene dayalı devleti olarak tanımlayan bu tasarıya en fazla karşı çıkan isimlerdendi. Livni, aşırı milliyetçi ve anti siyonist olarak nitelendirdiği bir yasayı asla desteklemeyeceğini ifade ederek merkezdeki partilerin bir araya gelerek yeni bir hükümet kurmaları gerektiğini savundu.

İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin ve onun selefi Şimon Peres de Yahudi Ulusal Devleti yasa tasarısına karşı çıkan isimler ancak bu tasarıyı savunan ve halk nezdinde hala popülaritesi yüksek olan Netanyahu’nun erken seçimlerde daha da sağ bir çizgiye kayabileceği belirtiliyor. Siyasi gözlemciler, seçim sonuçlarının şimdiden tahmin edilmesinin çok zor olduğunu ancak İsrail halkında lider olarak en çok tercih edilen ismin Benyamin Netanyahu olmaya devam ettiği belirtiliyor.