T24 Dış Haberler
İsrail Dışişleri Bakanlığı, Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) Güney Afrika'nın soykırım iddiasıyla açtığı açtığı davada ihtiyati tedbir kararı vermesine ilişkin bir açıklamada bulundu. Açıklamada, İsrail'in uluslararası insancıl hukuk da dahil olmak üzere İsrail'in hak ve yükümlülüklerine uygun hareket etme konusunda kararlılığının devam ettiği ifade edildi.
"Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail'e yöneltilen soykırım suçlaması yanlış ve çirkindir. Soykırım Sözleşmesi'nin utanç verici bir şekilde istismar edilmesi anlamına gelen bu suçlama, sadece gerçekte ve hukukta tamamen asılsız olmakla kalmayıp, aynı zamanda ahlaki açıdan da iğrençtir" ifadeleriyle başlayan İsrail Dışişleri Bakanlığı açıklamasının devamında şu ifadelere yer verildi:
"İsrail'in kendini savunma hakkı doğuştan gelen bir haktır"
"Mahkemenin de kabul ettiği üzere, 7 Ekim'de Hamas ve diğer terörist gruplar İsrail'e ve vatandaşlarına karşı tarifsiz vahşetler gerçekleştirmiştir. Her ülke gibi İsrail'in de halen karşı karşıya olduğu terörist saldırıya karşı kendini savunma hakkı doğuştan gelen ve devredilemez bir haktır. Güney Afrika'nın İsrail'i bu temel haktan mahrum bırakmaya yönelik aşağılık girişimi haklı olarak reddedilmiştir.
Mahkeme, bugünkü kararının Güney Afrika'nın iddialarının herhangi bir haklılığı olup olmadığını ya da Mahkeme'nin bu konudaki yargı yetkisini belirlemediğini defalarca açıkça ifade etmiştir.
"İsrail uluslararası insancıl hukuk yükümlülüklerine uygun hareket etmektedir"
İsrail, defalarca teyit ettiği ve gösterdiği üzere, uluslararası insancıl hukuk da dâhil olmak üzere uluslararası hukuk kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine uygun hareket etme konusundaki kararlılığını sürdürmektedir. Bu kararlılık, UAD yargılamalarından bağımsız olarak sarsılmaz bir şekilde devam etmektedir.
"Rehinelerin serbest bırakılması talebi memnuniyet verici"
İsrail, Mahkeme'nin Gazze'de tutulan tüm rehinelerin derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılması yönündeki açık talebini memnuniyetle karşılamaktadır.
İsrail'in savaşı Hamas'a karşıdır, Filistinli sivillere karşı değil. İsrail insani yardımları kolaylaştırmaya ve Hamas sivilleri canlı kalkan olarak kullansa dahi sivilleri zarar görmemeleri için yasalar çerçevesinde elinden geleni yapmaya devam edecektir.
Güney Afrika'nın temelsiz suçlamaları ve soykırım kelimesinin kendine özgü gücünü ve özel anlamını boşaltma girişimi, hukukun üstünlüğüne bağlılıklarıyla bilinen çok sayıda Devlet tarafından geniş çapta kınanmıştır. İsrail, Mahkeme'nin bu asılsız iddiaları yargılamanın esas aşamasında da aynı şekilde reddedeceğinden emindir"
"Güney Afrika onların gönüllü suç ortağı olduğu için kınanmalıdır"
Bakanlık açıklaması, "İsrail, 27 Ocak Uluslararası Holokost Anma Günü arifesinde, Soykırım Sözleşmesi'nde yer alan 'bir daha asla' sözüne gerçekten bağlı olan herkesi, soykırımcı bir terör örgütünü desteklemek amacıyla gerçeği çarpıtmaya yönelik vicdansız çabaları reddetmeye çağırmaktadır. Hamas ve Tahran'daki destekçisi, hem İsraillileri hem de Filistinlileri barışçıl bir geleceğe ulaşmaktan mahrum bırakmaya çalışmaktadır. Güney Afrika onların gönüllü suç ortağı olduğu için kınanmalıdır" ifadeleriyle sona erdi.
İsrail Dışişleri Bakanı: İsrail'in kendini savunma hakkı UAD'nin yargılamalarından bağımsız olarak mevcuttur
İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz ise İsrail'in uluslararası hukuka bağlılığının sarsılmaz olduğunu savunarak "İsrail'in Hamas'ın soykırımcı teröristlerine karşı kendini savunma hakkı gibi bu hak da UAD'nin yargılamalarından bağımsız olarak mevcuttur. Bugün Uluslararası Holokost Anma Günü arifesinde bunu bir kez daha yineliyorum. Mükemmel hukuk ekibimizi üstün gayretlerinden ötürü takdir ediyorum. İsrail'i ve Yahudi halkını onurla temsil ettiniz. Bizi gururlandırdınız" açıklamasında bulundu.
Ne olmuştu?
Uluslararası Adalet Divanı, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle Güney Afrika Cumhuriyeti tarafından açılan davadaki ihtiyati tedbir talebine ilişkin kararını açıkladı. Divan, İsrail'den Gazze Şeridi'ndeki ölüm ve hasarı kontrol altına almaya çalışmasını talep etti ancak ateşkes emri vermekten kaçındı.