‘İrticayla Mücadele Eylem Planı’ belgesinin gerçek olduğu iddiaları, TBMM’de büyük tepkiyle karşılandı.
TSK’nın yıpratılmaması gerektiğinin altını çizmeyi de ihmal etmeyen TBMM’deki siyasi partilerin tepkileri şöyle:AK Parti: Belge vahim. Genelkurmay Başkanı gereğini yapmalı.CHP: Kim sorumluysa bedelini ödemelidir.MHP: Siyaseti siyasetçiler yapar, asker değil.
Aylar önce bir fotokopi olarak gündeme damga vuran ‘İrticayla Mücadele Eylem Planı’ belgesinin ıslak imzalı aslının ortaya çıktığı iddiaları Ankara’daki diğer tüm gelişmeleri gölgede bıraktı. ‘Islak tartışma’ dün siyasi kulislerde yapılan tüm konuşmalarda baş köşeyi işgale etti. Albay Dursun Çiçek’in hazırladığı öne sürülen ‘İrticayla Mücadele Eylem Planı’ belgesinin gerçek olduğu iddiaları, savcılara ulaştırılma biçimi ve zamanlaması gün boyu konuşuldu. Meclis’in gündemi de son iki günde bu belgeye odaklandı. Ak Parti’li sözcüler, belgenin ortaya çıkış zamanına değil, içeriğine bakmak gerektiğini belirtirken, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) yıpratılmaması gerektiğini de vurguladılar. Değerlendirmeler şöyle:
Gerçeklik iddiaları halen yalanlanmadı
Bekir Bozdağ (AK Parti Grup Başkanvekili): Şu çok önemli; bu belgenin gerçek olduğu iddiaları yalanlanmadı. ‘Nasıl sızdı, bugün niye sızdı’ demek yerine belgenin muhtevası önemlidir. Milleti birbirine düşürmek isteyen, masum insanların evine silah ve bomba koyarak yakalamak isteyen, toplumun farklı inanç kesimlerini birbirine düşürmek isteyen, milletin meşru iktidarını al aşağı etmek isteyen bir belge sözkonusudur. Bu belgeyi hazırlayanların görev yaptığı yerde idari tahkikatın yapılması zorunludur. Yapılacak iş bellidir, yasalar ne emrediyorsa o uygulanmalıdır. Ordu bizim gözbebeğimiz. Yanlış yapan birkaç kişi var diye peygamber ocağı TSK’yı yıpratmak da doğru değildir.
Ahmet İyimaya (Adalet Komisyonu Başkanı): İki gündür basına yansıyan şekliyle bakıldığında, durum bir faciadır. Eğer hukuk devleti ve demokrasi varsa, demokrasi de hukuk da hükmünü icra etmelidir. Ancak, Türkiye böyle bir vehameti ve yükü taşıyamaz. Hepimiz bu vatan için ortak akılda birleşmeli ve hukukun yaptırımlarını psikolojik faktörler gözetmeksiniz uygulamalıyız. Sorun kurumlar sorunu değil, aktörler sorunudur. Aktörler görevlerini kurumların mantığıyla yapsaydı, bu noktada olunmazdı.
Kimler sorumluysa bedelini ödemeli
Mustafa Özyürek (CHP Sözcüsü): Öncelikle bazı CHP’lilerin raporun yazılmasına katkısı olduğu yolundaki iddialar deli saçmasıdır, çirkin bir iftiradır. Belge ile ilgili de, artık sağlıklı ve ciddi bir yargı süreci işlemelidir. Bu konuyu toplumun büyük kesiminin güvenini kaybetmiş Ergenekon savcıları değil, tarafsızlığı tartışma konusu olmayan savcılar ele almalıdır. Yargının vereceği karara hepimizin saygı duyması gerekir. Bütün bunlar net olarak ortaya çıktıktan sonra kim sorumluysa bedelini ödemelidir. Darbe girişimini, kabul etmek mümkün değildir. Kim demokratik düzene karşı girişim hazırlığındaysa cezasını çekmelidir.
Bitirme planı AKP için can suyu oldu
Oktay Vural (MHP Grup Başkanvekili): AKP’yi bitirme planı olduğu iddia edilen bir belgenin AKP’ye nasıl can suyu olduğunu gördük. Yargıdan beklentimiz, böyle bir belge var mı; varsa kim hazırladı ortaya çıksın sorumlular cezalandırılsın. Bu belge üzerinden toplumun manüple edilmesine son verilsin. Manüplasyon için kullanılan bu belge, AKP’nin sıkıştığı bir noktada nasıl ortaya çıkıyor? Birileri bir belgeden faydalanarak neler amaçlanıyor onlar da araştırılsın.
Bir kurmay subay böyle belge yazmaz
Kürşat Atılgan (Emekli general, MHP milletvekili): Okuduğumuz belgenin, kurmay subayın akademide öğrendiği çok temel nitelikli prensipleri kapsayacak şekilde hazırlanmadığı görülüyor. Vazife hanesi vardır, vazifenin ‘kim, hangi unsurlar, ne zaman ne yapacaklar’ sorularını kapsaması gerekir. Bunlar olmadan bir hareket planından söz edemezsiniz. Dökümana baktığınızda antreman yapar gibi yazılmış. Ancak iddia edildiği gibi ıslak imzadan sözediliyorsa, bu da hukuki süreçte ortaya çıkacaktır. Bunun ne olduğunu ilgili kurumun açıklaması gerekir. Türk siyasi hayatına müdahala son derece yanlıştır. Siyaseti siyasetçiler ve muhalefete bırakmak gerekir. Ancak, gündeme geliş biçimi, Türkiye halkına derinden yaralayan PKK’lıların karşılanmasının yarattığı infialin etkisini azaltmaya yöneliktir.