Dr. Mustafa Peköz
Sendikacı Süleyman Yeter, 4 Nisan 1999 tarihinde yapılan bir operasyonda gözaltına alınır. İstanbul Terörle Mücadele Şubesi’nde Sedat Selim Ay’ın başında olduğu TİM-4, tarafından sorgulanırken 7 Nisan günü işkencede öldürülür.
Sendikacı Süleyman Yeter'in işkencede öldürülmesine ilişkin olarak açılan dava 29 Kasım 1999’da sonuçlanır. İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi, Komiser Yardımcısı Ahmed Okuducu, polisler Mehmet Yutar ve Erol Erşan hakkında gıyabi tutuklama kararı verir. Erşan ve Yutar, gelip teslim olurken, davanın birinci derecede sanığı Ahmed Okuducu firari sanık olarak 14 yıldır aranıyor. 5 Aralık 2000’den beri “Kırmızı Bülten”le Interpol tarafından da arandığı söylenen Okuducu'nun bulunamadığı söyleniyordu. Özellikle İstanbul Emniyet Müdürlüğü kayıtlarına bakıldığında, arandığı ama izine rastlanılmadığı belirtiliyordu.
Süleyman Yeter'in işkence ile öldürülmesinin üzerinde yaklaşık 14 yıl geçti. Hukuki olarak tam bilgi sahibi değilim, ama avukatlardan öğrendiğime göre bu davanın zaman aşımına uğraması için kısa bir zaman kalmış. Ahmed Okuducu ise bu sürenin dolmasını bekliyor.
Ancak bana gelen belgelere göre, Ahmed Okuducu'ya sahte pasaportu verenin, yine arandığı ve bütün bilgilerin bulunduğu İstanbul Emniyet Müdürlüğü olduğu anlaşılıyor.
Ahmed Okuducu, 2004 yılından beri Kırgızistan’ın başkenti Bişkek'te yaşamasına rağmen sık sık Türkiye’ye giriş yapıyor ve hatta kendi ismiyle bürokratik işlemlerini takip ediyor. Zaman zaman Avrupa’ya gidiyor.
22 Mart 2010 tarihinde Üsküdar 12. Noterliği tarafından Ahmed Okuducu adına hazırlanan MUVAFAKATNAME belgesi var. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nce aranıp bulunamadığı iddia edilen Ahmed Okuducu, T.C No:11713261664 kimliğiyle “Küplüce Mah. Yazıcı Emine Sok. Nh: 4/2 Üsküdür / İstanbul” adresinde oturuyor görünüyor. O dönem kullandığı telefon; 0532 542 22 16.
Adresi ve hatta telefonu belli olan Ahmed Okuducu, nasıl oluyor da bulunamıyor? Noterlik kurumu resmidir ve T.C. Kimlik numarasında bu kişinin ceza aldığı ve arandığı anlaşılabilir. Denilebilir ki, bu durum noterliğin ilgi alanı dışındadır.
Ancak İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından verilen sahte pasaport bulunuyor. Kullandığı pasaport ve kimlik İskender Arıcı'ya ait. Gerçek İskender Arıcı'nın resmine ulaştım ve gerçekten farklı kişi olduğunu tespit ettim.
İskender Arıcı ise Ahmed Okuducu'nun akrabası olup Ankara ili, Nallıhan ilçesinde yaşıyor ve mahalle muhtarlığı yapıyor. Arıcı, kendisi adına çıkartılan pasaportun bir başkası tarafından kullanıp - kullanılmadığı bilgisine sahip mi? Bu bilinmiyor!
Ahmed Okuducu İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde tanınan bir polis ve Süleyman Yeter'in işkence ile öldürülmesi olayında ceza aldığı için aranıyor. İlginç olan ise İskender Arıcı adına pasaportu veren kurum İstanbul Merkez Pasaport İşl. ŞB. Müdürlüğü'dür. Ahmed Okuducu'ya ait bütün bilgiler ve parmak izleri Emniyet Müdürlüğü'nde olduğuna göre, çok eski de değil, yaklaşık bir yıl önce, yani 02 / 04 / 2012 tarihinde bu kişinin, kendi adına olmayan sahte bir pasaport alması için resmi işlemleri yapılıyor. (Belge-3)
02 Nisan 2022 yılına kadar yani 10 yıllık süresi bulunan pasaport, İstanbul Valiliği tarafından verilmiş ve 07 Nisan 2012 günü Türkiye’den çıkış yapmış. (Belge-4)
Parmak izleri dâhil bütün bilgiler İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün internet kayıtlarına geçtiğine göre Ahmed Okuducu'ya bu pasaportu kim – neden - niçin vermiş olabilir? Burada ortaya çıkan durum şu; İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından, ceza almış olup aranır durumda olan Ahmed Okuducu'yu korumak için başkası adına düzenlenmiş pasaportun bilerek verildiği izlenimi doğuyor.
Kırgızistan pasaportu da taşıyor
Ayrıca Ahmed Okuducu, aynı şekilde Kırgızistan vatandaşlığına geçmiş ve bu ülkenin pasaportunu taşıyor. Kırgızistan pasaportundaki ismi ise ISKENDER ARYDZHIEV’dir. 20.10.2010 tarihinde verilen Kırgızistan pasaportu, 21.10.2010 yılına kadar geçerliliğini korumuş. (Belge-5)
Dikkat çeken bir nokta ise Kırgızistan pasaportu ile Türk pasaportundaki kişinin ön isminin aynı olmasıdır. Böylelikle Ahmed Okuducu, İskender Arıcı kimliğiyle Kırgızistan’da vatandaşlık başvurusu yaparken soyadını değiştirdi. Böylelikle her iki kimlikle Türkiye’ye giriş yapabiliyor. Rusya ve Çin dâhil olmak üzere Orta Asya ülkelerini ve Kıbrıs Türk bölgesini sık sık dolaşıyor. Ancak yaşamının çok büyük bir kısmı yine Türkiye’den geçiyor.
Baba Mahmut Okuducu, Radikal'de yayımlanan ifadesine göre (28 Ağustos 2012), “Oğlum en son 7-8 ay önce ev telefonundan aramıştı. Bir daha aramadı. Telefonda kendisine, ‘Polisler seni arıyor’ diyordum, ‘Arasınlar, ben yerimi söylemem’ diyordu” dedi. Annesi Fatma Okuducu'nun da, “Oğlum işi bıraktığını, İstanbul’u terk ettiğini söyledi. O tarihten beri zaman zaman beni ve babasını ev telefonundan arayıp hal hatır sorar, telefonu kapatır. Nerede olduğunu, ne iş yaptığını söylemiyor” diye verdiği ifade doğru görünmüyor. İstanbul’daki çekilen aile fotoğrafı İstanbul’da yaşadığını gösteriyor.
Ahmed Okuducu, hükümlü firari sanık olarak aranırken 14 Haziran 1999 tarihinde evleniyor. Halen resmi olarak evli olduğu eşi Huri Okuducu. Evlenmeden önceki soyadı Savaş olan Huri Okuducu ile Ahmed Okuducu'nun üç çocuğu var.
Okuducu, 18 Haziran 2009 tarihinde en küçük oğlunu nüfusa kaydettiriyor. Türkiye’de olduğu anlaşılan Ahmed Okuducu'nun düğününe İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde katılan polis arkadaşları kimler? Örneğin Sedat Selim Ay’ın başında olduğu TİM-4’den düğüne katılan var mıdır? Kameraya alınan düğün kaseti incelendiğinde bu durum çok daha net ortaya çıkacaktır.
Ahmed Okuducu'nun Kırgızistan’da Toybayeva Zarina ile resmi olmayan bir evliliği var ve Zarina'dan da çocuğu bulunuyor. Bütün bürokratik işlerini de Zarina üzerinden yürütüyor.
Okuducu'nun Kırgızistan’da İskender Arıcı adıyla inşaat şirketi bulunuyor. Ayrıca Kırgızistan’daki bütün mal varlığı Toybeyeva Zarina üzerinde olup, Türkiye’deki ailesiyle ve hatta emniyette bulunan arkadaşlarıyla bu kadın üzerinde bağlantı kuruyor.
3 Mayıs'ta İstanbul'dan Kırgızistan'ı aradı
Okuducu'nun 03.04. 2013 tarihinde ve saat:18.54’de Bişkek Park AVM’de çekilmiş en son fotoğrafı elde. Fotoğrafa göre Ahmet Okuducu'nun saçları dökülmüş, ancak kamufle olmak için zaman zaman peruk takıyor.
Ahmed Okuducu istediği zaman Türkiye’ye giriş yapabiliyor. Örneğin 3 Mayıs günü, Türkiye saatiyle 13:12’de ve 0212 224 14 08 telefonunda Kırgızistan’ı arıyor.
Ahmed Okuducu aranır durumda olmasına rağmen, ortalıkta dolaşıyor. İstediği zaman Türkiye’ye giriş-çıkış yapabiliyor.
İşin ilginç yanı da İstanbul Emniyet Müdürlüğü başka isimle kendisine pasaport veriyor. Her türlü bilgisi dijital ortamda saklanan Ahmed Okuducu nasıl oluyor da görev yaptığı İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde başka bir isimle pasaport çıkartabiliyor?
Bütün plan Ahmed Okuducu'nun davasının zaman aşımına uğramasını sağlamak. Buna kısa bir zaman kalmış. Eğer dava zaman aşımına uğrar düşerse, o zaman Ahmed Okuducu bu kez kendi kimliğiyle piyasaya çıkacak.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü bu durumu biliyor ve sanırım meslekte bazı arkadaşları Ahmed Okuducu’yu bilerek koruyor.
Bu kişi şu an Türkiye’dedir ve kısa bir süre sonra yine İskender Arıcı kimliğiyle bir başka ülkeye gidecek ve zaman aşımını bekleyecek.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü eğer bu kişiyi bilerek korumuyorsa istediği zaman yakalar. Çünkü nerede olduğunu biliyor. Okuducu yakalanırsa “işkenceye sıfır tolerans”ın somut bir örneği olacak.
Birlikte görelim.
Gokyuzu9@aol.com