CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın, İSİG Meclisi'nin raporuna göre, son 8 yılda en az 513 çocuğun iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiğine dikkat çekerek, çocuk işçiliğinin artması karşısında gereken önlemlerin alınması için TBMM'ye araştırma önergesi verdi.
Aydın, TÜİK'in rakamlarına göre 5-17 yaş grubunda çalışan çocuk sayısı 720 bin olduğunu ve İSİG Meclisi'nin raporuna göre, son 8 yılda en az 513 çocuğun iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiğine dikkat çekti.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın Sosyal Politika Çalışmaları dergisinde yayımlanan "Yoksulluk, damgalama ve utanma" çalışması yoksul çocukların okul ortamında "Arkadaş edinmede zorluk, utanma ve sosyalleşmede zayıflık" yaşadığını gösterdiğini belirten Aydın, "Çocuklar yoksulluklarından utandıkları için arkadaş bile edinemiyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı verilerine göre ekonomik yoksunluk nedeniyle korunmaya, yardıma ve bakıma muhtaç çocuk sayısı 2002'de 12 bin 75'ken 2019'da 198 bin 97'ye yükseldi. Kamu Denetçiliği Kurumunun 2021 verilerine göre ailesinin yanında temel ihtiyaçları karşılanamayan çocuk sayısı 150 bine dayandı. Bu çocuklar ekonomik nedenlerle ailesinin bakamadığı çocuklar" dedi.
"Her 100 öğrenciden 97'si düzenli beslenemiyor"
Aydın ayrıca Meclis'te yaptığı konuşmada ekonomik krizin çocukları nasıl etkilediğinin bir örneğinin Bursa EĞİTİM-İŞ'in yaptığı araştırmada ortaya konduğunu, bu araştırmada her 100 öğrencinin 31'inin evde kahvaltı yaptığı, 44'ünün beslenme çantası ya da kantinde kahvaltı yaptığı ancak 25'inin ne evde ne de okulda kahvaltı yapamadığı ortaya çıktığını söyledi.
Her 100 öğrenciden sadece yüzde 10'unun düzenli süt içtiğini dile getiren Aydın şunları söyledi:
"Her 100 öğrencinin sadece 13'ünün her gün düzenli yumurta yiyebildiği, 7'sinin gıdalardan süt, meyve, sebze gibi beslenmelerle beslenebildiği, 93'ünün beslenemediği, yine 100 öğrenciden 97'sinin düzenli beslenemediği araştırmada ortaya çıkmıştır. Bu, şunu gösteriyor: Ekonomik kriz en ağır şekilde çocukları vuruyor. Anayasal olarak bu çocuklara düzenli beslenme hakkı sağlamak zorunda olan hükümet ise adeta seyirci gibi izliyor."