Dünya

IŞİD'in köleleri yaşadıkları dehşeti anlattı

Terör örgütünün köleleştirdiği Ezidilerin sayısı binlerle ifade ediliyor. Ezidi kadınlara yardım eden uzmanlar, esaret altında yaşananları, 'insan aklının kaldıramayacağı korkunç şeyler' sözleriyle tanımlıyor.

19 Ocak 2016 23:29


BM'nin açıkladığı son rapora göre IŞİD Irak'ta kontrol ettiği bölgelerde yaklaşık 3 bin 500 insanı köleleştirdi. Bunların büyük bölümünü kadın ve çocuklar oluşturuyor. Raporda örgütün kontrol ettiği yerlerde savaş ve insanlık suçu işlediği belirtilerek, 'Büyük olasılıkla soykırım da yapılıyor' ifadesine yer veriliyor. IŞİD'in kaçırıp seks kölesi olarak kullandığı ya da köle olarak sattığı kadınların büyük bölümü Ezidi, Hristiyan ya da Şii kadınlar. Almanya'nın Baden Württemberg Eyaleti 2014 yılında hayata geçirdiği bir proje çerçevesinde IŞİD'in elinden kaçmayı kurtulan, travma geçiren ya da psikolojik rahatsızlıklara sahip kadınlara tedavi hizmeti sunuyor. Projenin başındaki isimse travma uzmanı psikolog Prof. Dr. Jan İlhan Kızılhan. Kızılhan, proje ve burada tedavi gören kadınların yaşadıkları konusunda DW Türkçe'nin sorularını yanıtladı:

DW: BM raporunda IŞİD'in Irak'ta 3 bin 500 insanı köleleştirdiği belirtiliyor. Raporu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kızılhan: Baden Württemberg Eyaleti'nin projesi kapsamında son bir yılda IŞİD'in elinden kurtulan bin 400 kadını muayene ettim. Benim tahminlerime göre IŞİD'in elindeki insanların sayısı gerçekte BM raporunda belirtilenden çok daha yüksek.

DW: Baden Württemberg Eyaleti IŞİD'in kaçırdığı, köleleştirdiği ancak örgütün elinden kaçmayı başaran kadınlara tedavi hizmeti sunan bir proje yürütüyor. Proje nasıl ilerliyor?

Kızılhan: 2014 yılında ortaya çıktı bu proje. IŞİD'in Kuzey Irak'ı işgal edip, Hristiyan, Şii, Ezidi, Kakailer'i kaçırıp köleleştirmesinin ardından Baden Württemberg Eyaleti çoğu Ezidi bin kadını Almanya'ya getirerek travma ve psikolojik tedavi sunma kararı aldı. Benim görevimse bölgeye giderek incelemelerde bulunmak, kadınları muayene etmek ve hangi kadınların buraya geleceği konusunda tavsiyede bulunmak. Kadınların çoğunluğu Ezidi ama aralarında Hristiyan ve Şii kadınlar da var. Bir zamanlar IŞİD örgütünün elinde olan travma geçiren bu kadınların Baden Württemberg Eyaleti'ne gelmelerini sağladık. Sayıları yaklaşık bin 100.

DW: Tedavi için Almanya'ya gelen sadece kadınlar mıydı, yoksa aralarında çocuklar da var mıydı?

Kızılhan: IŞİD'in kaçırdığı, köleleştirdiği kadınların birçoğunun çocukları da vardı. Bu nedenle kadınlarla birlikte buraya çocuklarını da getirdik.

DW: Kadınların buradaki tedavileri ne kadar sürüyor?

Kızılhan: Şöyle düşünün: 16 yaşında genç bir kız, 10, 12 kez IŞİD üyeleri tarafından satılmış, tecavüze uğramış ve yaklaşık aylar sonra kaçmayı başarabilmiş. Bu elbette çok ağır bir travma, psikolojik bir rahatsızlık. Bu kadınların çoğu kabuslar görüyor, korkuları var, yeniden IŞİD'in eline düşecekleri endişesini yaşıyorlar ve insanlara güvenmiyorlar. İşte uzmanlar böylesine kötü tecrübeler yaşamış genç bir kadını burada tedavi ediyor ve elbette böyle bir tedavi iki, üç yıl sürüyor.

DW: Tedavi gören kadınlar burada mı kalmak istiyor yoksa aralarında memleketlerine dönmek isteyenler var mı?

Kızılhan: Eyalet hükümetinin belirlediği çerçeveye göre kadınlar tedavi vesilesiyle burada otomatik olarak iki yıllık oturum alabiliyor. İki yılın ardından dönmek isteyenler dönebiliyor. Ancak burada kalmak isteyenler de oturum alma şansına sahip. Biz tedavi gören kadınların çoğunun burada kalmak istediğinden yola çıkıyoruz.

DW: Bu kadınlar IŞİD'in elinde neler yaşamış? Nelere katlanmak zorunda kalmışlar?

Kızılhan: Sekiz yaşında bir kız çocuğu düşünün, annesinden koparılıyor ve bir IŞİD savaşçısıyla tırnak içinde evlendiriliyor, üç dört ay bu kişi tarafından tecavüze uğruyor ve ardından başka IŞİD'lilere satılıyor. Eşlerinin, çocuklarının, oğullarının toplu halde öldürüldüğüne, vurulduğuna tanık olan genç kadınlar var. Sırf mavi gözleri olduğu için annesinden koparılan dört yaşında kız çocukları var. Bu tam bir trajedi, barbarlık, insan aklının, mantığının sınırlarının kaldıramayacağı, bizim gündelik hayatımıza çok uzak, korkunç şeyler yaşamış bu kadınlar.

DW: Siz proje kapsamında birçok kez Irak'a gittiniz, incelemelerde bulundunuz. Bölgedeki Ezidi kadın ve çocukların durumu nasıl?

Kızılhan: Çok iyi olduğunu söyleyemem. Ezidiler IŞİD Sincar'i ele geçirdikten sonra buradan kaçmak zorunda kaldılar. Burası onların memleketiydi. Kısa bir süre öncesine kadar da Sincar IŞİD'in elindeydi. Sincar müttefik güçler ve Kürt birlikleri tarafından kurtarıldı. Ama tamamen yıkılmış, yerle bir olmuş halde. Ezidiler'in buraya dönmesi zor. Sincar ayrıca Musul'a 30, 40 km uzaklıkta. IŞİD üyeleri her an yeniden Sincar'a dönebilir. Bu nedenle Ezidilerin büyük bölümü Duhok yakınlarındaki mülteci kamplarında kalıyor. Yaklaşık 400 bin Ezidi yaşıyor bu kamplarda. Her kampta ortalama 18, 20 bin insan var. Kış çok sert. Buradaki çadırlar da çok iyi durumda değil. Ayrıca kamplarda kalan insanlar tıbbi malzemelere ulaşma açısından, beslenme açısından da çok iyi durumda değiller.

DW: Baden Württemberg Eyaleti'nin IŞİD'in elinden kurtulan travma geçiren Ezidi, Hristiyan, Şii kadınlara tedavi öngören projesi ne zaman sona erecek?

Kızılhan: Proje resmi olarak 26 Ocak'ta sona eriyor. Bir sonraki grup haftaya buraya ulaşacak ve proje resmen tamamlanmış olacak.

DW: Bu projenin ardından ne planlanıyor?

Kızılhan: Bölgede Kürt, Türk, Arap doktorların eğitim alabilmelerini planlıyoruz. Yani uzmanların, doktor, psikolog, psikoterapistlerin yetişmesini ve oradaki insanlara yardım edebilmesini hedefliyoruz. Bu nedenle bu hafta Irak'a giderek, bu konuuyla ilgili görüşmeler yapacağım. Umarım herşey yolunda gider ve bizler yılda 60-100 terapisti eğitebiliriz ve bu uzmanlar da bölgedeki insanları tedavi edebilir, hizmet sunabilir.