Dünya

'IŞİD ile mücadele Türkiyesiz olmaz'

Suriye’nin Türkiye sınırındaki Kobani kentine yönelik IŞİD saldırıları devam ediyor. ABD öncülüğündeki koalisyonun IŞİD mevzilerine karşı defalarca hava saldırısı düzenlemesine rağmen örgütün Kobani kuşatması sürüyor.

27 Ekim 2014 19:42


Yaklaşık üç buçuk yıldır devam eden Suriye’deki iç savaştan etkilenen ülkelerin başında Türkiye geliyor. Türk hükümetinin verilerine göre Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a karşı ayaklanmanın başladığı 2011 yılından bu yana yaklaşık bir buçuk milyon kişi Türkiye’ye kaçtı. Suriye’den gelenler için oluşturulan 22 mülteci kampı dışında, sözkonusu sığınmacıların önemli bir bölümü akrabalarında, kiraladıkları evlerde, harabe halindeki yapılarda ve hatta sokaklarda yaşıyorlar. Özellikle sınıra yakın yerleşim birimlerinde kiraların üç katına çıktığı söyleniyor. Sosyal açıdan Türkiye’yi oldukça zorlayan bu durumdan en fazla etkilenen de Suriyeli çocuklar. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin verilerine göre Türkiye’de bulunan ve mülteci kamplarının dışında yaşayan Suriyeli çocukların yüzde 73’ü okula gitmiyor. Bir kısmı da özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde dilencilik yaparak geçinmeye çalışıyorlar.

Türkiye'nin omuzlarındaki yük

Türk hükümeti ise, bu kadar büyük bir mülteci grubu ile tek başına başa çıkamayacağını defalarca dile getirmesine rağmen Batı dünyasından sadece övgü almaktan şikayetçi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada, Türkiye’nin şu ana dek Suriyeli mülteciler için yaklaşık 3 milyar 200 milyon euro harcama yaptığını ve Birleşmiş Milletler rolünü daha fazla tek başına üstlenemeyeklerini ifade etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise, özellikle IŞİD’in Kobanı’ye yönelik saldırılarının ardından, birkaç gün içinde Türkiye’ye 200 bin kişinin daha sığındığını belirterek, Avrupa Birliği’nin tamamının, Suriye krizi başladığından bu yana bu kadar mülteciye kapılarını açmadığını vurguladı.

Ancak eleştiriler tek taraflı değil. Batı dünyasında Türkiye’nin IŞİD’e açık ya da gizli destek verdiği kanaati hakim. Almanya’nın önde gelen İslam bilimcilerinden Guido Steinberg, bir NATO ülkesi olan Türkiye’nin IŞİD’e karşı kararlı bir biçimde mücadele etmediği yönündeki iddialarla ilgili olarak, Ankara'nın politikasında iki önceliği olduğunu belirtti. İlk olarak Şam’daki Esad rejimini yıkmak isteyen Türkiye'nin son yıllarda izlediği büyük Neo-Osmanlı dış politikasının iflas ettiğini ifade eden Steinberg, bu durumda Esad’ın düşmesinin elde edilecek bir başarı sayılabileceğini vurguladı. İkinci öncelik olarak ise, Ankara'nın Suriyeli Kürtlerin de dahil olduğu PKK’yı zayıflatmak istediğini kaydeden Steinberg, IŞİD’e karşı savaşın Türkiye için, ancak bunların arkasından geldiğini savundu.

'Türkiye Batı ile birlikte hareket etmeli'

İslam Bilimci Steinberg’e göre, Suriye'deki iç savaş daha uzun bir süre devam edebilir. Arap dünyasından Batıya yönelik tehlikenin de kolay kolay bitmeyeceğini savunan Steinberg, Türkiye’nin mutlaka bu mücadelede Batı ile birlikte hareket etmesi gerektiğini dile getirdi. En önemli adımların başında Türkiye’nin Amerika Birleşik Devletleri ile birlikte aynı çizgiye çekilerek mücadeleye dahil edilmesi geldiğini dile getiren Guido Steinberg, bu işin Türkiyesiz olmayacağını vurguladı.

Batı dünyası IŞİD ile mücadelenin formülleri üzerinde kafa yorarken Kobani’de süren savaş bölgede kendi dramını yazmaya devam ediyor. Sınırın öte yakasında süren çatışmalarda yaralanan ve tedavi edilmek üzere Şanlıurfa’nın Suruç ilçesine getirilen ve burada hayatını kaybeden çok sayıda Suriyeli sınırın Türkiye tarafındaki kimsesizler mezarlığına defnediliyor. Suruç Kaymakamı Abdullah Çiftçi, ülkesine götürülemeyen cenazelerin Kobani’ye en yakın nokta olan Suruç’ta toprağa verildiğini dile getirdi.