Resmi ziyarette bulunduğu Çin'in başkenti Pekin'de düzenlenen basın toplantısında casusluk skandalı iddiaları ile ilgili sorulara yanıt veren Almanya Başbakanı Angela Merkel, konuyla ilgili olarak "Doğrulanması halinde çok ciddi bir iddia. Bu, ABD ile güven temeline dayalı işbirliğine tamamen aykırı düşüyor" demişti.
Berlin'deki John F. Kennedy Enstitüsü'nde dış politika ve güvenlik politikaları profesörü olarak görev yapan Lora Anne Viola söz konusu açıklamanın bile diplomatik bir sinyal olduğunu kaydediyor. Viola, Merkel’in açıklamasıyla ilgili olarak "Bir seyahat sırasında iç politikayı ilgilendiren konularda konuşması hiç alışıldık bir durum değil” diyor.
Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier da konuyla ilgili olarak "Eğer iddialar doğruysa, detayları konuşmaya gerek yok” demişti.
İddialar adeta bir casusluk romanının sayfalarından fırlamış gibi. 31 yaşındaki bir Alman dış istihbarat teşkilatı (BND) çalışanının iki yıllık bir zaman diliminde 218 sayfa dokümanı Amerikan gizli servisine ilettiği iddia ediliyor. Söz konusu çalışanın bir USB belleğe kaydederek aktardığı tüm bu veriler için 25 bin euro gibi komik bir ücret aldığı ve verilerin çok da önemli bilgiler olmadığı kaydediliyor.
İlişkiler ön plana çıkarıldı
NSA skandalı şimdiye kadar Alman politikacıların yoğun şekilde eleştirilerine maruz kaldı. Ancak buna karşın Alman hükümeti net bir girişimde bulunmaktan uzun süre kaçındı. Alman ve ABD hükümetleri arasında gerçekleşen son buluşmada her iki taraf da Atlantik aşırı ilişkilerin önemine ve ortak çıkarlara vurgu yapmaya dikkat etti.
Ancak Alman siyaset kulislerinde başka haberler dolaşıyor. Alman Dışişleri Bakanlığı’nın geçen cuma günü ABD'nin Berlin Büyükelçisi'ni bakanlığa çağırdığı kaydediliyor. Spiegel dergisinin haberine göre Alman hükümetinin de büyükelçiye bir süreliğine ABD ile sadece en gerekli konularda iletişime geçmesi yönünde talimat verdiği belirtiliyor. Hatta bir ara ABD Büyükelçisi'nin ülkesine geri gönderilmesi ihtimalinin gündeme geldiğine yer veriliyor.
‘Güvenilir ortaklara ihtiyaç var’
Casusluk skandalı hakkında Deutsche Welle'ye konuşan Almanya Federal Meclisi eski Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Ruprecht Polenz "Bu olayın Alman siyasetinin vazgeçmemesi gereken bazı temel anlayışları zedelemesinden endişe duyuyorum" açıklamasını yaptı. İçinde bulunduğumuz yüzyılda Almanya'nın güvenilir ortaklara ihtiyaç duyduğunu belirten Polenz, Almanya için AB ülkelerinin yanında bunların en önemlilerinden birinin eskisi gibi ABD olduğuna dikkat çekti.
Son skandalın Alman istihbarat çalışmalarının yeniden düzenlenmesine neden olabileceği belirtiliyor. Önerilerden biri ABD ile ilgili istihbarat faaliyetlerinin sıkılaştırılması. Spiegel Online'da yer alan bir habere göre, bazı Hrıstiyan Demokrat Parti milletvekilleri normalde yakın ilişkiler içerisinde olmayan ülkeleri cezalandırmak için kullanılan “istihbarat çalışanlarının ülkelerine geri gönderilmesi uygulamasının” ABD için de gündeme getirilmesini önerdi.
İstihbarat uzmanı Erich Schmidt-Eenboom ise son yaşanan olayların Amerikan ve Alman istihbarat servislerinin işbirliği konusunda fazla bir şeyi değiştirmeyeceği görüşünde. Schmidt-Eenboom istihbarat servislerinin çalışma şeklinin böyle olduğunu vurguluyor.