Son dönemde yapılan araştırmalar işle bağlantılı psikolojik sorunların arttığını gösteriyor. Bazı şirketler, çalışanlarını korumak için mesai saati uygulamasını sonlandırmak gibi bazı adımlar atarken, yüksek stres altında çalışanların tespit edilip önleyici önlemler alınması da yapılan tavsiyeler arasında.
İş hayatı eskiye kıyasla artık daha mı stresli? Çalışanlar kendilerini daha önce hiç olmadıkları kadar çok baskı altında mı hissediyor? Her an iş e-postalarını takip etmek ek bir yük mü getiriyor? En son açıklanan veriler ve araştırmalar, iş hayatıyla ilgili giderek büyüyen bir sorun olduğunu ortaya koyuyor.
İngiltere'de bulunan bir işletmenin sahibi, çalışanlarını da artık kendisi gibi çalışmasını istiyor ve çalışanlarının haftada dört gün çalışmasına, beşinci gün ise işle ilgili şalteri tamamen kapamasına izin veriyor.
Mahabis adında bir tasarım markasını kuran Ankur Shah, çalışanlarının e-posta veya Skype gibi uygulamalar üzerinden erişilebilir olmaları halinde mesai yaptıkları dört gün nerede çalışacaklarını kendilerinin seçmelerine olanak tanıyor.
Mesai saatlerinin takibine ilişkin herhangi bir mekanizma ise yer almıyor.
Londra'da yerleşik olan ekibin ise ayda bir kez düzenlenen ekip toplantısına katılımı bekleniyor.
Şirket, çalışanların evden veya uzaktan, saatlerini kendileri belirleyerek çalışma imkanı sunarak, çalışanlarını da daha mutlu ve verimli kılacağına inanıyor.
Shah, geçmiş deneyimlerine ilişkin olarak, "İnsanların sayısız kez moral çöküntüsü yaşadığını gördüm. Dört günlük çalışma sistemini, mesai saatini doldurmak yerine verimliliğe değer veren bir düşünce tarzının doğal ve kolay bir uzantısı olarak görüyorum" diyor.
Shah, son dönemde açıklanan verilerin de tezini doğruladığını söylüyor.
İngiltere Ulusal Sağlık Sistemi'nin (NHS) verilerine göre, aile hekimlerinin "nevrotik ve stres bağlantılı rahatsızlıklarla" ilgili verdikleri rapor sayısının 2016-17 mali yılında 576 bin olurken, bu sayı 2017-18 mali yılında yaklaşık 620 bine yükseldi.
Kaygılar artıyor
İngiltere'de aile hekimlerinin meslek derneğinin Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Martin Marshall, "Bulgular, birçok kişi için işin fiziksel ve zihinsel sağlıkları için faydalı olduğunu gösteriyor. Ancak, iş yerinde insanların rahatsızlanmasına yol açacak boyutlardaki stres olduğunda bu durum endişe verici bir hal alıyor ve son veriler, bu durumdaki insan sayısının arttığını gösteriyor" diyor.
İngiliz iş yeri sağlığıyla ilgili resmi kurumu Sağlık ve Güvenlik İdaresi, Büyük Britanya'da 2017-18 mali yılında iş kaynaklı stres, depresyon veya anksiyete (kaygı bozukluğu) yaşayanların sayısının 526 binden 595 bine çıktığını açıkladı.
İnsan kaynakları uzmanlarının oluşturduğu CIPD derneğinin üyeleri arasında yaptığı bir araştırma, akıl sağlığı ve stres bağlantılı rahatsızlıkların uzun süreli hastalık izinlerinin nedenleri arasına girdiğini ortaya koydu.
Araştırmaya katılanların yüzde 55'i çalışanlar arasında 2017 yılı içerisinde anksiyete ve depresyon gibi durumların arttığını bildirdi. Bu oran 2016 yılında yüzde 41'di.
İşveren teşkilatı CBI de birçok şirketin çalışanlarının sağlık durumuna daha fazla önem vermeye başladığını bildirdi.
Hazırlanan raporlarda, işverenlere stres veya travma yaşama olasılığı yüksek çalışanlarını tespit ederek, önleyici bir dizi önlem alması öneriliyor.