Ekonomi

İş dünyasının mülteci hesabı

Almanya’da sayıları giderek artan mültecilerin ülkeye maliyeti ile ilgili tartışmalar alevleniyor. Pek çok iktisatçı, ülkenin uzun vadede mültecilerden karlı çıkacağı görüşünde. Ancak farklı görüşlerde olanlar da var.

13 Kasım 2015 11:13


Mülteci akınının maliyeti oldukça yüklü. Kalacak yer, beslenme, çocuk yuvaları, okul, Almanca dil kursu ve idari işlemlerin maliyeti yılda 15 ila 20 milyar euro olarak tahmin ediliyor. Alman Ekonomi Araştırmaları Enstitüsü’nün (DIW) hesaplamalarına göre tek bir sığınmacının devlete maliyeti yılda yaklaşık 12 bin euro.

DIW Başkanı Marcel Fratzscher, bununla birlikte kısa ve uzun vadeli değerlendirme arasında fark olduğuna, maliyet faktörünün buna göre hesap edilmesi gerektiğine dikkat çekiyor ve ekliyor:

“Sığınmacılar için yapılan masrafların sadece maliyet olarak görüldüğüne sıkça rastlıyorum. Sonuçta çocuklarımızı gönderdiğimiz yuva ve okullara yatırım yaptığımızda bunu masraf olarak adlandırmıyoruz. Çünkü bu yatırımların ekonomik olarak Almanya’ya etkisi ancak 20-30 yılda görülecek. Aynısı mülteciler için de geçerli. Bunu yatırım olarak algılamamız gerek.”

'Masraf değil, konjonktür programı'

Fratzscher, mülteciler için harcanan paranın kısmen Alman ekonomisine aktığının da gözardı edilmemesi gerektiğini belirtiyor. Örneğin beslenme için ya da mal ve hizmetler için sığınmacıların harcadığı para yine Alman şirketleri ve çalışanlarının cebine giriyor. Fratzscher bu nedenle mültecilere mali yardımın aynı zamanda küçük bir konjonktür programı anlamına geldiğini belirtiyor. Uzmanlar, sığınmacıların istihdam piyasasına entegrasyonunun en önemli konu olduğunda hemfikir. Alman Ekonomi Araştırmaları Enstitüsü, geçmişteki deneyimlere de dayanarak farklı senaryolar hesaplamış.

Senaryoya göre, kalmalarına izin verilen sığınmacıların yüzde 10’u ilk 1-2 yılda iş bulabilecek. Geri kalan yüzde 90’ın ise ya eğitilmesi gerekecek, ya da işsiz kalacak. Senaryo, beş yıl sonra sığınmacıların yüzde 50'sinin, on yıl sonra ise yüzde 70 ila 80’inin istihdam piyasasına katılmış olacağından yola çıkıyor. Fratzscher şunları söylüyor:

“Geçmişten gelen deneyimlere dayanarak mültecilerin yaşını da hesaba katmaya çalıştık. Genelde çok genç yaştalar, yani daha 40-50 yıl çalışma hayatında olacaklar. Zaman içindeki maliyet-fayda ilişkisini de hesaba kattıktan sonra, 5-6 yıl içinde sığınmacıların ekonomiye faydasının, maliyeti geçebileceği sonucuna vardık.”

"Entegrasyon zor olacak"

Avrupa Ekonomik Araştırmalar Merkezi Başkanı iktisatçı Clemens Fuest ise bu iyimserliği paylaşmıyor. Fuest, mültecilerin istihdam piyasası ve topluma entegrasyonunun zor olacağı görüşünde:

“Demografik yapımız üzerindeki etkisi olumlu. Yani mültecilerle birlikte daha fazla genç insan olacak, yeni fikirler olacak. Olumsuz olan nokta ise, sosyal devlet zaten küçülüyorken yıllar boyunca hiç para kazanmayan ya da düşük gelirli mültecilerin devlete ödeyecekleri vergi ve kesintilerden daha fazla maliyete yol açacak olması.”

"Alman sistemi kolay kolay değişmez"

Uzmanlar, mülteci krizinin, genelde çok katı ve kabuklaşmış olmakla eleştirilen Alman sistemine esneklik de getirebileceği görüşünde. Clemens Fuest, Almanya’da devlet ve toplumun, sosyal sistemler ve istihdam piyasasının durumu, esnekliğin artırılması gibi konularda düşünmeye başlamasının olumlu bir etki olacağını belirtiyor. Ancak bu konuda ümitli de değil.

“Korkarım biz değişmeyeceğiz ve bu ülkede büyük reformlar olmayacak. Dolayısıyla sığınmacılar uzun süre işsiz kalacak ve Alman sosyal devletinden yaşayacaklar. Ve bu taşınamaz bir yük haline geldiğinde, ancak o zaman yavaş ve küçük adımlar atılacak.”

Fuest Almanya’da siyasetin sığınmacı krizine daha ileri görüşlü yaklaşması gerektiğini, ancak buna dair henüz herhangi bir işaret görülmediğini belirtiyor.