İş dünyası temsilcileri yaptıkları açıklamalarla Yeni Ekonomi Programını (YEP) değerlendirdi. İş dünyasının bazı temsilcileri, 'yeni programın gerçekçi olduğu' söylerken, 'Türkiye'nin hedeflerine ulaşması için kilit önemde olacağına' vurgu yaptılar.
"Büyümenin gerilemesine alışmadığımız bir durum"
Dünya gazetesinin aktardığına göre, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle, programdaki hedeflerin son derece gerçekçi belirlenmiş olduğunu söyleyerek, “ihracata vurgu yapılmasından son derece büyük mutluluk duyduk. İç talebimizde bir yavaşlama var. Bunu 2. Çeyrek büyüme rakamlarımızda görmeye başladık. Önümüzdeki aylarda da bu süreç devam edecek. Ancak, bu dönemden çıkışımızın kilidi daha çok ihracat yapmak. 2018 yılında net ihracat büyümeye ciddi bir pozitif katkı verecek. Gelecek yıl da bu devam edecek. 2019 yılında ekonomik büyüme beklentisinin %2,3 e gerilemesi her ne kadar alıştığımız bir durum olmasa da bu büyümenin net ihracatın pozitif katkısı ile gerçekleşecek olmasından memnunuz” dedi.
"Program, ekonomi anlayışına yeni bir soluk getiriyor"
Dış Ekonomik Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, şunları söyledi:
"İstikrarı güçlendirmek için dengeli büyüyen, kademeli ve uzun vadeli bir perspektifi hedefleyen, güçlü, ayakları yere basan, gerçekçi bir program açıklandı. Program kısa günün karı anlayışı yerine uzun vadeli hedeflere ve uzun vadeli istikrara bırakan tüm ekonomi anlayışına yeni bir soluk getiriyor. Açıklanan hedeflerin somut, şeffaf, uygulanabilir ve hızlı adımlarla hayata geçirileceğine inanıyoruz. Böylelikle Türkiye ve dünyada iş çevrelerinin Türkiye ekonomisine güvenini hızla tekrar tesis edeceğine şüphemiz yok."
"Çıkış sağlayacak"
Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar programı olumlu bulduğunu belirterek, detayların çalışılmış olduğunun aşikar olduğunu söyledi. Kibar, "Önümüzdeki süreçte devletin gelir artırıcı vergilerinin yanı sıra kaynakların hedef amaçlı kullanılacağı ve özellikle kamu disiplini anlamında da çalışmalar yapılacağına işaret ediyor. Enflasyonun düşürülmesi, büyümenin arttırılması ve istihdam anlamında bu içinden geçtiğimiz ekonomik dalgalanma sürecinde çıkışı sağlayacak biçimde dizayn edilmiş" şeklinde konuştu.
"Ekonominin yeni anayasası"
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, "YEP, Türkiye'yi 2023'e hazırlayacak gerçekçi bir ufuk çizdi. Dengelenme, disiplin ve değişim kurgusu üzerine oturtulan YEP’i ekonominin yeni anayasası olarak görüyoruz. Ekonominin tüm aktörlerinin bu anayasaya sadakatle uyacağından şüphemiz yok" ifadelerini kullandı.
Avdagiç, programda yer alan ekonomide öngörülebilirliği artırıp, oynaklığı düşürebilecek, performansı ölçülebilir makro hedefleri ise ‘yatırımcının yeni bağlayıcı çıpası’ olarak tanımladı.
"Hassasiyetleri dikkate alıyor"
Şekib Avdagiç, “Bu program, ekonomimizdeki hassasiyetleri dikkate alan gerçekçi bir yol haritası ortaya koydu. YEP’in piyasayla uyuşan ve piyasaya yön veren nitelikte olmasını, ayrıca iş dünyası için son derece önemli olan enflasyon ve cari açık vurgusunu da içermesini çok anlamlı buluyoruz. Şüphesiz katma değerli büyüme, sürdürülebilir büyümeyi getirecek." değerlendirmesini yaptı.
"Türkiye üretim ekonomisine dönüşecek"
Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, yeni dönemi dengelenme, disiplin ve değişimi içeren 3D olarak yorumlayarak, "Türkiye üretim ekonomisine dönüşecek." açıklamasını yaptı.
Baran, “yeni ekonomi programı" Türkiye’nin döviz merkezli ekonomik kuşatma operasyonunu bertaraf etmenin yanı sıra, dengelenme, toparlanma ve sıçrama için yürütülecek çalışmaları içerdiğini kaydetti. Enflasyon, işsizlik, cari açık gibi temel göstergelere ilişkin hedeflerin gerçekleştirilebilir olduğunu belirten Baran, “Üretim odaklı bir büyümenin hedeflenmesi ve katma değeri yüksek üretim alanlarına yönelinmesi Türkiye’nin insan kaynağı başta olmak üzere sahip olduğu tüm değerlerin doğru kullanımı ve bağımsızlığı açısından önem taşıyor." diye konuştu.
"Finansal istikrar öngörülüyor"
İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, "Ekonomide üç yıllık yol haritası özelliğine sahip Yeni Ekonomi Programı, nitelikli ve sürdürülebilir bir ekonomik büyüme için sabır ve kararlılığı, öncelikli olarak ise finansal istikrarın yeniden tesis edilmesini öngörüyor. Programda, reel sektör için her zaman önemini vurguladığımız Kalkınma Bankası'nın da önemsenmesini anlamlı buluyoruz. Bu programın hızlı karar alma eşliğinde etkili bir şekilde uygulanarak başta sanayi sektörümüz olmak üzere tüm kesimler için belirsizliği gidererek üretim çarkımıza ivme kazandırmasını diliyorum" dedi.