Gündem

İş Bankası'ndan Yiğit Bulut'un açıklamalarına tepki: Mali suç teşkil ediyor

"Şirketin sadece itibarını değil, hissedarlarının mali konumunu da zedeleyecek tarzda bir şey"

23 Ocak 2016 15:44

Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, “İş Bankası’na el konmasını” isteyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın başdanışmanı Yiğit Bulut’un açıklamalarını doğru bulmadığını söyleyerek, bu açıklamaların mali suç teşkil ettiğini söyledi.

Yiğit Bulut'un açıklamaları ardından İş Bankası'nın hisseleri dibe vurmuştu.

Bursa'da katıldığı bir panelde İş Bankası hisseleriyle ilgili önemli açıklamalarda bulunan Ersin Özince, “Bir anonim şirketin sadece itibarını değil, hissedarlarının mali konumunu da zedeleyecek tarzda bir şey” dedi. Özince, Orhangazi Ticaret ve Sanayi Odasının düzenlediği "2015 Yılı Ekonomik Değerlendirmesi ve 2016 Yılı Ekonomisinden Beklentiler" konulu panel öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.

 

"İş Bankası'na el konulmasını gerektirecek bir şey olamaz"

 

Ersin Özince Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başdanışmanı Yiğit Bulut'un, Türkiye İş Bankası ile ilgili değerlendirmelerini hatırlatan gazetecilerin sorularına yanıt verdi. Özince sorulara, " İş Bankası'na el konulmasını gerektirecek bir şey olamaz. İş Bankası halka açık bir şirket. Zannediyorum tartışma konusu yapılmak istenen Atatürk hisselerinin Cumhuriyet Halk Partisi tarafından temsil edilişidir.

Bu, bankanın yalnızca yüzde 28'i ile ilgili bir konu. Yani bu yüz binlerce hissedarı olan bir anonim şirkete el konulmasını söylemek, eski Sermaye Piyasası Kurulu başkanlarımızdan bir tanesinin ifade ettiği gibi mali bir suç teşkil ediyor sanırım. Tabii ben beyefendinin değerlendirmesiyle ilgili kişisel bir değerlendirme yapmak durumunda değilim. Ama basından aldığımız bilgiler doğrultusunda bu, bir anonim şirketin sadece itibarını değil, hissedarlarının mali konumunu da zedeleyecek tarzda bir şey.

Doğru değil, en azından 50 bin tane İş Bankası çalışanının ve emeklisini bu bankanın en büyük hissedarı olduğunun nazarı dikkate alınması suretiyle bu değerlendirme 'Şu bölümle ilgili' falan diye yapılsaydı yine belki sakıncalı olurdu ama en azından 50 bin çalışanın ve yüz binlerce hissedarın da hukukuna ve böylesine bir ulusal müesseseyi tarafsız olarak götürme çabasına da saygı gösterilmiş olurdu" cevabını verdi.   

 

“Derdimizin çaresi refah”

 

Bir gazetecinin, 2015 yılı değerlendirmesi ve 2016'ya ilişkin beklentilerini sorması üzerine Özince, şunları söyledi:

"Ne yazık ki siyasi gündem, iç ve dış siyaset, ülkemizin ekonomik gündemini gölgeliyor. Gönül arzu ediyor ki ülkemiz dış ve iç siyasi, sosyal sıkıntıları bir an önce aşıp, genç nüfusunun ihtiyacı olan istihdamı, üretimi ve refahı daha iyi sonuçlarla elde etmeye muvaffak olsun.

Hepimizin, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak her derdimizin çaresinin aslında iktisadi yönden sağlanacak refahla oluşabileceğini akılda tutmamız lazım.

Yani kavga ile gürültü ile huzursuzlukla bir yere varılamayacağı kanaatindeyim. Cumhuriyetin değerlerine hepimiz tam inanır ve saygı gösterirsek zaten ekonomik sorunlar, zaten halkımızın en büyük sorununun ekonomik sıkıntılar olduğunu düşünüyorum ve çok daha kolay sorunlar çözülür diye düşünüyorum."