Dünya

İrlanda eşcinsel evliliği oyluyor

Referandumdan “evet” çıkması halinde İrlanda eşcinsel evliliği halk oylaması sonucu kabul eden ilk ülke olacak. Ancak kamuoyunun, anketlerin gösterdiğinden daha muhafazakâr olabileceğine dikkat çekiliyor.

22 Mayıs 2015 11:48

Dışarıdan bakıldığında İrlanda gayet muhafazakâr bir ülke. Nüfusun yüzde 84’ü
Katolik. Devlet televizyonunda öğlen ve akşam dualarının vaktinin geldiğini haber
veren çanlar çalıyor günde iki kez. Ülke anayasası Tanrı’yı her türlü otoritenin kaynağı
olarak kabul ediyor. 1923’ten bu yana her hükümet muhafazakar partilerin liderliğinde
kuruldu. Ve parlamentoda her güne dua ile başlanıyor.

Ancak, İrlanda söz konusu olunca birçok alanda olduğu gibi, bu veriler de gerçek
tabloyu tam yansıtmaktan uzak. Ortaya çıkarılan bir dizi cinsel taciz skandalı
kamuoyunun Katolik Kilisesi’ne inancını sarstı ve şimdi birçok kişi Kilise’nin farklı
alanlardaki öğretilerini açıkça reddediyor. Boşanma ve doğum kontrolü konusundaki
yasaklar çoktan kalktı ve kamuoyu araştırmaları çoğu seçmenin kürtaja ilişkin sert
yasaların yumuşatılmasından yana olduğunu gösteriyor.

İbre “evet”ten yana

İrlanda’da 2011 yılında
da ilk açık eşcinsel milletvekilini seçti. Ve eşcinsel çiftlerin
“medeni ortaklık” adı altında hayatlarını birleştirebilmesinin önünü açan yasanın
yürürlüğe girmesinden beş yıl sonra, ülkede seçmenler bugün sandık başına giderek
eşcinsel evliliğe izin verilmesi için anayasa değişikliğini onaylayıp onaylamadıklarını
gösterecek. Referandumdan “evet” çıkması halinde İrlanda eşcinsel evliliği halk
oylaması sonucu kabul eden ilk ülke olacak. Hükümet ve tüm önde gelen siyasi
partiler, eşcinsel evlilikten yana tavır koyarken, kamuoyu anketleri de ibrenin “evet”ten
yana olduğunu gösteriyor.

“Evet” kampanyası çerçevesinde Dublin’de bir etkinliğe katılan Başbakan Yardımcısı
Joan Burton, insanların artık arkadaşlarının, kuzenlerinin veya çocuklarının eşcinsel
olabileceği gerçeğine daha fazla alıştığına dikkat çekiyor. Çoğunluk da aynı görüşte.
Zaten referandum öncesinde yürütülen tartışmalarda eşcinselliğin kendisi pek konu
edilmedi. “Hayır” kampanyası yürütenler arasında bile, eşcinsel çiftlerin anayasal
olarak tanınmasına sıcak bakanlar mevcut. Eşcinsel evliliğe karşı çıkanlar
kampanyanın başlangıcında eşcinseller arasındaki evliliğin farklı cinsiyetler arasındaki
evlilik kurumunu bir anlamda sulandıracağını savunuyordu, ancak bu konu da
unutuldu.

"Heteroseksüel evli arkadaşlarımın 23 Mayıs sabahı uyandıklarında birbirlerinin
yüzüne bakıp ‘Oh, canım bugün kendimi seninle daha az evli hissediyorum’ diyeceğini
hiç sanmıyorum” diyen senatör David Norris, “Bu bana pek gerçekçi gelmiyor”
şeklinde konuşuyor. Norris 1988 yılında ülkede erkekler arası rızaya dayalı eşcinsel
ilişkileri cezalandıran yasanın özel yaşama müdahale olduğu gerekçesiyle Avrupa İnsan
hakları Mahkemesi’nde İrlanda’ya dava açmış ve davayı kazanarak devletin bu
konuyu yasallaştırmasını sağlamıştı.

İrlanda’da eşcinsel evliliklere karşı çıkanların en sık dile getirdiği argüman ise evli
eşcinsel çiftlerin anayasal olarak tanınması halinde devletin bu çiftlere de taşıyıcı anne
ve diğer yardımcı üreme yöntemlerinden yararlanma imkanı sağlamak zorunda
kalacağı. Bunun İrlanda yasalarını bir çocuğun biyolojik anne veya babasını bilmeden
büyümesine onay vermek zorunda bırakacağına dikkat çekiliyor.

İki kampanyada da aile değerleri öne çıkarıldı

“Anneler ve Babalar Önemlidir” adlı grubun sözcüsü Keith Mills “Bir sahtekarlık için
oy vermemiz isteniyor” diyor. Kendisi de eşcinsel olan Mills, yine de bir erkeğin bir
kadınla ilişkisi ile iki erkeğin ilişkisi arasında temel farklar olduğu kanısında. İki yönde
de tecrübesi olduğunu belirten Mills “Bir erkek ile bir kadının ilişki kurmasının
temelinde bir aile kurmak yatar ama bu eşcinsel birliktelikler için söz konusu değildir”
şeklinde konuşuyor.

Ancak “Evet” tarafı da kampanyasında aile değerlerini öne çıkardı. İrlanda’daki evlat
edinme yasasına göre, çocukların eşcinsel çiftlerin bakımına verilmesi zaten şimdiden
mümkün, taşıyıcı annelik konusunda ise daha hiçbir düzenleme mevcut değil. Bunun
sonucu olarak da İrlanda’da çocuk sahibi olan, çocuk yetiştiren eşcinsel birçok çift
var ve referandumdan “Hayır” çıkması bunu değiştirmeyecek. O yüzden eşcinseller
arasında evliliği destekleyenler, “Evet” sonucunun geleneksel olmayan ailelerin de
toplum ve yasalar karşısında eşit olarak kabul gördüğü anlamına geleceğini belirtiyor.

Fakat yine aynı kesimler eşcinseller arasındaki evlilik konusuna ilişkin tartışmalara
çocuk faktörünün de katılmasının konuyu dağıtarak, seçmenleri asıl sorudan
uzaklaştırdığı kanısında ve öncelikle İrlanda’nın sevgilerinin ülkeleri tarafından
tanınmasını isteyen iki insanın cinsiyetine ne kadar ağırlık vermesi gerektiğini
sorguluyor. “Evet” kampanyasını sürdürenler arasındaki birçok eşcinsel için de bu
tartışmalar gayet ateşli bir hal almış durumdaydı, kampanya kapsamında önemli
sayıda eşcinsel kendilerinin
de eşit bir vatandaş olarak görülmeleri talebiyle kapı kapı
dolaştı.

Muhalif olduğunu söylemeyenlerin oranı daha yüksek olabilir

Son 12 ay zarfında yapılan kamuoyu anketleri bu konuda İrlanda halkının görüşünün
gayet açık olduğunu ve “evet” oyu vereceğini söyleyenlerin oranının yüzde 80’e
yaklaştığını gösteriyordu. Ancak tartışmalara başka konular da karıştıkça, kesin
kararlı olan seçmenlerin sayısı da azaldı. Son hafta sonunda yapılan bir anket, “evet”
oyu vermekte kararlı seçmen oranını yüzde 53 olarak gösteriyordu. Ayrıca ankete
katılan bazı kişilerin, eşcinsel düşmanı damgası yememek için “evet” oyu vereceğini
söylediği ve aslında muhalif olanların oranının daha da yüksek olabileceğine dikkat
çekiliyor.

Sandıkların açılmasından sonra en geç yarın İrlandalı seçmenlerin oyunun rengi belli
olacak ve bu tarihi referandumun da, eldeki bazı verilerin tüm tabloyu yansıtmadığı bir
vaka olup olmadığı ortaya çıkacak.