İran'ın Natanz nükleer tesisinde meydana gelen yangının nasıl çıktığına ve bunun ülkenin nükleer faaliyetlerine etkisine dair tartışmalar sürüyor.
İranlı yetkililer, yangının çıkış nedeninin tespit edildiğini ancak konuyla ilgili açıklamanın ilerleyen tarihlerde yapılacağını belirtti.
Ancak bazı basın organlarında yangının siber saldırı ya da havadan düzenlenen bir operasyon sonucunda çıkmış olabileceği yönünde iddialar yer alıyor.
İran Atom Enerjisi Kurumu, yangının "ağır hasara" yol açtığını ancak ölü ya da yaralı olmadığını açıkladı.
İran'ın uranyum zenginleştirme faaliyetleri açısından kritik önem taşıyan Natanz tesisindeki bu yangının nükleer çalışmalarını ciddi şekilde olumsuz etkilemesi bekleniyor.
Yangın ne zaman ve nasıl yaşandı?
Başkent Tahran'ın yaklaşık 300 kilometre güneyinde yer alan Natanz nükleer tesisinde, Perşembe günü bir yangın çıktı.
İran Atom Enerjisi Kurumu, Natanz'a ait olduğunu söylediği kısmen yanmış bir bina fotoğrafı paylaştı. ABD basını, yapılan değerlendirmelerde fotoğrafın sent sentrifüj montaj atölyesine ait olduğunun anlaşıldığını yazdı.
İranlı yetkililerin yaptığı açıklamalarda, yangının bazı makinelerin tahrip olduğunu açıkladı. Yangında ölen ya da yaralanan olmadığı bildirildi.
İran Atom Enerjisi Kurumu Sözcüsü Behruz Kamalvandi, resmi devlet ajansı IRNA'ya yaptığı açıklamada, olayın "ağır hasara" yol açtığını söyledi.
Kamalvandi, "Bu olay, orta vadede gelişmiş sentrifüjlerin geliştirme ve üretim çalışmalarını yavaşlatabilir... İran, hasar gören binanın yerine daha gelişmiş ekipmana sahip daha büyük bir yapı inşa edecek" dedi.
Yangının çıkış nedeni hakkında neler biliniyor?
Yangının nasıl çıktığıyla ilgili henüz yapılmış resmi bir açıklama bulunmuyor. Ancak bunun siber saldırı, hatta hava operasyonundan kaynaklanmış olabileceği yönünde bazı iddialar ortaya atılıyor.
İranlı yetkililer, yangının çıkış nedeninin tespit edildiğini ancak konuyla ilgili açıklamanın ilerleyen tarihlerde yapılacağını açıkladı.
IRNA ajansında Perşembe günü yayımlanan bir makalede, İsrail ve ABD gibi "düşman ülkelerin" bir sabotaj düzenlemiş olabilecekleri belirtildi ancak bu ülkelerden herhangi birisi doğrudan sorumlu tutulmadı.
Reuters haber ajansına isimlerinin açıklanmaması şartıyla konuşan üç İranlı yetkili, yangının bir siber saldırı sonucu çıktığına inandıklarını söyledi.
İsrail Savunma Bakanlığı, Pazar günü yaptığı açıklamada, İran'da yaşanan her gizemli olayın arkasında "her zaman kendilerinin olmayabileceğini" ifade etti.
İsrail basınında da konuyla ilgili yazılar yazan güvenlik uzmanları, İsrail'in Natanz'a yönelik bir saldırı düzenlemiş olabileceğini öne sürdü.
Yangınla ilgili bir başka iddia da Rus basını tarafından ortaya atıldı. Rus havacılık haber sitesi Avia.pro, Pazartesi günü yayımladığı bir haberde, Rus Konteyner radarlarının, Azerbaycan hava sahasını kullanarak İran'a saldıran kimliği belirsiz bir uçak tespit ettiği belirtildi.
Azerbaycan Savunma Bakanlığı ise bu iddiaları yalanladı. Resmi haber ajansı Azartac'ın haberine göre, Bakanlık, "Komşumuz İran İslam Cumhuriyeti'ne yönelik Azerbaycan toprakları kullanarak herhangi bir adım bugüne kadar atılmamıştır ve bundan sonra da atılmayacaktır" dedi.
Natanz neden önemli?
Natanz Yakıt Zenginleştirme Tesisi, İran'ın en büyük uranyum zenginleştirme merkezi. Tesisin büyük bir bölümü yeraltında bulunuyor.
Natanz, Birleşmiş Milletler (BM) nükleer denetleme birimi Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun düzenli olarak denetim yaptığı birkaç İran tesisinden birisi.
Tesise 2010 yılında bir siber saldırı düzenlenmiş ve sentrifüjlerde hasar meydana gelmişti. Saldırıda kullanılan Stuxnet adlı bilgisayar virüsünün, ABD ve İsrail tarafından geliştirildiği düşünülüyor.
İran, 2015 yılında BM Güvenlik Konseyi'nin beş üyesi ve Almanya ile vardığı anlaşma kapsamında, uranyumu düşük düzeyde zenginleştirmeyi kabul etti.
Ayrıca anlaşmayla Natanz'a yerleştirilecek sentrifüjlerin sayısı 5 bin ile sınırlandırılıyor ve eski tip olması zorunlu kılınıyor. Ancak İran, ABD'nin nükleer anlaşmadan çekilmesinin ardından kendi yükümlülüklerini de kademeli olarak ortadan kaldıracağını açıklamıştı.
Elektrik üretimi için uranyumun yüzde 3-4 oranında zenginleştirilmesi yeterli oluyor. Nükleer silah için ise zenginleştirme oranının yüzde 90'a ulaşması gerekiyor.
İran, nükleer programının barışçıl amaçlar taşıdığını ve enerji üretimi için kullanılacağını söylüyor.
Ancak Batılı devletler, İran'ın nükleer silah üretmesinden endişe ediyor.