Irak'ta 16 milyon seçmenin oy kullanacağı yerel yönetim seçimleri 18 yıl aradan sonra yarın yapılacak. Şii, Sünni Arapların yanısıra Kürt ve Türkmenlerin mücadelesine sahne olacak seçimde gözler “Küçük Irak” olarak anılan Kerkük’te olacak. Türkiye ve İran’ın yakından izleyeceği seçimin sonucu, kentin kaderini belirleyecek.
10 Nisan 2003’ten 16 Ekim 2017’ye kadar Kerkük’ü yöneten Kürt grupları, tartışmalı bağımsızlık referandumu sonrası Irak Federal Polisi Gücü, Irak Ordusu ve Şii milislerden oluşan Haşdi Şabi güçlerinin ortak operasyonu ile bölgeden çıkarıldı. Merkezi hükümetin atadığı vali ile yönetilen kentte Şii gruplar etkili oldu ve bölgenin demografik yapısı aşama aşama değişmeye başladı.
Parçalı görüntü
Kerkük’te Sünni Türkmenler, Irak Türkmen Cephesi (ITC) çatısı altında Şii Türkmenler ise Arap Şii partileri ile seçime katılıyor. Sünni Arap partileri de kendi aralarında bölünmüş durumda. Önceki seçimlere tek liste ile katılan Kürt gruplar ise bu defa farklı listelerle seçimde yarışacak. Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB), tek bir liste konusunda uzlaşmaya varılamamasından Kürdistan Demokrat Partisi’ni (KDP) sorumlu tutarken Kürdistan İslami Birlik (Yekgırtu) ise KDP ve KYB’yi suçluyor.
Kürtler 5 ayrı liste çıkardı
Kürt partiler Kerkük'ün yanı sıra Ninova, Tikrit, Salahaddin gibi Kürt nüfusunun yaşadığı diğer seçim çevrelerinde de ayrı listelerle seçime giriyor. Kerkük'teki seçimlere Kürtler beş ayrı liste ile katılacak.
2005’teki il meclisi seçimlerinde, KDP ve KYB’nin oluşturduğu “Kardeşlik Listesi”, Kerkük il meclisindeki 41 sandalyenin 26'sını alarak kente Kürt vali seçtirmişti.
Güvenlik güçleri ve iç göç yaşayanlara öncelik
Güvenlik güçleri ile iç göç yaşayan Iraklılar sandığa dün gitti. Yaklaşık 1 milyon 2 bin 393 güvenlik personelinin yanı sıra Erbil, Süleymaniye ve Duhok’ta yaşayan 48 bin 260 göçmen, seçimden iki gün önce sandığa giderek oyunu kullandı.
17’si kadın
Irak Seçim Komisyonu verilerine göre, Irak il genel seçimleri için 15 milyon 108 bin 135 kişi on yıl sonra yarın oy kullanacak. Kerkük'te ise yerel seçimler en son 2005 yılında yapılmıştı. Bu kentte 153 bin 400 kişi il genel meclis seçimleri için sandık başına gidecek. 19 sandalye için 11 liste ve ittifak yarışacak. Kerkük’te 245 adaydan sadece 17’si kadınlardan oluşuyor.
Türkiye ve İran yakından izliyor
Irak yapılacak yerel yönetim seçimlerinde Kerkük’ün özel bir yeri var. “Küçük Irak” olarak adlandırılan Kerkük’te nüfusun büyük bölümü Kürt ve Türkmenlerin yanısıra Sünni Araplardan oluşuyor. Ancak 2017 yılında kentin Şii Arapların kontrolüne geçmesi sonrası demografik yapı değişmeye başladı. Irak’ın birçok bölgesinden Kerkük’e Şii Arap göçü yaşandı. Buna rağmen kentte Kürt ve Türkmen nüfusu çoğunluğu koruyor. Kürtler, Sünni Arap ve Türkmenlerin parçalı görüntü sergilemesi Şii Arapların elini güçlendiriyor. Bölgedeki bağımsız gözlemciler, seçimlerde İran’ın desteklediği Şii siyasi yapıların Kerkük’te güçlenmesi halinde bölgenin büyük oranda İran’ın kontrolüne geçeceği, yalnız siyasi anlamda değil askeri anlamda da İran’ın bölgede gücünü arttıracağı belirtiliyor.
Telafer’e il planı
Yerel yönetim seçimlerinin yapıldığı bir diğer önemli kentin ise Musul olduğu belirtiliyor. Kürtler, Türkmenler ve Sünni Arapların bölünmesi ve parçalı görüntü sergilemesinden faydalanan Şii gruplar, DEAŞ’ın Musul’dan atılması sonrası bölgede etkinlik alanını giderek genişletiyor. İran’ın yakın zamanda bölgede askeri olarak güçlenmesi ve 6 tugaydan oluşan Haşdi Şabi ordusu kurması sonrası Musul’un Başika bölgesinde Türk askeri varlığına karşı karşı saldırılarda artış kaydedilmesi dikkat çekiyor. Bu kapsamda Musul’un önemini azaltmak için Şii Türkmenlerin yoğun yaşadığı Telafer’in il yapılması için yapılan girişimlerde ise artış kaydediliyor. Telafer’in il yapılması ile Sünni ağırlıklı Musul’un önemini azaltmayı amaçlayan İran’ın, Musul’dan Suriye ve Türkiye’ye uzanan sınırları Şii grupların kontrolü altına almayı planladığı ileri sürülüyor.
İran bağlantılı grupların bölgede kontrolü tamamen sağlaması halinde hem Kerkük hem de Musul’da Türk askeri varlığına karşı harekete geçebileceği ve Türkiye’nin bölgedeki etkisini ortadan kaldırmayı amaçlayabileceğinin ihtimal dahilinde olduğu belirtiliyor.