Dünya

'İnsanları değil sınırları koruyorlar'

Avrupa'ya kaçmaya çalışan mültecilerin ölüm haberlerinin ardı arkası kesilmiyor. Bir grup gazeteci, göçün trajik faturasının yansıtılandan daha kabarık olduğunu ortaya koydu.

06 Nisan 2014 19:32


2013 yılının ekim ayında İtalya'ya bağlı Lampedusa adası açıklarında 360 kişi boğularak hayatını kaybetmişti. Bu yılın şubat ayında ise yine 15 kişi yüzerek Fas sınırları içindeki İspanyol toprağı Deuta'ya ulaşmaya çalışırken denizde can vermişti.

Avrupa kamuoyu mülteci dramından sadece bu gibi olaylarla haberdar oluyor. Ama kimsenin fark etmediği nice trajedi de vuku buluyor. Akdeniz'de ya da Afrika'daki İspanyol bölgelerine geçmeye çalışırken ölenler hakkında güvenilir bilgi olmadığını fark eden bir grup Avrupalı gazeteci, kayıtlara geçen bütün vakaların dökümünü çıkardı.

560 sivil toplum kuruluşunun çatı örgütü UNITED'in sözcüsü Nicolas Kayser-Bril resmi istatistiklerin yanıltıcı olabileceğini söyleyerek, ölü sayısının tahminlerin üzerinde olduğunu ortaya çıkardıklarına dikkat çekti.

23 binin üzerinde mülteci öldü

Gazeteciler bunun üzerine medya haberlerini ve kamuya açık diğer haber kaynaklarını da incelemeye başlamış ve 2000 yılından bu yana ölen ya da kaybolan mülteci sayısının 23 binin üzerinde olduğunu saptamışlar. Bu rakam, resmi istatistiklere yansıyan ölü sayısının beş bin kadar üzerinde. Avrupa Birliği (AB) Komisyonu'nun içişlerinden sorumlu üyesi Cecilia Malmström'ün sözcüsü Michele Cercone ise ortaya çıkarılan sonucun yeni olmadığını söyledi.

'Yetkililerin bilgisi yok'

Gazeteci Nicolas Kayser-Bril ise komisyon sözcüsünün açıklamasını kuşkuyla karşılıyor. AB ve milli hükümetlerin resmi yetkilileriyle konuştuklarını ifade eden Bril, kimsenin doğru bilgiye sahip olmadıkları kanaatine vardıklarına dikkat çekti.

Göç yolunda meydanda gelen kazalar bütünüyle istatistiklere yansımadığından AB yetkilileri de gerçek ölü sayısını belirlemenin zor olduğunu teslim ediyorlar. Fransız gazeteci Kayser-Bril ellerindeki verilerin eksiksiz olmadığını ancak şimdiye kadar yapılan araştırmaların gerçeğe en yakın olanını hazırladıklarını ifade ediyor.

Komisyon üyesi Malmström sözcüsü kanalıyla, rakamların her halükarda iltica politikasına çeki düzen verilmesi gerektiğini gözler önüne serdiğini açıkladı.

Avrupa'nın önceliği sınır koruma

Avrupa ülkeleri öncelikle mülteci akınından korunmaya önem veriyor. Birlik'in dış sınırları en modern teknolojilerle donatılırken, sınır koruma ünitesi Frontex bir yandan kıyıları mültecilerden korurken, diğer yandan da batma tehlikesi geçirenlerin yardımına koşuyor. Öncelikle Yeşiller Avrupa parlamenterleri bunda bir çelişki olduğunu vurguluyorlar. Yeşiller, Frontex'e göçü önleme görevinin verildiğini hatırlatarak, ‘insan hayatı kurtarmak istiyorsak yasal göç imkânlarını genişletmeliyiz', diyorlar.