İnsan Hakları İzleme Örgütü’nden (HRW) yapılan açıklamada, yargı paketi ile aramaları genişletme ve muhalifleri susturmanın hedeflendiği ifade edilirken, “Mal varlıklarına el konulması, telefon dinleme, kayıt ile arama kapsamının genişletilmesi ve kolaylaştırılması; hükümetin muhalifleri yeni bir engelleme hazırlığının alarmını vermekte” uyarısında bulunuldu.
New York merkezli örgüt, öngörülen düzenlemelerle hükümeti eleştirenlerin özgürlükleri ile avukatların müvekkillerini savunma haklarını da kısıtlayacağına dikkat çekti.
Sezai Kalaycı'nın Zaman'daki haberine göre, HRW Türkiye uzmanı Emma Sinclair-Webb de paketi “Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu özgürlükçü reformların aksine” diye niteledi.
‘Makul şüphe’ keyfî uygulamalara yol açar
Meclis’e sunulan yargı paketinin reddedilmesi çağrısında bulunan HRW, paketteki 5 maddenin sorunlu olduğuna dikkat çekti. Tasarıda, polise verilen yetkilerin genişletilmek istendiği belirtilerek, artık “somut delil’’ yerine “makul şüphe’’ şartıyla mahkeme kararı olmaksızın arama koşullarının eşik şartının düşürülmek istendiği vurgulandı. Geçtiğimiz şubat ayında çıkarılan yasada “somut delillere dayalı, kuvvetli şüphe” şartının olduğu hatırlatılarak, yeni tasarının polise “keyfi ve ayrımcı uygulamalara yol açabilecek” yetki tanıdığı belirtildi.
Muhalif sesleri kısmak için kullanılabilir
HRW, pakette ikinci sıkıntılı husus olarak, anayasal suçlarda şüpheli veya sanığın mallarına el konulması hükmünü değerlendirdi. Örgüt, “Haklarında yeterli kanıt ve delil olmayan bireylere ve gruplara karşı dahi darbe girişimi suçlamasıyla yargılanıp hüküm verilebilecek.’’ denildi. Sanık veya şüphelinin mal varlığına mahkeme tarafından el konulabileceği hükmünün Fethullah Gülen hareketi ile bağlantılı olduğu iddia edilen şirket veya bireylere karşı uygulanmak istenilebileceği hususunda da uyarıda bulundu.
Paketteki üçüncü sıkıntılı madde olarak HRW, ‘anayasal düzene ve devletin güvenliğine’ ilişkin suç kapsamının genişletilmesini ve buna karşı da telefon dinleme, soruşturma açmanın da kolaylaştırılmasını saydı. Paketteki dördüncü antidemokratik maddenin ise savunma avukatlarının haklarının kısıtlanması gösterildi.
Açıklamada, “Tasarı ile soruşturma aşamasında dava dosyasında müvekkillerine karşı delillere avukatların erişimi kısıtlanmakta.’’ denildi. HRW’nin itiraz ettiği beşinci madde ise hükümeti eleştirmek isteyen insanların yeni üretilen bir tanım olan ‘kamu görevlisini tehdit etme’ suçlaması ile yargılanacak olması. Bu tür davalardan mahkûm olacak kişilere iki yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezası öngörüldüğüne işaret eden örgüt, bunun “muhalif sesleri kısmak için kullanılabilecek başka bir yöntem” olarak görülebileceğini vurguladı.