İngiltere'nin iki yıl önce Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'a karşı savaşan Suriyeli 100 bin muhalifi eğitmeyi ve silahlandırmayı planladığı öğrenildi. Plana göre seçilen "ılımlı" muhalifler Türkiye ve Ürdün'deki kamplarda eğitilecek ve silahlandırılarak Suriye'ye gönderilecekti.
Bu gizli planın, iki yıl önce İngiltere ordusunun başında bulunan General David Richards'a ait olduğu belirtiliyor.
BBC Türkçe’de yer alan habere göre, General Richards'ın teklifi dönemin Başbakanı David Cameron, Ulusal Güvenlik Konseyi ve ABD yetkilileri tarafından değerlendirildi.
Ancak söz konusu plan "çok riskli" bulunduğundan uygulamaya konmadı.
BBC'nin konuyla ilgili görüş talep ettiği İngiltere hükümeti, herhangi bir yorumda bulunmadı.
'Esad ya kazanacak ya gidecek'
General Richards, bu önerisiyle Suriye'deki savaşı durdurabileceğine inanıyordu.
Öneri Başbakan Cameron ve İngiltere ve Galler Hukuk İşlerinden Sorumlu Bakanı Dominic Grieve tarafından değerlendirildi. Daha sonra planın Ulusal Güvenlik Konseyi'ne gönderildiği öğrenildi.
Planın ayrıca ABD'deki yetkililere ve ABD ordusunun başındaki General Martin Dempsey'e sunulduğu belirtildi.
İki yıl önce getirilen bu teklif çok radikal bulunmuştu, fakat geçen hafta ABD Başkanı Barack Obama, Suriyeli muhaliflerin eğitilmesi için ABD Kongresi'ne tıklayın 500 milyon dolarlık yardım paketini sunmuştu.
İçeriden BBC'ye bilgi aktaran kaynaklar, dönemin savunma güçlerinin başında bulunan ancak daha sonra emekli olan General Richards'ın Suriye'de yalnızca iki çözüm olduğuna inandığını söyledi. Eski generale göre savaşı bitirmenin tek yolu Esad'ın kazanmasına izin vermek ya da onu yenmekti.
Türkiye ve Ürdün'deki kamplarda eğitim
İngiliz askerlerinin sahaya inmeyeceği güvencesinin verildiği öneride, "ılımlı" muhaliflerin seçilerek Türkiye ve Ürdün'deki kamplarda eğitilmesi öngörülüyordu.
Cameron'a söylenen, "ılımlı muhaliflerin seçilerek eğitilmesi ve silahlandırılması" planının uluslararası kamuoyunda da destek göreceğiydi.
Suriye muhalif güçleri hazır olduğunda, Batı'dan ve Körfez ülkelerinden gelen jetlerle Şam'a yürüyecekti.
Plan ayrıca Suriyelilerin öncüsü olacağı bir "şoke etme ve korkutma" kampanyası da içerecekti.
General Richrads'ın planının bir yıl kadar zaman alacağı ancak bu sürecin alternatif bir Suriye hükümeti kurulması için zaman kazandıracağı belirtildi. Fakat öneri uygulamaya konulmadı.
Kimyasal silah, fikirleri değiştirdi
Daha sonra Suriye'de kimyasal silah kullanıldığına dair kanıtlar gelmeye başlayınca, Başbakan Cameron bir "askeri operasyon"u düşünmesi konusunda ikna edildi.
Ancak geçen Ağustos ayında yapılan oylamada, milletvekillerinin çoğu doğrudan bir müdahaleye karşı oy kullandı.
ABD ve İngiltere, kimyasal saldırılar nedeniyle Esad'ı suçladı. Ancak Şam hükümeti, bu saldırıları muhaliflerin yaptığını öne sürdü.
Suriye Ulusal Konseyi Sözcüsü Monzer Akbik, "Uluslararası kamuoyu bu suçları engellemek için müdahale etmedi ve aynı zamanda sahadaki ılımlı muhalifleri aktif olarak da desteklemedi" demişti.
Akbik, sözlerine şöyle devam etmişti:
"Çok önemli bir fırsat kaçırıldı. Bu fırsat, on binlerce insanın hayatını kurtarabilirdi. Ayrıca bu büyük felaketi de önleyebilirdi."
'Batı'nın müdahalesi için artık çok geç'
BBC'ye konuşan "Royal United Services" Enstitüsü Profesör Michael Clarke, "Esad karşıtı güçlerin eğitilmesi fırsatını kaçırdık. Bu güçlerin Esad yönetimden düştükten sonra Suriye'de önemli bir etkisi olabilir" dedi.
Profesör Clarke, artık Batı'nın müdahalesi için çok geç olduğunu söyledi:
"Bence 2 ya da 3 sene önce bir fırsatımız vardı. O dönemde olumlu anlamda dahil olabilirdik. Ancak yine de tehlikeliydi, bedeli ve sonra yaşanacakların belirsizliği korkutucu görünüyordu."
"Batılı siyasilerin bir müdahaleden uzak durma ve iç savaş bittikten sonra ne olacağı konusuna yoğunlaşmaları gerekiyor. Artık Suriye'ye ilişkin iyi, olumlu bir çözüm yok."
Suriye'de üç senedir devam eden iç savaşta yüz binlerce insan öldü ve milyonlarca insan yerinden edildi.