Çevreci örgütler İngiltere Başbakanı Boris Johnson'a bir mektup yazarak, İngiltere'nin kuzeybatısındaki Cumbria bölgesinde yapılması planlanan kömür madenciliğinin önüne geçilmesini istedi. Hükümet ise projeyi engellememe yönündeki kararının arkasında duruyor.
Onlarca çevre örgütünün imzasını taşıyan mektupta, Başbakan Johnson'dan, yerel yönetimin onayından geçen Cumbria kömür madeni projesinin durdurulması isteniyor.
Çevreciler, bu yılın Kasım ayında Glasgow'da gerçekleşecek COP26 iklim değişikliği toplantısı öncesinde hükümetin kömür madeni projesini durdurmamasının "şaşkınlık yarattığını" kaydetti.
Başbakanlık ofisi ise İngiltere'nin iklim politikalarında dünya lideri olduğunu ancak yerel konseyin maden ocağının yapılmasına ilişkin kararının önüne geçilmeyeceğini söyledi.
Çevreciler ne istiyor?
Friends of the Earth (Yerküre'nin Dostları), Greenpeace ve Cumbria Vahşi Yaşam Vakfı gibi oluşumların imzasını taşıyan mektupta, hükümetin maden ocağının durdurulmamasına ilişkin tavrının, COP26 zirvesinin ev sahibi olarak Birleşik Krallık'ın inandırıcılığına gölge düşürdüğü belirtildi.
Johnson'a hitaben yazılan mektupta, Kasım ayında Glasgow'da yapılacak zirvenin, "Paris İklim Anlaşması'ndan bu yana en büyük küresel iklim toplantısı" olacağı vurgulanıyor.
Kömür madeni ocağıyla yeni iş alanları yaratılacağını "kabul eden" örgütler, hükümetin geçmişte kalması gereken kirletici sanayi biçimlerine yönelmek yerine düşük karbon teknolojilerinin önünü açması gerektiğini savunuyor.
Kömür madenleri, önemli derecede arazi bozulması, ekosistem tahribatı, su kirliliği, toprak kirliliği ve hava kirliliğine yol açması dolayısıyla dünya genelinde tepkilere neden oluyor.
Kömürün çıkarılması, taşınması ve yakılması aşamalarında ortaya çıkan sera gazlarının, iklim değişikliğinin önemli faktörlerinden biri olduğu değerlendiriliyor.
Hükümet neyi savunuyor?
İngiltere Başbakanı Boris Johnson ve hükümet üyeleri, yerel konseyin onayından geçen kömür madenini durdurmamaya kararlı görünüyor.
Kömür madeni projesinin yerel planlama konusu olduğunu savunan yetkililer, çelik üretimi gibi alanlarda kok kömürüne ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor. Hükümete göre, ihtiyaç duyulan kok kömürü eğer Birleşik Krallık'ta üretilmezse, ithal edilmek zorunda kalınacak.
Başbakanlık ofisinden yapılan açıklamada, Johnson'ın COP26 zirvesinin ev sahibi olarak iklim hedeflerini sürdürmekte kararlı olduğu bildirildi.
Belediye nihai kararını verecek
Cumbria bölgesinin batı kıyısındaki Whitehaven'da 165 milyon Sterlin değerindeki proje, Cumbria Belediyesi tarafından Ekim ayında onaylandı.
Proje, İngiltere'nin son 30 yıldaki ilk derin kömür madeni olacak.
Bölgedeki Copeland Belediyesi'nin muhafazakar başkanı Mike Starkie, "Olağanüstü bir proje. Bölgede ciddi bir iş sahası yaratacak ve bölgeyi kalkındıracak" dedi ve ekledi:
"Bölge sakinleri tarafından çok iyi karşılandı. Bu kadar büyük bir halk desteği gören başka bir proje hatırlamıyorum."
Çevreciler ise hükümete "kaybedecek vakit olmadığını", belediyenin maden ocağıyla ilgili nihai kararını çok yakında vereceğini söylüyor.
İngiltere Yerel Yönetim ve İskan Bakanı Robert Jenrick'e seslenen çevreciler, Jenrick'ten projenin onaylanmasına engel olmama yönündeki kararını gözden geçirmesini istedi.
Mektupta, "Bu karardan geri adım atmak, Birleşik Krallık hükümetinin iklim konusunda hem uluslararası alanda hem de ülke içinde öncü rol üstlenmesine yönelik güven tazeleyecektir" ifadeleri yer aldı.
Muhafazakar milletvekili ve uzmanlardan oluşan Muhafazakar Çevre Ağı da projeye karşı çıkıyor. Başbakan Boris Johnson'ın babası Stanley Johnson, ağın temsilciliğini üstleniyor.
BBC'ye konuşan Stanley Johnson, projeyi "büyük bir hata" olarak tanımlayarak şunları söyledi:
"Ülkede kömür tartışmasını yeniden başlatarak nasıl diğer ülkelerden iklim değişikliği planlarını sunmalarını isteyeceğiz?"
Geçmişte NASA'nın önde gelen küresel ısınma uzmanlarından Dr. James Hansen de Başbakan Johnson'a seslenerek, kömür madenciliğini durdurmasını, aksi takdirde bunun "sıçratacağı lekeye" hazır olmasını söyledi.
İngiltere'nin iklim hedefleri
İngiltere önümüzdeki on yıl içinde iklim değişikliğine yol açan karbon gazlarının salımını en hızlı azaltan ülke olmayı hedefliyor.
Başbakan Boris Johnson Aralık ayında yaptığı açıklamada, 2030 yılı sonunda karbon salımını en az yüzde 68 azaltmış olmayı hedeflediklerini söyledi ve bunun dünyanın büyük ekonomileri arasında en ileri hedef olduğunu kaydetti.
Bilim insanları açıklamayı memnuniyetle karşılamakla birlikte bunun iklim değişikliğinin tehlikeli düzeylere gelmesini engelleyeceğinin garantisi olmadığını söylediler.
Uzmanlar İngiltere'nin daha önce belirlenmiş hedeflerinin gerisinde kaldığına dikkat çekerek Başbakan Johnson'dan bu hedeflere ulaşılmasını sağlayacak siyasi kararları almasını istediler.
Yeşil gruplardan oluşan uluslararası bir ittifak, hükümetleri 2030 yılı itibariyle karbon salımlarını yüzde 75 düşürmeye çağırıyor.
Londra Üniversitesi'ne bağlı London School of Economics (LSE) tarafından yaptırılan bir araştırma 2030 yılına kadar Birleşik Krallık'ın karbon salımlarını yüzde 72 düşürmesinin ekonomik olarak "mümkün" olduğu sonucuna vardı.
COP26 diye bilinen (26. Conference of the Parties) iklim değişikliği zirvesine gelecek bu yıl İngiltere ve İtalya birlikte başkanlık yapacaklar.