Almanya'da dün düzenlenen genel seçim bugünkü İngiliz gazetelerinin manşetlerindeydi.
Guardian gazetesi "Merkel'in dördüncü dönemi aşırı sağın yükselişiyle bozuldu" başlığını kullanırken koalisyon görüşmelerinin haftalar alabileceğini yazdı.
Kate Connolly, Berlin'den yazdığı haberinde, Merkel'in sağcı partisinin birinci gelmesinin aşırı sağcıların üçüncü parti olmasını engelleyemediği yer aldı.
Aşırı sağın Nazi döneminden beri en güçlü noktasına geldiğini belirten Connolly, AfD'ye oy verenlerin yüzde 35'inin ilk defa oy kullanan insanlar olduğuna dikkat çekti.
Haberde, merkez partilerin AfD'nin yükselişini engellemek için sandığa katılımı artırma çağrıları yaptığı ve bu çağrılar sonucunda katılım oranının bir önceki seçime göre yüzde 5 artarak yüzde 77'ye ulaştığı, ancak bunun AfD'yi engelleyemediği aktarıldı.
Philip Olterman imzalı haberde ise AfD'nin yalnızca yoksullar tarafından desteklenmediği, Haziran ayında düzenlenen bir ankete göre AfD destekçilerinin yüzde 39'unun ortalamanın üzerinde gelire sahip olduğu yer aldı. Olterman, AfD'nin miras vergisini kaldırmayı hedeflediğini yazdı.
Financial Times gazetesi de Guardian ile aynı manşeti attı.
Fransa'da Emmanuel Macron'un Avrupa Birliği entegrasyonunu artırmak istediği bir dönemde Almanya parlamentosuna Avrupa karşıtı aşırı sağcı AfD'nin girmesinin Avrupa Birliği'nin geleceğini de etkileyebileceğini belirten gazete, 1970'lerde Almanya'nın en büyük iki partisinin oyların yüzde 90'ına hükmederken bugün bu oranın yüzde 53'e gerilediğini yazdı.
Stefan Wagstly, Guy Chazan ve Tobias Buck imzalı haberde AfD'nin Nazilere benzetilerek eleştirildiğini ancak bazı analistlerin AfD'nin parlamentoya girmesini Alman siyasetinin normalleşmesi olarak gördüğü aktarıldı.
Gazetedeki bir diğer haberde ise Stefan Wagstly, Angela Merkel'in mesaisinin esas seçimden sonra başlayacağını yazdı. 2013'teki genel seçimden sonra koalisyon kurmanın aylar aldığını söyleyen Wagstly, bu seçimin ardından sürenin daha da uzun olabileceğini ancak koalisyon kuramayıp tekrardan seçime gitmenin sorumluluğunu kimsenin almak istemeyeceğini belirtti.
Financial Times'ın köşe yazarı Tony Barber, Angela Merkel'in dikkatli yaklaşımının geri teptiğini yazdı. Merkel'in 12 yıl boyunca merkezci politikalar izlediğini vurgulayan Barber, buna tepki gösteren seçmenlerin beşte birinden fazlasının aşırı sağda AfD ve aşırı solda Die Linke'ye oy verdiğine dikkat çekti.
Barber, sosyal demokratların koalisyona girmeyeceğini söylemesi üzerine Hıristiyan Demokrat Birlik, Hür Demokratlar ve Yeşiller koalisyonunun tek muhtemel seçenek olduğunu, ancak bunun daha önce hiç denenmediğini yazdı.
The Times gazetesi de "Merkel'in zaferi aşırı sağın yükselişiyle gölgelendi" manşetiyle yayınlandı.
Ülkede 5 milyondan fazla kişinin diğer siyasetçilerin AfD'ye oy vermeyin çağrısını dinlemediğini yazan David Charter, AfD'nin Angela Merkel döneminde ülkeye gelen göçmenleri kullanarak oyunu artırdığını belirtti.
Gazetenin baş makalesinde ise sosyal demokratların İkinci Dünya Savaşı'ndan beri en düşük oyunu aldığı vurgulanırken seçime göçmen krizinin damga vurduğu aktarıldı. Times'a göre Merkel'in kuracağı koalisyonun istikrarsız olma riski bulunuyor.
i gazetesi'ne Berlin'den yazan Chloe Farand, Hitler'in maliye bakanı Lutz von Krosigk'in torunu olan Beatrix von Storch'un da AfD'de yer aldığını ve kutlamalara katıldığını aktardı.
Daily Telegraph gazetesi de birinci sayfasında "Merkel muzaffer - ama Almanya'nın aşırı sağı hareketleniyor" ifadelerini kullandı. Merkel'in "Hükümeti kurma yetkisi bizde, biz olmadan kimse hükümet kuramaz" sözlerine yer veren gazeteye göre hükümetin kurulması Aralık sonunu bulabilir.