Türkiye ile Suriye arasında artan tansiyonu değerlendiren İngiliz Independent Gazetesi, Türkiye için risk alma zamanı olmadığını savundu.
Türkiye'nin hava sahasını Suriye'ye kapatması İngiliz basınında yankı buldu.
Konuyu baş makalesine taşıyan Independent Gazetesi şu ifadeleri kullandı: "Türkiye Suriye'den bütün uçuşlara hava sahasını kapattığını dün açıkladı. Bunu Şam'ın aldığı benzer bir karara misilleme olarak yaptı. Suriye, o kararını Türkiye bir Suriye uçağını Ankara'ya inmeye zorladığı için almıştı. Bunlar bölgesel gerginliğin yeni aşamaya yükselmesi değil, Suriye'nin kuzey ve batıya açılan hava koridorlarından birinin de kapanması anlamına geliyor.
Suriye ile Türkiye arasındaki ilişkilerin zaten uçak krizinden önce de kopma noktasına geldiği söylenebilir. Suriye'den açılan ateş bu ay içinde Akçakale'ye düşmüş Türk ordusu karşı ateş açmıştı. Böyle bir şeyin tekrarı halinde hükümete sınırötesine güç gönderme yetkisi veren tezkere kabul edilmişti. Genel hatlarıyla, dahli olmadan patlak veren bir kirizin yansıması karşısında Türkiye, övgüye layık bir şekilde kendini dizginledi. Asgari düzeyde yükselen şikayetler eşliğinde 80 bin Suriyeli sığınmacıya barındırıyor. Akçakale sonrasında Türkiye gece boyunca misilleme yaptı; sonra tezkereyi çıkarttı ama yeni bir adım atmadı. Akçakale'de olanları sert şekilde kınadı ama NATO'dan ittifak sözleşmesinin beşinci maddesini işleme koymasını istemedi.
Göreceli olarak temkinli hali Suriye uçağının indirilmesini özellikle daha problemli hale getirdi. Suriye uçakta silah olduğu iddiasını reddetti. Rusya, gecikme sonrasında kargonun radar parçası olduğunu açıkladı. Ama burada iki nokta önemliydi. Birincisi Rusya'nın Suriye'ye bu malzemeleri gönderip göndermemesi gerektiği ile ilgili... Zira bu malzemeler teknik olarak yasal nitelik taşıyor ancak askeri alanda da kullanılabileceği biliniyor. İkinci nokta ise Türkiye'nin kargonun yasadışı silah olduğunu gösterecek bir kanıt sunamaması. Türkiye uçağı indirerek büyük risk aldı. Eğer silah yoksa bu Türkiye'nin istihbarat kalitesinin sorgulanmasına yol açacağı gibi karar alma sürecinin sağlığının da sorgulanmasına yol açıyor. Her iki durum da böyle hassas bir dönemde güvenilirlik doğurmuyor."
'Obama destek vermedi'
Financial Times da Türkiye ve Suriye kaynaklı sığınmacı krizinde gelinen noktayı aktardığı haberinde, Türkiye’nin Suriye'deki çatışma ve bombardımandan kaçanların sayısıyla baş edemediğini duyurduğunu aktardı.
Haberde "Geçen Cuma Türkiye'deki Suriyeli sığınmacı resmi sayısı 98 bin 506'ydı. Bu kişiler 14 kampta kalıyor. Bu sayı, Ankara'nın "psikolojik sınır" dediği sayıya çok yakın. Bir Türk yetkili 'Kamp yapımının Suriyeli sivillere uygulanan şiddetin hızına ulaşamadığını' söyledi. İnsan Hakları İzleme Örgütü yayımladığı yeni raporda Ankara'yı bazı mültecileri ülkeyi almadığı için eleştirdi. Türk yetkililer bu iddiayı reddediyor. Ankara'nın sınırda BM destekli tampon bölge arayışı yaygın uluslararası destek almadı; en dikkat çeken de Barack Obama yönetiminin destek vermeyişi oldu." (BBC Türkçe)