Ekonomi

IMF'DEN HEM ÖVGÜ, HEM DE UYARI VAR

Uluslararası Para Fonu (IMF), Türkiye ile “Madde 4” görüşmeleri ve program sonrası izlemeye ilişkin görüşlerini açıkladı.

31 Mayıs 2010 03:00
T24 – Uluslararası Para Fonu (IMF), Türkiye ile “Madde 4” görüşmeleri ve program sonrası izlemeye ilişkin görüşlerini açıkladı. IMF değerlendirmesinde, “Merkez Bankası'nın para politikası çıkış stratejisinin zamanlaması uygundur. Ancak, enflasyon beklentilerindeki yükselme ve banka kredilerindeki hızlı büyüme dikkate alınarak parasal sıkılaştırma hızlandırılmalıdır. Eş zamanlı olarak döviz alımlarının artırılması rezerv birikimini daha da hızlandıracak ve döviz kuru üzerindeki aşırı baskının hafifletilebilmesine yardımcı olacaktır” dendi. IMF, Türkiye'nin “dengesiz ve sürdürülemez bir büyüme patikası oluşmasının engellenmesi için krize karşı alınan politika önlemlerini geri çekmesi ve çıkış planlarına hız vermesi gerektiğini” vurguladı.



IMF'nin üye ülkelerin ekonomi yönetimlerine yol göstermek, uluslararası finansal sisteme ilişkin gözetim sorumluluğunu yerine getirmek amacıyla genellikle yılda bir kez yaptığı “kolsültasyon çalışması” Türkiye için geçen hafta tamamlandı. Fon, IMF Anlaşması'nda yer aldığı bölüm nedeniyle “4. Madde görüşmeleri” denilen konsültasyon çalışmalarından sonra bir rapor hazırlıyor.



Hazine Müsteşarlığı'nın internet sitesinde yer alan rapora göre, IMF'nin Türkiye ekonomisi hakkında 4. madde kapsamında yaptığı değerlendirme ve tavsiyeler şöyle:



'Türkiye güçlü başlangıç noktasında kararlı davrandı'



- Türkiye’nin oldukça güçlü bir başlangıç noktasında olması, küresel kaldıraç azaltma

eğilimi ve eşlik eden ekonomik daralmaya karşı zamanında, iyi hedeflenmiş ve büyüklük

anlamında genel olarak yeterli bir önlemler paketi ile kararlı bir şekilde tepki

verilmesine imkan tanımıştır



Yetkililer, mali ve parasal genişleme politikalarından kapsamlı çıkış stratejilerini kademeli olarak uygulamaya başlamışlardır.



'Dengesiz ve sürdürülemez büyüme patikasına karşı önlemler geri çekilmeli'



- Halihazırdaki karşı döngüsel enflasyon hedefleme çerçevesi Türkiye’nin önemli bir güçlü yönüdür. 2011 yılından itibaren buna ihtiyatlı mali açık tavanları getiren kapsamlı bir mali kural eşlik edecektir.



- Dengesiz ve sürdürülemez bir büyüme patikası oluşmasının engellenmesi için, krize

karşı uygulanan politika önlemleri geri çekilmeli ve çıkış planlarına hız verilmelidir.



- Baz senaryoya ilişkin riskler büyük ölçüde dengeli, ancak önemli boyutta olup,

gerçekleşmeleri durumunda aşağıdaki bölümlerde belirtilen politika uygulamalarında

değişiklik yapılmasını gerektirebilir.



Maliye Politikası



- 2010 yılında maliye politikası hızlı büyüme kapsamında 2010-2012 Orta Vadeli

Programında öngörülen döngüsel ayarlamaları korumalı ve böylece mali kural için uygun

bir başlangıç noktası oluşturulmalıdır.



- Gelir ve harcama politikaları mali kural çerçevesinde kamu maliyesinde öngörülen

iyileşmeyi desteklemelidir.



Para Politikası



- TCMB’nin para politikası çıkış stratejisinin zamanlaması uygundur.



- Ancak, enflasyon beklentilerindeki yükselme ve banka kredilerindeki hızlı büyüme

dikkate alınarak parasal sıkılaştırma hızlandırılmalıdır.



- Eş zamanlı olarak döviz alımlarının artırılması rezerv birikimini daha da

hızlandıracak ve döviz kuru üzerindeki aşırı baskının hafifletilebilmesine yardımcı

olacaktır.



Finansal Politikalar



- Bazı ek adımlara ihtiyaç olsa da, finansal sektörün gücünün korunması için önemli

tedbirler alınmıştır.



- İktisadi faaliyetlerdeki güçlü toparlanmaya karşı verilecek para ve finansal sektör

politikası tepkisinin uyumlu olmasını teminen gevşetilmiş finansal sektör ihtiyati

düzenlemelerinin mümkün olan en kısa sürede sona erdirilmesi gerekmektedir.



- Türk Bankacılık sektörünün güçlü uluslararası bağları dikkate alındığında, finansal

sektör düzenlemelerine ilişkin değişiklik çalışmaları ilgili ülkelerle yakın

koordinasyon halinde yapılmalı ve Türkiye’ye özel koşullar dikkate alınmalıdır.



Yapısal Politikalar



- Rekabet gücünün geliştirilmesi ve istihdam artırıcı büyümenin sağlanabilmesi için

yapısal reformların çok boyutlu olarak ele alınması gerekmektedir.