İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Türkiye'nin üç aydır boğuştuğu yeni tip Koronavirüs salgınının belediyeye maliyetinin 5 milyon lira olduğunu açıkladı.
"Sadece salgın döneminde 1 milyon 300 bin haneye dokunduk, bu muazzam bir şey" diyen İmamoğlu, "Yoksulluğun da boyutunu gösteriyor bu sayı, biz kendi alımını yaptığımız 500 bin paketin yanı sıra, ilave birçok katkılarla 600 bin haneye gıda destek paketi oluşturduk. 281 bin insanımıza farklı rakamlarla nakit yardımı yaptık diye konuştu.
Yeniçağ'dan Sümeyra Kırca'ya konuşan İBB Başkanı İmamoğlu, İBB Meclisi'nde, İstanbul halkı ve salgın süreci ön planda tutularak hareket edilmediğini vurgularken, üyelerin siyasi kararlar aldığına dikkat çekti.
"Bu durumu kendileri de dile getirdiler zaten" diyen İmamoğlu, "İstanbul'u düşünen kararlar alsalardı, geçen yıl aralık ayında 2020 bütçesinde onay verdikleri, siz bu kadar borçlanmalısınız ki geçmişten gelen borçları ödeyebilesiniz ya da yatırımlar yapabilesiniz dedikleri borçlanma rakamına bile, yılın 6 ayı bitti. 4 milyar 300 milyon borçlanmamıza evet dediler ama onay verdikleri kısım yüzde 15. Hele hele salgının da etkisiyle, şu an da o 4 milyar 300 milyonluk borçlanma iki katını da aştı" ifadelerini kullandı.
Bütçe açığı olarak her şeyin somut olarak gözler önünde olduğunu belirten İmamoğlu, "Bunu görmezden gelip böyle bir karar vermeleri, İstanbul'da meclis üyesi olmak, İstanbul'da belediye başkanı olmak kimliğinden uzak bir hareket. Şu an verdikleri kararlar İstanbul'u negatif etkiliyor. Altını çizerek söylüyorum bu siyasi bir karar hamlesidir, talimatla yapılmıştır, bizim borçlanmamıza hayır diyen meclis üyelerinin kendilerinin bile vicdanının sızladığını düşünüyorum" dedi.
Göreve başladığı günden bu yana karşılaştığı engeller için "Akla mantığa uymuyor" diyen İBB Başkanı İmamoğlu, çarpıcı bir örnek verdi. İmamoğlu, "Sayın Cumhurbaşkanı'nın 1994 yılında belediye başkanı olduğunda gazetelere yansımış, birtakım uygulamalardan şikayetleri var. Onlarla kıyaslanmayacak derece birtakım süreçler oluştu ama bu bazen kanun hazırlığı olarak çıktı, bazen uygulamalar olarak" açıklamasında bulundu. "Yoksul mahallelere halk ekmek büfesi konulmasının mecliste bekletilmesinin anlamı ne" diye soran İmamoğlu şöyle konuştu:
"Halk ekmek büfesinin sayısını artırmak istiyoruz, bazı semtlerde halk ekmek büfesi göremiyoruz. Biz ücretsiz ekmek dağıttığımız kayıtlı hemşerilerimiz var, onların yoğun olduğu mahallelerde büfe olmadığı için ekmek dağıtımı yapamadığımız insanlar var. Bu talebimiz olmasına rağmen mecliste bekletiyorlar. İBB Meclisi sözüm ona siyasi kararlarla İstanbul halkını cezalandırıyor. Biz bazen pratik metotlarla bunu çözmeye çalışıyoruz bazen vatandaşlarımıza bunları anlatıyoruz."
"Engellemeler iş üretme reflekslerimizi geliştirdi"
Göreve geldikleri günden bu yana var güçleri ile çalıştıklarını belirten İBB Başkanı İmamoğlu, Koronavirüs sürecinde tüm belediye çalışanları ile omuz omuz vererek İstanbullulara hizmet verdiklerini söyledi. Özellikle salgın sürecinde belediyeler bir paydaş iken farklı yorumlarla ötekileştirildiğini dikkat çeken İmamoğlu, "Bu tarz uygulamalar her gün önümüze bir gündem çıkardı ama biz de şöyle bir refleks gelişti, buna rağmen iş üretmek, çözüm bulmak. Vatandaş bunu bekliyor bizden, bankalara bloke koyuldu, borçlandırma yetkisi verilmedi" ifadelerini kullandı.
"Salgının maliyeti 5 milyon lira"
Koronavirüs sürecini nasıl yönettiklerini anlatan İmamoğlu, salgının İBB'ye 5 milyar liraya mal olduğunu açıkladı. İmamoğlu salgın sürecinde yaptıkları hizmetleri şöyle anlattı:
"3 aydır virüsle mücadele ediyoruz. Bir yandan sağlık işleri, bir yandan dezenfeksiyon işleri, mücadelemiz, yardımlarımız, maskeden tutun sağlık çalışanlarına yardıma kadar birçok destek verdik. Ulaşımı sübvanse ettik. Bir başka boyutu bizde belediyecilik açısından bir; yoksullukla mücadele idi, iki; insanların özellikle sokağa çıkmadığı bu dönemde yatırımda avantaja çevirme dönemiydi. Sosyal yardımlarda bence İBB'nin hatta Türkiye tarihinin en büyük sosyal yardım ağını oluşturduk. Sadece salgın döneminde 1 milyon 300 bin haneye dokunduk, bu muazzam bir şey. Yoksulluğun da boyutunu gösteriyor bu sayı, biz kendi alımını yaptığımız 500 bin paketin yanı sıra, ilave birçok katkılarla 600 bin haneye gıda destek paketi oluşturduk. 281 bin insanımıza farklı rakamlarla nakit yardımı yaptık."
Uyguladıkları 'askıda fatura' metodu ile 180 bini aşkın vatandaşın faturasının ödendiğini belirten İmamoğlu, "100 bin çocuğa süt dağıtımı yapıyorduk biz bunu salgın sürecinde 115 bine çıkardık. Bu zor süreçte çocukları mutlu etmek için 100 bin çocuğa hediye paket dağıtımı yaptık. Tüm bunları üst üste dizdiğimizde buraya girmeyen irili ufaklı birçok katkımız var. Bazen 100 yaş üstü insanlarımızı hatırladığımız, bazen 65 yaş üstü insanlara birtakım imkanlar sunduğumuz ya da 15 bin insana psikolojik destek imkanı tanıdığımız çalışmalarla, tarihin en yüksek sayıda insanına sosyal hizmet ağı örmüş bir belediyeciliği ortaya koyduk" dedi.
"Kentin acil ihtiyacı olmayan projeler 2020'de durdurulacak"
Ekrem İmamoğlu, salgınla birlikte İBB'deki bütçe açığını nasıl yöneteceklerini anlattı. Gerekli tasarruf tedbirlerini aldıklarını belirten İmamoğlu, "İstanbul'un hızlı bir şekilde hizmet almasını sağlayan yatırımlar dışında bazı yatırımları 2020'de durdurmaya karar verdik. Örneğin metroyu asla durdurmayacağız, ya da yeşil alan hizmetlerini asla durdurmayacağız. Sosyal hizmetler ağını daha üst seviyeye çıkaracağız ama onun dışında geciktirmekte bir sorun olmayan projeleri mesela, bir mahalle arasındaki kapalı otopark olabilir, bir yerdeki herhangi bir tesis projesi olabilir, bu bir yıllık süreçte İstanbul'a çok etkilemeyecek projeleri sadece 2020 bütçesini rahatlatmak için durduracağız" dedi.