İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Halk Süt projemizle 156 bin çocuğa yaklaşık 15 milyon litre süt dağıttık" açıklamasını yaptı.
İmamoğlu, “Halk Süt projemizle 156 bin çocuğa yaklaşık 15 milyon litre süt dağıttık. Bugün de 7,5 milyon litre süt için imza atıyoruz.” ifadesini kullandı.
İBB ve İstanbul İli Damızlık Sığır Yetiştiriciliği Birliği İktisadi İşletmesi arasında, ‘Halk Süt için süt alım protokolü’ imzalandı.
"Benim en çılgın projelerimden birisi Halk Süt projesi"
İmamoğlu şunları söyledi:
“Özel bir buluşma için bir aradayız. Soruyorlar ya ‘En çılgın projen ne’ diye. Benim en çılgın projelerimden birisi -Büyükşehir Belediyesi’ndeki çalışma arkadaşlarımla beraber hepimizin- en değerli projesi, gerçekten Halk Süt projesi. Yürekten teşekkür ediyorum bütün emeği geçenlere. Halk Süt’ün varlığı çok kıymetli” şeklinde konuştu. Yanında bulunan çocuklara karnelerini soran İmamoğlu, anne-babalara, “Bugün alınan karneler, elbette bir nottur ama her şey demek değildir. Lütfen çocuklarımızın ve gençlerimizin cesaretini artıracak, varsa bir eksiği tamamlayacak ve de onları mutlu edecek cümleler kurarak yarınlara taşıyalım. Çocuklarımızın sakın lütfen karnelerinden dolayı çok moralini bozmayıp onları üzmeyelim. Mutlaka düzelteceklerdir. Güvenlerini büyütelim”
“2019 yılında, ‘Dünya Gıda Günü’ olan 16 Ekim tarihinde başladık Halk Süt meselesine. Çok inanarak başladık. 2 yıl 3 aylık bir uygulama sürecini de geride bıraktık. Bugün, 2022 yılında doğrudan, aracısız, üreticiden alıp, tüketicisi olan bu güzel çocuklarımıza, annelerinin, babalarının vasıtasıyla dağıtmak için sizlerle beraberiz. Çok değerli üreticilerimizle, o birliğimizin kıymetli Başkanı ve onun temsiliyle, bütün üreticilerimizle çok değerli bir anlaşma yapacağız. İBB olarak, bugüne kadar 14,5 milyon litre süt dağıttık. Karşılığında, bütçemizden 77 milyon lira harcama yaptık ve bunu da bizim İstanbul’daki çiftçimize ödedik. Bu yılı da hesaba katarsak, bugün imzalayacağımız sözleşme kapsamında, 2022 yılı sonu itibariyle dağıtacağımız süt miktarı, 22 milyon litreye, belediyemizin bu amaçla ayırdığı finansmanı da 140 milyon liraya ulaştırmış olacağız. Ücretsiz süt dağıttığımız çocuk sayısı, 2019’da 86 bin çocuğumuz iken, 2020’de 118 bine; 2021 yılında 125 bine ulaştı. 2022’de ise, Halk Süt dağıtımımızın, 150 bin çocuğumuzu geçeceğine hesaplıyoruz.”
"Bu iktisadi krizi Türkiye, doğru bir üretimle, yönetimle ve doğru bir akışla hızlıca aşabiliriz"
“Birincisi; işte burada gördüğümüz güzel çocuklarımız… Onlara gidiyor bu hizmet. Ama diğer tarafta da üreticilerimiz var. Dolayısıyla, yaptığımız bu hizmetin İstanbul'a faydasına böyle bakmak lazım. Üzülerek ifade etmek istiyorum ki; son yıllarda yaşadığımız pandemi krizinin yanında ne yazık ki derin de bir iktisadi kriz yaşıyoruz. Bu iktisadi krizi Türkiye, doğru bir üretimle, yönetimle ve doğru bir akışla hızlıca aşabilir. Hızlıca aşabilir ve bu kapasiteye sahip bir ülkedir. Ancak bu anlamda, özellikle bu süreci aşmak adına, üreticilerimizin de mutlaka desteklenmesi şarttır”
“Biz, İBB olarak, İstanbul Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği'nden süt alma konusunda kararlıyız. Bu kararımızdan vazgeçmeyeceğiz. Tabii ki bir eleştiri var. Bunu da görüyoruz. Ama biraz önce değerli başkanımız Tamer Tunca'yı dinledik. Onun da ifade ettiği gibi, kurumumuzun destekleriyle, birliğimizin güçlenmesiyle, biz, İstanbul'umuzun ilçelerinden, birçok üreticimizden süt alıyoruz. Arnavutköy ilçemize bağlı 6 mahallemiz var bunun içerisinde. Çatalca'ya bağlı 10 mahallemiz var. Silivri'ye bağlı 5 mahallemiz var. 21 mahalle ya da eski ismiyle 21 köyümüzden, üreticimizden, bu zor günlerde onlara düzenli bir gelir de sağlayarak sütümüzü alıyoruz. Dolayısıyla düzenli bir gelir transferi yapıyoruz. Aynı zamanda İstanbul sütü için bir fiyat düzeyi de belirlemiş oluyoruz. Kimse, üreticinin sütünü bu fiyatın altına almaya da cesaret edemiyor. Dolayısıyla bir regülasyon sağlamış oluyoruz. Bunun da kıymeti çok fazla”
"Biz, İstanbul'un ve halkımızın gerçek sorunlarını farkındayız"
Biz, İstanbul'un ve halkımızın gerçek sorunlarını farkındayız. Ve bunlara çözüm bulma noktasında, kendini mesul hisseden bir yönetimiz. Elbette ki Türkiye'de, ekonomi sürecini yöneten biz değiliz. Ya da Bugünkü fiyat artışlarının sorumlusu belediyeler değil. Ama bu ortamlara rağmen, biz, çocuklarımıza imkânlar sağlayarak, ailelerimizin sıkıntı çektikleri ortamda, onların yanında olarak, bu süreci aşmalarına, kriz ortamlarında onları desteklemeye devam edeceğiz ve özenle çalışacağız. İstanbul'un bu anlamda gönülleri rahat olsun"