“Milli bayramlarımızı kutlamayı özlemiştik” diyen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı coşkusunu, Üsküdar Salacak sahilinde on binlerce İstanbullu ve ailesiyle birlikte yaşadı. İstanbul semaları, Boğaz üzerindeki ışık oyunları ve havai fişek gösterileriyle aydınlandı.
Cumhuriyete sahip çıkmanın, cumhuriyeti demokrasiyle bütünleştirmek demektir olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “İkisi bir arada çok güzeldir. O yüzden biz, cumhuriyeti ve demokrasiyi cesaretle savunuruz. Onun için, ‘Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın demokrasi’ diyoruz. O yüzden bu büyük millet cumhuriyet ve demokrasi deyince bir olur, bütün olur. Biz biliyoruz ki 29 Ekim bizim en büyük milli bayramımızdır. 29 Ekim kırmızı çizgimizdir. 29 Ekim, özgürlüğe ve eşitliğe inanan, birlikte ve kardeşçe yaşamayı hedefleyen bu milletin en değerli, en anlamlı, en milli günüdür. 29 Ekim bizim birliğimizin, kardeşliğimizin, hep birlikte var oluşumuzun bayramıdır” dedi.
İmamoğlu Üsküdar'daydı
İmamoğlu, eşi Dilek İmamoğlu ve çocukları Mehmet Selim, Semih ve Beren ile birlikte 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı etkinliklerinin ikinci gününde Üsküdar’daydı. Salacak Meydanı’ndaki halkla buluşma için Beşiktaş’tan tekneyle yola çıkan İmamoğlu, eşi Dilek İmamoğlu ile birlikte, sahilde kendisini bekleyen vatandaşları selamladı. Kız Kulesi duvarlarında ışık oyunlarıyla Türk bayrağı, Atatürk silueti ve İBB logosu resmedildi. Salacak ve Kabataş sahillerinde karşılıklı ışıklı gösteriler yapıldı
“İstanbul, harikasınız”
İmamoğlu, Kız Kulesi fonlu sahnede vatandaşlarla beraber “Cumhuriyet Valsi” gösterisini izledi. Ardından sahneye, ellerinde Türk bayraklarıyla İmamoğlu çifti çıktı ve coşkulu kalabalığı selamladı. Selamlama sonrasında konuşan İmamoğlu İstanbulluları, “İstanbul harikasınız. Dünyanın en güzel şehrinin, en güzel köşelerinden birini, Üsküdar sahilini, özgürlük ve bağımsızlık aşkıyla dolduran Cumhuriyet ve demokrasi sevdalıları, geceyi ve geleceği aydınlatan sevgili dostlar. Sevgili İstanbullular. Hepiniz hoş geldiniz. Cumhuriyet Bayramı’nız kutlu olsun” sözleriyle selamladı. İmamoğlu şöyle konuştu:
“Burası her zaman çok güzel bir sahil olmuştur. Ama bundan 100 yıl önce bu sahilden boğaza doğru işgal gemileri geçiyordu. O zaman, Anadolu'nun yeniden ayağa kalkacağına, bizden başka kimse inanmıyordu. Ama Mustafa Kemal çıktı ve Boğaz’a bakarak işgal gemilerini gördüğünde ‘Geldikleri gibi giderler’ dedi. Bir millet olarak, özgürlüğüne ve bağımsızlığına her zaman sahip çıkmış büyük bir ulus olarak hep birlikte onun izinde bağımsızlığa yürüdük. İşte o yüzden 29 Ekim, ülkesini işgalden kurtaran şerefli bir milletin, egemenliğini dünyaya ilan ettiği gündür. ‘Bir millet uyanıyor’ tanımı o günlere ait. O günden bugüne ‘Tam bağımsız Türkiye’ diyerek yol yürüyoruz.”
“Milli bayramlarımızı özlemiştik”
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı etkinliklerini, dün, Sultanahmet Meydanı’nda başlattıklarını belirten İmamoğlu şöyle devam etti:
“Sultanahmet Meydanı 1000 yıldır İstanbul’un merkezidir. 3 imparatorluk döneminde de kentin en önemli etkinlik ve tören merkezi olmuştur. Halkın kutlama alanı ve görkemli geçit törenlerinin yapıldığı mekandır. Milli mücadele döneminde de özgürlük ve bağımsızlık kıvılcımının çakıldığı miting ile çok özel alanlardan biri olmuştur. İlk kıvılcımı çakan bir Türk kadınıydı. Halide Edip Adıvar’dı. Onun için dün Sultanahmet’deydik, bugün Salacak’tayız. Sarayburnunu, Galata Kulesi’ni, Kız Kulesi’ni, Topkapı Sarayı’nı, Ata’mıza veda ettiğimiz Dolmabahçe’yi.... Yani İstanbul’un tüm tarihini izliyoruz. Bizler, milli bayramlarımızı özlemiştik” diye konuştu. “Cumhuriyet bizim için bağımsızlıktır, özgürlüktür.”
“Cumhuriyet bizim için millet egemenliğidir”
“Biz, bağımsızlığımızı bu büyük milletin her bir ferdinin azim ve kararıyla kazandık. Onun için milletin üstünde hiçbir güç kabul etmeyiz. Etmedik, etmeyeceğiz. Cumhuriyet bizim için millet egemenliğidir. Demokrasinin ve laikliğin teminatıdır. Cumhuriyet bizim için eşitliktir, kardeşliktir. Kadının erkekle eşit olduğunun kabulü ve güvencesidir Cumhuriyet. Cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesidir. Yardımlaşmanın, dayanışmanın, kederde ve sevinçte bir olmanın adıdır güzel Cumhuriyet. Aldığımız nefestir, sevincimiz, umudumuzdur, Cumhuriyet. Cumhuriyet; devletimizin temel niteliğidir ve her şeyden önce, bu ülkenin sahibinin kim olduğunu ortaya koyar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, herhangi bir kişi, bir aile ya da gruba değil, milletin bütününe aittir. Cumhuriyet; milletin iradesine dayalı bir devlet düzeni demektir. Cumhuriyet rejiminde, siyasal iktidarın kaynağı yalnızca ve yalnızca millettir. Millet, iradesini, seçtiği temsilcileri aracılığıyla ortaya koyar. Bu nedenle milli irade, iktidarıyla muhalefetiyle bütün milleti kapsar. Bugün bu ülkede yaşadığımız tüm güzellikler, burada gördüğümüz bu eşitlik ve kardeşlik tablosu, kendimize olan güvenimiz, geleceğimize duyduğumuz umut. Bütün bunlar hep Cumhuriyet sayesindedir.”
“Bu güzel ülkede herkes eşit ve özgür olacak”
İmamoğlu, “29 Ekim 1923'te hep birlikte bir söz verdik” diyerek, “Bu güzel ülkede herkes eşit ve özgür olacak, hiç kimseye, hiçbir gruba ayrıcalık tanınmayacak dedik. O günden bu yana, tam 96 yıldır özgür ve bağımsız bir ülkenin eşit ve onurlu yurttaşlarıyız. Her birimiz farklıyız. Çok sesli ve çok renkli bir ülkeyiz. Ama biz ayrışmayı değil, Cumhuriyet değerleri etrafında birleşmeyi başardık. İri olmayı ve diri olmayı başardık. Onun için böyle güzeliz. Onun için böyle güçlüyüz. Cumhuriyetimizi demokrasiyle daha çok buluşturup, daha sağlam bütünleştireceğiz ve çok daha güzel, çok daha güçlü bir millet olacağız. Çünkü cumhuriyet ve demokrasi birbirini tamamlar, birbirine değer katar, birbirini güzelleştirir” ifadelerini kullandı.
“Cumhuriyet ve demokrasi bir arada güzel”
Cumhuriyete sahip çıkmanın, cumhuriyeti demokrasiyle bütünleştirmek demektir olduğunu vurgulayan İmamoğlu, sözlerini şöyle noktaladı:
“İkisi bir arada çok güzeldir. O yüzden biz, cumhuriyeti ve demokrasiyi cesaretle savunuruz. Onun için, ‘Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın demokrasi’ diyoruz. O yüzden bu büyük millet cumhuriyet ve demokrasi deyince bir olur, bütün olur. Biz biliyoruz ki 29 Ekim bizim en büyük milli bayramımızdır. 29 Ekim kırmızı çizgimizdir. 29 Ekim, özgürlüğe ve eşitliğe inanan, birlikte ve kardeşçe yaşamayı hedefleyen bu milletin en değerli, en anlamlı, en milli günüdür. 29 Ekim bizim birliğimizin, kardeşliğimizin, hep birlikte var oluşumuzun bayramıdır. O yüzden bu yıl bir başka coşkuyla, umutla, hep birlikte, doya doya, coşa coşa kutluyoruz bayramımızı. O yüzden daha büyük bir saygıyla cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, silah arkadaşları ve aziz şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Ruhları şad olsun. Kahraman gazilerimizi minnet ve şükranla anıyoruz. Bu bayramı güzelleştiren, anlam katan tüm sanatçı dostlarımıza, siz Cumhuriyet ve demokrasi sevdalılarına da çok teşekkür ediyorum. Hepinizi çok seviyoruz. Cumhuriyetimizin bayramı kutlu olsun. Hadi benden sonra hep birlikte tekrar edin. Ama avazınız çıktığınca yüksek sesle tekrar edin. İçinizden geldiğince ve inanarak tekrar edin. Yaşasın Cumhuriyet! Yaşasın demokrasi!”