T24 - Adana ve Mersin'deki ilkokullarda yaşanan türban krizinin arkasında, Hizbullah terör örgütünün bazı eski mensupları ile avukatlarının da kurucuları ve üyeleri arasında bulunduğu Mustazaflar ile Dayanışma Derneği'nin (Mustazaf-Der) bulunduğu öne sürüldü.
Ntvmsnbc'de yayımlanan haber şöyle:
'Türban sorunu ilköğretime indi' adlı haber için tıklayınız...
Mustazaf-Der nasıl bir oluşum?
Genel merkezi Diyarbakır'da bulunan dernek, adını düzenlediği dini motifli kalabalık mitinglerle duyurdu. Derneğin terör örgütü Hizbullah'a yakınlığı sıkça gündeme geldi.
Bu yakınlık nedeniyle dernek 6 ay önce mahkeme kararıyla kapatıldı.
Mustazaf-Der, Mustazaflar yani "Ezilenler" ile Dayanışma Derneği 6 yıl önce kuruldu. Derneğin tüzüğüne göre, amacı haklara yönelik engellerin kaldırılması ve yoksullara yardım.
Dernek adını Diyarbakır başta olmak üzere, birçok ilde düzenlediği dini motifli kalabalık mitinglerle duyurdu.
Özellikle Hazreti Muhammed'in karikatürlerinin çizilmesine tepki amacıyla Diyarbakır'da düzenlenen miting, dünya medyasının da ilgisini çekmişti.
Derneğe, Hizbullah terör örgütüne yakın olduğu iddiasıyla kapatma davası açıldı.
Derneğin kapatılmasına giden süreç Adana'da başladı.
Mustazaf-Der ile ilgili bir soruşturma yürüten Adana Cumhuriyet Başsavcılığı derneğin Hizbullah terör örgütüyle bağlantılı olduğu kararına vardı.
Derneğin merkezi Diyarbakır'da olduğu için buradaki Asliye Hukuk Mahkemesi'nde kapatma davası açıldı ve fesih kararı çıktı. Mahkeme kararın gerekçesinde, derneğin Hizbullah'a yakınlığına dikkat çekti.
Kararda, “Mustazaf-Der'in, Hizbullah terör örgütünün amacı doğrultusunda faaliyetlerde bulunduğu, dernek kurma özgürlüğünü, demokratik ve laik cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullandığı belirlenmiştir” denildi
Karar Yargıtay tarafından henüz onanmadığı için, dernek faaliyetlerine devam ediyor.
Özcan “İlköğretimde de olacak mı, ortaöğretimde olacak mı... O bizi alakadar etmiyor.
Türban sorunun çözümü için konsensüs gerektiğini ifade eden Özcan, ''Herkes kabul ediyor, onların oturup da ilan etmeleri lazım'' dedi.
Özellikle kız öğrencilerin üniversiteye rahatlıkla girme ve eğitim hakkından faydalanma kısmı halledilecektir zannediyorum. Öbür kısımları için bir şey söyleyemem. Hani bu ilköğretimde de olacak mı, ortaöğretimde olacak mı... O kısımları bizi alakadar etmiyor. Beni alakadar eden kısmı öğrencilerin eğitim hakkından mahrum olmaması, kılık kıyafetleri nedeniyle.''